Grup zinası yapandan kahraman olmaz..

Didim yine karıştı…

Kadıköylü Belediye Başkanı Atabay, 1800 (Bin Sekiz Yüz) yıkım kararını uygulamak yerine, hasım gördüğü, kendi işlediği gayri ahlâki ve gayri yasal suçları üzerlerine yıkmak, kendisini pir-ü pak göstermek için tek bir oteli hedef belledi.

Aydın'da adalet var mı?

Koca bir yok!..

Emniyet var mı?

Koca bir yok!..

Valilik var mı?

Koca bir yok!..

Siyasi ahlak var mı?

Boş yere aramayın!..

Bunlar olsaydı kendi evinde grup zinası yapan, bunu kayda alan, mahkemede önce inkâr edip sonra kabullenen Atabay isimli şahıs o makamda bir dakika tutulur muydu?

Millet İttifakı’nın İyi Parti başta, diğer paydaşlarına sesleniyorum!..

Vatansever CHP tabanı hariç, bunların parti genel merkezi kokuşmuş, çeteleşmiş yapılar tarafından ele geçirilmiş durumda. Tavır ve tutumları Tecavüzcü Coşkun'dan memleketi kurtarıp, Gazozcu Nuri Alço'ya teslim etmeye gidiyor.

Bunların koruyup kolladığı, yeniden aday yapmak için yırtındıkları şahıs ölüme sebebiyet verir, mahkemede tüm tanıklar yasa dışı şekilde Atabay ve şurekasının talimatıyla bu iş cinayetinin gerçekleştiğini söyler, emekci partisi geçinen CHP Genel Merkezi’nden tık yok.

Yeri gelmişken, Aydın’da neden adalet yok, açalım da iyi öğrenin.

Bu kendisine Kadıköylü lâkabı takan Atabay isimli şahıs, kendi otelinin su borçlarını sildirmekten yargı aşamasında. İki kez bilirkişi raporu, Atabay'ın su faturalarının silindiğini tescilledi.

Ne mi oldu? Bundan irtikap sonucu çıkar ve Kadıköylü görevden alınır diye, toplam 12 kez Savcı değişikliği yapıldığı öne sürülüyor.

Her gelen Savcı dosyayı yeniden ele alıyor, iş sür-git-sallan-yuvarlan.

Türkiye'de başka bir örneği yok bu durumun.

İspatlı suçu ötelemek için, o savcıdan al, bu savcıya ver dosyayı.

Garibanın biri olsa yer yerinden oynar, vatan haini ilan ederler, yaka paça alıp medyaya servis ederlerdi.

Aydın'da başka memleketin kabile yasaları hakim olduğu için, kanun sana bana garibana, kıyak üstüne kıyak Kadıköylü Atabay'a.

Yahu kardeşim bu CHP değil mi kasedi çıktı diye kendi Genel Başkanı Baykal'ı deviren... Kasedi var diye kendi milletvekilini zorla istifa ettiren...

İş bu Kadıköylüye gelince dilleri lal, elleri titriyor.

Aydın'da devlet falan kalmadığı için kamu vicdanına sesleniyorum!..

PKK-FETÖ gibi polislere saldırıp, tehdit edip, hakarette bulunup, Kaymakamlık lojmanını basan bir şahıs nasıl o koltukta oturtulur?

Neden “Devlette benim, hükümette benim” diyen bir şahıs böylesine korunur?

Kaldı ki şahıs olaylı gecede yanındakilere sille tokat girişti. Görüntüler yayınlandı, “Dövdüklerim polis değil kendi yakınlarımdı” haberini yaptırdı. Vatandaşa küfretti diye hemen disipline sevk edilen CHP’li belediye başkanı kendi partisi tarafından linç edilirken bu şahıs şehzade muamelesine tabi tutuldu.

İkide bir de Atatürk'ün partisiyiz diyenler, kendi evinde grup zinası alemi yapıp bunu kasede aldıran, hem de bu işi belediye meclis üyesiyle beraber yapan şahsı, Millete evliya diye yutturmaya kalkıyorlar.

Sahi ne oldu Söke Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen, “Atabay toplu tecavüz iddiasıyla Ağır Ceza da yargılanmalı” kararının akıbeti?

Ondan da ses seda yok.

Bu şahsın gayri ahlâki, gayri yasal skandallarının, aleni suçlarının hangi birini yazalım biz de şaşırdık. Fakat dosyaları sümenaltı eden adli ve mülki yetkililer, devleti ve Milleti düşürdükleri durumdan utanmadı...

Böyle menfaat şebekeleri ile iş tutup, suçla mücadele etmesi gerekirken devletini, milletini, şerefini satan onursuzlara yazıklar olsun!..

Yine yazıklar olsun o CHP Genel Merkezi’ne ki, bu menfaat şebekesinden beslenen uzantıları partide cirit atıyor.

Millet İttifakını bir kez daha uyarıyorum!..

CHP içindeki bu yağmacı, utanmaz, ar damarı çatlamışları pasifize edin, sizler kümesine pazarlık yapmadınız bu işin. Böylelerinin günahları veballeri de sizin boynunuzda şu an.

CHP Genel Merkezi’ne söyleyin, “Parti içi işiniz olabilir ama tek çatı altında mücadele diyoruz. Biz bu rezaletlere ortak değiliz. Önce bu pislikleri temizleyin” deyin. Bu tüm milletimizin menfaatinedir.

Be CHP Genel Merkezi’ne sızmış utanmazlar!..

Bu şahıs daha hangi gayri ahlâki ve gayri yasal eylemlere bulaşsın ki hakkında işlem yapasınız?

İktidar olduğunuzda Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı yapın, üzerine de Yerel Yönetimleri şahsa bağlayın. Yakışır sizin bu ahlak anlayışınıza yakışır.

İşte bu nedenle CHP Genel Merkezi'nde yuvalanmış bu modeller Atatürk'den bahsettikleri zaman zıvanadan çıkıyorum!.. Atamızın kemiklerini sızlatıyorlar.

Ya diğer tarafta Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığındaki bu işlere sessiz kalan ve neden sessiz kaldıkları halk tarafından sürekli sorgulananları ne yapacağız?

Bu şahıs ile ilgili yürüyen süreçlerde sizler neden sessizsiniz?

Delillendirilmiş bir soruşturmada 12 savcı değiştirmek suretiyle açık suç isnadı neden ötelenip duruyor, bunları kamuoyu sorgularken bu bakanlık yetkilileri ne yapıyor?

Şahıs ortalığı yıkıyor, adli olay olmasına rağmen yanına tek bir polis bile verilmeden, kafasına göre takılmasına sessiz kalınıyor, hatta ve hatta iş organize ediliyor.

Neden susuyorlar sizce?

Bakın bir soruyu tekrar yöneltiyorum!..

Didim'de 1800 yıkım kararı olan bina varken, neden tek bir bina ile uğraşılır?

Açalım da halkımız aydınlansın.

Çünkü ortada Devlet, adalet kalmadığı için bu işi Didim’de oy kullanacakların çözeceği aşikar. Kadıköylü hakkında onca skandal ortaya çıktıktan sonra, şahsa bir image-maker bulmuşlar. Eline köpek falan veriyorlar, bisiklete bindiriyorlar, halkın kesesinden sanatçı getiriyorlar, kendi yandaş TV’lerde ve yayın organlarında allayıp pullamaya çalışıyorlar. Sonra da 1800 kaçak yapı varken, davul zurna sadece biri için ihaleye çıkıp, onu uyguluyorlar. Bu bile başlı başına suç! Kamu görevinin şahsi husumet için kullanılması.

Asli hedefleri, Kadıköylüyü bir kez daha aday yapabilmek.

Önce medya yoluyla imaj tazelemek, sonra 1800 yer varken sadece şahsi husumetleri olan tek yeri yıkıp, rantla mücadele eden halk adamı tiyatrosu oynamak.

Bütün senaryoları bu...

Tüm bunları da, halkın kesesinden veya menfaat şebekesi içinde olan ortaklarıyla yapıyorlar.

Didim'de, yaklaşık 10 bin konut tapusuna şerh düşüldüğü söyleniyor.

Bunlar hangileri mi?

Çoğunluğu Kadıköylü döneminde imar ve iskâna aykırı verilen ruhsatla yapılan yerler. Mülk sahipleri mal satmaya gittiklerinde, binanızın çoğu bölümleri kaçak, yıktırıp gelin, ondan sonra satış yapabilirsiniz denilecek. Kazıklanan kazıklandığıyla kalacak anlayacağınız.

Peki bu imar-iskana aykırı ruhsatlar, boncuk karşılığı mı verildi?

İşte devlet tarafından vergi kaçakçılığı tespit edilmiş Atabay isimli belediye başkanı etiketli şahıs döneminde, müfettişlere mal beyanını izah edemeyenlerin, o mülkleri ailecek nereden edindiklerinin açık kanıtları.

Tabi ki su akıyor, Aydın’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti değil Afrika Kabile yasaları geçerli olduğu için yetkililer bakıyor, sonrası yaz-çiz-at sümenaltına.

Meraklanmayın kimse görmezse Allah görüyor yaşananları, yedirmez size o haramları...

Sözün sonunu Rahmetli Özal gibi, “Açık ve Seçik” bağlayalım..

Millet İttifakı paydaşları ve CHP Genel Merkezindeki gerçek vatanseverler!..

Bu türlerle mücadele etmez iseniz asli göreviniz ne olur biliyor musunuz?

Halk diliyle yazayım; “Peşkircilik...”

Okunma sayısı: 32.958