0.542. 537 86 70

Cem Cemil Öztürk anısına bir yazı..

Devrimci bir ruha sahip olan Cem Cemil Öztürk’ün sanatsal yönü de vardı. Sanatsal ruhunu mimarlık mesleğine yansıtan bir kişilikti. Çizdiği mimari projeler, yaptığı inşaatlar alışılmışın dışındaydı. Konuşmalarında “Mimarlar Odası’nın Aydın’da varlığını hissettiremediğini bu nedenle toplumdaki etkin yerini alamadığını” söylerdi…

2020-05-25

Takvim yaprakları 1 Ocak 1988’i gösteriyor..

Aydın Şafak Gazetesi’nin kuruluşu ve ilk yayınına başlama tarihi.

Haftalık olarak yayına başlayan ve ofset tekniği ile basılan gazetemiz Aydın’da ilk ve tek fotoğraflı gazete olduğundan dikkatleri çekiyor, görenin ilgi odağı oluyor ve büyük destek buluyordu.

Aydın’da gazeteciliğin öncü isimlerinden biri olan, 1980’li yıllarda Yeni Asır Gazetesi’nde muhabirlik yapan Usta Gazeteci Yılmaz Sağlık, Gazetenin İmtiyaz Sahibi Yalçın Yıldırım ile birlikte Genel Yayın Yönetmeni olarak Aydın’da gazeteciliğin gelişmesi adına önemli katkılar sunuyordu. Reklâm Müdürlüğünü ise Mehmet Candan (Şu an Yeni Asır Gazetesi Reklam Müdürü) yapıyordu.

Kurulduğu ilk yıl 1500 abone sayısına ulaşan Aydın Şafak halkın reklâma bakış açısını da değiştirdi. Milli ve Dini Bayramlarda 40 sayfa olarak çıkar yoğun talebi karşılamaya çalışırdı.

* * *

Bu gün vefatını duyduğum Mimar Cem Cemil Öztürk ile de o yıllarda aramızda bir dostluk oluşmuştu. Gazetemizin ilk abonelerindendi. Gerek abonelik gerekse verdiği reklâmlar ile en büyük destekçilerimizden biriydi.

* * *

Gazetemizin merkezi Yağcılar İçi’nde Sümerbank Mağazası’nın (Şimdiki Zoroğlu mağazası) hemen bitişiğindeydi. Kuruluşumuzun ilk aylarında bir gün iş yerinin telefonu çaldı. Birlikte çalıştığım gazetenin yazarlığını da yapan Eşim Ganimet Yıldırım, Cem Cemil Öztürk diye birinin benimle görüşmek istediğini iletti. Yaptığımız konuşmada beni ofisine davet etmişti.

Cem Cemil Öztürk’ün Yaka İnşaat ve Mimarlık Ofisi şimdiki Kent Meydanı’ndaki çocuk oyun bahçesinin hemen altındaki sokak içindeydi.. Şubat 1988 ayı idi, kendisi ile ilk tanışmamız gerçekleşti. Eşi Nilüfer hanım ile de aynı anda orada tanışmış oldum.

Yaptığımız işin zorluğundan söz ederek gazetemizin Aydın’a hizmet açısından desteklenmesi gerektiğini söylemiş ve ilerleyen yıllarda ciddi katkıları olmuştu.

Sanatsal bir ruhu da vardı. Bu ruhunu mimarlık mesleğine yansıtan bir kişilikti. Çizdiği mimari projeler, yaptığı inşaatlar alışılmışın dışındaydı.

Siyaset ile de yakından ilgili olan Cem Cemil Öztürk devrimci bir ruha sahipti. O dönemde görüşleri birçok insana ters gelirdi. O’nun, “Herkes için Barış, Herkes için Hukuk, Herkes için İnsan Hakları, Herkes için Özgürlük, Herkes için Demokrasi” söylemleri hala kulaklarımda çınlar.

O, İnsanları seven, yumuşak huylu, sakin, insanın içini ısıtan güler yüzlü biriydi.

Öğrencilik ve gençlik yıllarından anılarını anlatırken “Nato’ya hayır” dediği ve “ABD’nin ülkemizdeki üstlerinde Nükleer Silahlar bulundurduğunu” söylediği için “Devlet sırlarını ifşa etmek” suçu ile 12 yıl hapis istemi ile yargılandığını ancak 3,5 ay yattıktan sonra beraat ettiğini söylemesi aklımda iz bırakan söylemlerinden biridir.

Vatansever ve Aydınlık bir Türkiye için mücadele veren Cem Cemil Öztürk, 1979 yıllarında 12 Eylül öncesinde attığı sloganlar, astığı afişler yüzünden karakollarda dayak yiyerek sabahladığı günleri, sıkıyönetim günlerinde yediği dipçik ve copları ve İstanbul’da 1 Mayıs yürüyüşlerine katıldığı anılarını anlatırken tüyleri diken diken olurdu.

* * *

Cem Cemil Öztürk’ü en son 2013 yılı Aralık ayında Mimarlar Odası Aydın Temsilciliği Genel Kurulu’nda dinlemiştim. Yaptığı konuşmasında “Mimarlar Odası’nın Aydın’da varlığını hissettiremediğini bu nedenle toplumdaki etkin yerini alamadığını” söyleyerek Odanın icraatlarını, varlığını hissettirerek yerine getirmesi gerektiğinin altını çiziyordu. Aydın’da uygulanan yanlış projeler ile kent kimliğine zarar verildiğinden söz ediyor, mimar ve mühendislerin bunda büyük suçu olduğunu anlatıyordu.

Cem Cem Öztürk mimarlara “Mesleğinize saygın olun, duyarlı olun..” çağrısını sürekli yapardı. “Yanlış projelere tepkisini koyamayan Mimarlar Odası asla mimarları temsil edemez” diyen Öztürk meslektaşlarına ışık tutarken şöyle seslenmişti:

“Eğer dişli olanlarla, tırnaklı olanlarla veya gücü elinde tutup kendini Sultan Süleyman ya da Hürrem Sultan sananlarla mücadele edemiyorsanız o zaman mevcut mesleğinizin varlığı ya da etkinliği elbette sokaklarda sürünür. Aydın’a zarar veren yanlışlara karşı çıkmak kent bilinci olan, kentin sistemlerinin oturmasına, esas planlamanın ana öğelerine sahip olan mimarların görevleridir. Şehri ilgilendiren her konuda Aydın Mimarlar Odası’nın duyarlı olması gerekir. Doğru projeleri hep birlikte alkışlayalım ama olumsuz olan, kent kimliğini ve kültürünü bozan her türlü projeye de karşı durma ahlakını, erdemini hep birlikte gösterelim. Bu dönemde eğer kentinize sahip çıkamazsanız mesleğinizin hiçbir anlamı kalmaz, ‘ananı da al git’ dedikleri gibi mesleğinizi alır da gidersiniz.”

* * *

Cem Cemil Öztürk, inşaat işlerinden uzaklaşınca kendini sanata adadı. Yozgat’ın Sarıkaya ilçesine bağlı Akbucak Köyü doğumlu olan Öztürk, Türkiye topraklarında yaşamış olan halkların geride bıraktıkları eserlere, folklorik ürünlere karşı zapt edilemez ilgisini Söke’de “Otantika Etnografya Müzesi”ni kurarak taçlandırdı.

30 yıl boyunca, değersiz görüldüğü için atılan ya da atılmak istenen veya bir köşede çürümeye terk edilen veya turistlere satılmak istenen 4 bin parça folklorik ürünü satın alarak muhafaza altına alan Cem Cemil Öztürk, hasar görmüş olanları da, özgün özelliklerini koruyarak, aslına uygun bir şekilde tamir ettirmiştir.

Daha sonra bunları Aydın Müzesi’ne tescil ettirerek, 2012 yılında kendi adına “Otantika Etnografya Müzesi”ni kurup, 30 yılda oluşturduğu 4 bin parçalık koleksiyonunu, 1000 metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan müzesinde sergilemeye başlamıştır. Öztürk, bu eserlerin haricinde, 240 adet orijinal yağlı boya tablo koleksiyonuna da sahiptir.

* * *

Kurduğu “Otantika Etnografya Müzesi”, “CC Turizm Müzecilik Limited Şirketi”ne ait. Şirketin ortakları da oğulları 1980 Uluslar arası İlişkiler Bölümü mezunu Çağdaş Can ile 1986 İşletme Bölümü mezunu Deniz Can. Bir hazine değerindeki koleksiyonunu da hastalığını öğrendiği 5 yıl önce oğullarına emanet etmiştir.

* * *

Cem Cemil Öztürk’ün bir başka yönü de yazarlığı..

1990’lı yıllarda Aydın Şafak Gazetesi’nde de yazıları yayınlanan Öztürk, yakalandığı kanser illeti ile savaşırken, 400 sayfalık “500 eser fotoğrafı, öyküleri, anlamları, gizemleri...” adlı ilk kitabı yazmıştır. Daha sonra “Direnişle Geçen bir Ömür”, “Aşk Yazıları”, “Karikatürler” isimli kitapları da yayına hazır hale getirmeyi başarmıştır.

* * *

Hiç kuşkusuz vefatı benim gibi bir çok insanı derinden üzmüştür..

ALLAH RAHMET EYLESİN, NURLAR İÇİNDE YATSIN, MEKANI CENNET OLSUN.. AİLESİ BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM SEVENLERİNE SABIR VE BAŞSAĞLIĞI DİLERİM..

Sepetim