0.542. 537 86 70

CHP’nin “Kara Kutusu” konuştu…

Cumhuriyet Halk Parti’sinin Aydın’daki önemli isimlerinden biri olan Ayhan Başdemir partiden ihracının gerekçeli kararının kendisine ulaştığını belirterek, “Cumhuriyet Halk Partisi YDK’nın kesin çıkarma cezası ile cezalandırılmamın gerekçeli kararında Aydın Büyük Şehir Belediye Başkanlığı aleyhine eleştiri sınırlarını aşan haksız ve incitici paylaşımda bulunmam gösterilmiştir” dedi.

2020-01-14

Sosyal medya hesabından kendisine ulaşan gerekçeli kararı kamuoyu ile paylaşan Ayhan Başdemir, “İncitmedim, incimdim” derken şöyle dedi:

İNCİNDİM, İNCİTMEDİM…

“Gerçeği yazmak, doğruyu söylemek gerekirse Büyükşehir Belediye Başkanını incittiyse ben doğru yoldayım. Çünkü; Büyükşehir Belediye Başkanının kişiliğini, kadınlığını, analığını eleştiren bir yazı değildi. Benim vurguladığım partimin Efeler İlçe örgütünün yapması gereken görevi Büyükşehir Belediyesine bağlı AYBA’nın çalışanlarının görevlendirilmesinin yanlış olduğunu ve partimize zarar verdiğini kamuoyunun bilmesiydi. Yukarıda bahsettiğim konuda ben Büyükşehir Belediye Başkanını nasıl incitmiş olabilirim. YDK hangi gerekçe ile bu kararı aldı onu anlamış değilim. Kaldı ki ben geçmiş dönem yöneticiliğimin vermiş olduğu sorumlulukla önce İl Başkanı sonra örgütlenmeden sorumlu Efeler İlçe Başkanına watshapp hattından yazdım. Partimin Aydın’daki yetkili makamı Büyükşehir Belediye Başkanı değil ki. Yazdığım yazılardan dolayı incinsin.

Bu karara göre birileri beni parti üyesi olarak kabul etmeyebilir.

Böyle bir düşünce onları sevindirecek olsa bile, ben yaşamım boyunca hep CHP’li kalacağım.

Çünkü; 1965-1973 yılları arasında Milletvekilliği yapan Mustafa Kemal Yılmaz’ın Rahmetli babamı ziyarete geldiğinde onlara çay ikram ettiğimde parti sevgim o yıllarda başladı.

1977 seçimlerinde Aydın AP (Adalet Partisi)’nin kalesi iken Muhterem Ağababaoğlu’nun seçimi alması için yapılan çalışmaların hepsinde vardım.

1980 ihtilalinden sonra HP (Halkçı Parti), SODEP (Sosyal Demokrasi Partisi) ve her iki partinin birleşmesinden doğan SHP’ye üye olmam, Baykal’ın CHP’yi tekrar açması, SHP-CHP birleşmesi gördüğüm yaşadığım olaylardır.

Hiç unutamadığım en önemli olay ise 1999 yılında partimin barajın altında kalması, birlikteliğin dağılması oldu. Ama biz partililer İlyas Büyükbaş, Halit Menzilci (rahmetli), Hatemi Çalık (rahmetli), Abdullah Kaçar ve ben her gün parti binasına gelerek açık kalmasını sağladık.

2000 yılında kongrede elimizi taşın altına koyarak ilçe yöneticisi olmak, partimi ne kadar sevdiğimin bir göstergesidir.

Peki! Bu aralar siz nerelerdeydiniz?

Artık bundan sonra biraz daha derinlere inip, bazı bilgileri gün yüzüne çıkarmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Ben bir gazeteci değilim. Ama Ben partimin kara kutusuyum.”

Sepetim