0.542. 537 86 70

Didim çok fena karışacak..

Didim Devlet Hastanesi acil servisinde polislerin nezaretinde elleri kelepçeli olarak bir doktora saldırıp darp eden şahsın savcılıkça serbest bırakılmasının ardından Didim Adliyesi’nin içler acısı durumu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başta olmak üzere İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün de gündemine girdi.

2021-12-20

Didim Adliyesi’nde verilen “yanlış kararlar” bariz şekilde göze batar oldu.

Didim Adliyesi’nin korumacı, adam kayırmacı, kişileri kollayıcı verdiği kararlar sonunda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da hem tepkisini çekti, hem de çileden çıkardı. Su faturası soruşturması, toplu tecavüz iddiaları ve diğer birçok konu Didim Adliye’nde sallandırılırken Didimliler de olan biteni şaşkınlık içinde izliyor.

Didim Devlet Hastanesi acil servisinde bir doktora saldıran şahsın savcılıkça serbest bırakılmasına, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca çok üzülmüş ve “Bakanlık olarak olayın takipçisi olacağız” demiş.

Milletin gözü önünde ve polislerin arasında elleri kelepçeli olarak doktora saldırıp darp eden bir kişinin tekrar salınarak içimizde dolaştırılması başlı başına adli bir facia iken, Sağlık Bakanı Koca’nın müdahalesi ile tekrar geri tutuklanma ihtimali daha da büyük bir adli facia olacaktır.

Bu da muhalefetin sürekli olarak dile getirdiği “hükümetin yargıya müdahale ettiği”nin ispatı olacak. Böyle bir durumda Didimlilerin de, tutuklanan müteahhit Necdet Özer’le benzer suçlamalarla hakkında soruşturma bulunan Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’ın tutuklanması için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ya da Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün müdahale etmesini istemek hakkı doğacaktır.

Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, mağdur kadının Necdet Özer’den şikâyetini geri çekmesine rağmen mahkeme uzun bir cezaya hükmetmiş. Kaldı ki, Ahmet Deniz Atabay’ın davasında toplu tecavüz mağduru kadının şikâyetinin devam etmesine rağmen, Kadıköylü Atabay hala elini kolunu sallayarak gezmektedir.

Bizler de tıpkı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın doktora şiddet olayını takip ettiği gibi, bir bakanın çıkıp “toplu tecavüz” iddiası altındaki Ahmet Deniz Atabay konusunu takip etmesinin yolunu gözleyeceğiz.

Konu Didim Belediyesi olunca akıllara hep,  Ahmet Deniz Atabay ve avanelerinin rant savaşları ve imar yolsuzlukları gelse de, daha arka planda kalan birimlerde de dönen dolaplarla halkın parasının çarçur edildiğinin ihbarları önümüze gelmektedir.

Bunların içinde en çok dile getirilen konu, arızalanan iş makineleri ve araçların en basit tamiratlarının bile Didim’de değil, Söke, Milas, Kuşadası, İzmir gibi yerlerde fahiş fiyatlarla yaptırılıp, faturaların şişirilerek birilerinin haksız kazanç sağladığı yönünde.

Eski kamyonlara 70-80 bin civarlarında tamir paraları ödendiği, Didim’de sıradan bir çırağın bile söküp takabileceği parçalar için araçların İzmir gibi yerlere taşındığı, bazı araçlara değerinden fazla tamir parasının ödendiği ihbar edilmektedir.

Biz bu durumun benzerine Jakaranda ağaçlarının alınmasında Başkan Danışmanı Ali Coşkun ve Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Deveci işbirliğinde de rastlamıştık.

Bu konu hakkındaki en doğru bilgileri, her ortamda dürüstlükten, şeffaflıktan bahseden Ahmet Deniz Atabay’ın Belediye araçlarının tamiri için ödenen paraları ve faturalarının içeriğini kamuoyu ile paylaşması açığa çıkaracaktır. Belgeler tarafımıza gönderilirse, bizler de sizlerle paylaşırız.

Bu tür ihbarların bize değil de, halkın kendilerine muhalefet görevi verdiği meclis üyelerine güvenilip onlara yapılmasını çok isterdik. Başta AK Parti ilçe Başkanı olmak üzere AK Partili ve MHP’li Belediye Meclis Üyelerinin Atabay’a, CHP’li meclis üyelerinden daha sadık oldukları, enerjilerini kendi işlerini ve projelerini belediyeden sorunsuz geçmesi yönünde harcadıkları Didim kamuoyunca da kabul edilmiş durumda.

Durum böyle olunca da, önceki yazılarımızda dile getirdiğimiz gibi Ahmet Deniz Atabay köpeksiz köy bulmuş, değneksiz geziyor rahatlığında ve kendi cumhuriyetini kurmuş Didim’de ne kanun ne de ahlâki değerleri takıyor. Bu duruma dur diyen bir Allah’ın kulu da çıkmıyor. Yani birileri tarafından hala korunup kollanmayadevam ediliyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kayseri’de yaptığı konuşmada bir de sıkılmadan Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay gibi belediye başkanlarının hepsine teker teker kefil olduğunu söylüyor. Ortada delilli, tanıklı, teknik takipli, bilirkişi raporlu ve mahkeme tespitli yolsuzluk dosyaları varken CHP’ye zarar veren böyle belediye başkanlarını partisinden ihraç edeceği yerde onlara sahip çıkması kendisinin de nasıl bir zihniyet taşıdığını apaçık gözler önüne seriyor.

Peki sürekli siyasi ahlâktan bahseden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi ahlâkın erdemlerine uyup her şey ortada iken neden gereğini yapmıyor ya da yapamıyor? Orasını artık siz düşünün.

Aydın Şafak olarak biz düşüncemizi yine de söyleyelim ve soralım.

Demek oluyor ki Kılıçdaroğlu, siyaseten kefil olduğu belediye başkanlarının, tecavüz iddiaları, imar yolsuzlukları, rant paylaşımları, vurgunlar, evrakta sahtecilikler, usulsüzlükler ve diğer suçlara yönelik dosyalarına kefil oluyor. Siyasi ahlâkın gereğini neden yapmıyor?

Adalet herkes için eşit sağlandığında değer taşır.

Kamuoyuna yansıyan ya da şahit olduğumuz birçok olayda adaletin terazisinde bir sıkıntı olduğunu görmek bizleri üzse de, asla adalete olan güvenimizden taviz vermeden, başta Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay gibiler olmak üzere kamu gücünü şahsi davaları olarak gördüğü konular üzerinde kullanmaya kalkanların hesap vereceği günlere inanmaya devam edeceğiz.

Saygılarımla…

 

Okunma sayısı: 15.627

Sepetim