0.542. 537 86 70

Jeotermal gerçekleri…

Aydın’da çevre tahribi yaratan, yaşamı tehdit eden, insanları yavaş yavaş ölüme götüren, Aydın’ı yaşanmaz bir kent haline dönüştürmeye başlayan Jeotermalin kamuoyundan gizlenen gerçeklerini bu günden itibaren açıklamaya başlıyoruz.

2018-06-11

Jeotermal konusu öyle birkaç yazı ile bitecek bir konu değil…

Konuya girmeden önce kamuoyu baskıları karşısında işi geçiştirmeye çalışan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün son yaptığı basın açıklaması üzerinde biraz durmak istiyorum.

Öyle bir açıklama ki bu;

Okuyan sanır ki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü görevini dört dörtlük yapıyor..

Kamuoyu kandırılıyor.

Seçim öncesi oluşan baskıların önü kesilmeye çalışılıyor.

Aydın Valiliği aracılığı ile açıklama yapılarak Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger işin içine sokularak kamuoyunun kandırıldığı gibi o da kandırılıyor.

Sayın Vali Köşger’in iyi niyetinden hiç kuşkumuz yok.

Ancak, Çevre İl Müdürlüğü’nce Sayın Vali konu mankeni haline getiriliyor.

Jeotermal tesislere götürülüyor, gezdiriliyor.. Güzel güzel anlatımlarla ikna edilip kandırılıyor.

Şimdi bir de Sayın Vali Köşger’in konuya bizim baktığımız pencereden bakmasını istiyoruz.

Sorgulamasını ve hesap sormasını istiyoruz..

Bu yazarın yazdıkları doğru mu diye başta Çevre İl Müdürü Mehmet Taha Al olmak üzere Müdür Yardımcısı Emine hanımı makamına çağırıp onlardan gerçekleri öğrenmesini istiyoruz.

* * *

Önce Aydın Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden servis edilen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün basın açıklamasına bir göz atalım, ondan sonra düşüncelerimizi aktarıp sorularımızı soralım.

Anlaşılması için basın açıklamasından bazı bölümleri ele alalım.

Deniyor ki;

“Jeotermal faaliyetler inşaat aşamasından üretim aşamasına kadar Müdürlüğümüzce denetlenmekte mevzuata aykırı iş ve işlem tespit edilmesi durumunda ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda gerekli idari yaptırımlar uygulanmaktadır..”

Gerçekten yaptırım uygulanmış olsa jeoterlam santrelleri böylesine canavarlaşır mı?

Aydın’da tarım arazileri ölür mü?

“5491 sayılı Kanun ile değişik 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında; Müdürlüğümüzce, 2017 yılında gerçekleştirilen denetimler sonucunda 749.371,00 TL, 2018 yılının ilk 4 aylık döneminde gerçekleştirilen denetimler sonucunda 708.397,00 TL idari para cezası uygulanmış olup söz konusu idari para cezalarının 808.937,00 TL’lik kısmı jeotermal firmalara uygulanmıştır.”

“Jeotermal kaynak arama, sondaj ve elektrik üretimi gerçekleştiren firmalara, 2018 yılının ilk 4 ayında yapılan denetimlere istinaden 452.167,00 TL idari para cezası uygulanmış olup Mayıs ayı içinde yapılan denetimlere ilişkin idari yaptırımlar ise analiz sonuçlarının Valiliğimize sunulmasını müteakip uygulanacaktır.”

Ceza çözüm değildir…

Ceza yazmak caydırıcılık değildir…

Jeotermal firmalar çevreyi katlediyorlar.. Bu görülmüyor.. Ceza yazmakla iş geçiştiriliyor. 4 ay içinde kesilen ceza miktarı bu firmalar için leblebi parası.. Adamlar bu cezayı vermeye dünden zaten razı. “Cezayı veririm Aydın’ı da yaşanmaz bir kent haline getiririm” düşüncesindeler.

“İlimiz sınırları içinde faaliyette bulunan santrallerde; üretim faaliyeti sonucu açığa çıkan akışkanlar reenjeksiyon yöntemi ile bertaraf edilmektedir. Reenjeksiyon yalnız çevre kirlenmesinin önlemi ve Kanuni bir zorunluluk değil, aynı zamanda jeotermal rezervuarın tekrar beslenmesi ve verimin düşmemesi açısından da bir zorunluluktur..”

Kamuoyunu kandırmayın..

İl sınırlarında faaliyetini sürdüren jeotermal santraller faaliyetleri sonucu açığa çıkan akışkanlarını özellikle geceleri dere yataklarına yeraltından ve yer üstünden döşedikleri kilometrelerce uzun borularla Menderes Nehri’ne 60 dereceyi bile geçen sıcaklıkta salmaktadır.

Bu görüldüğü ve bilindiği halde ceza yazarak işi geçiştirenler jeotermal tesislerin kilometrelerce uzunluğundaki deşarj hatlarını neden görmüyor?

Boru hatları niye kaldırılmıyor, sökülüp atılmıyor?

Bir de Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü kestiği cezayı “Gaz salımı cezası” olarak saptırarak kamuoyuna servis ediyor ve “Santrallerde geçen yıl ve 2108 yılının 4 aylık döneminde yapılan denetimler sonucuda, koku şikâyetlerine sebep olan H2S, NH3 gazlarının belirlenen limitler üzerinde salındığı tespit edilen firmalara toplam 808 bin 937 lira para cezası uygulandı” şeklindeki ifade ile sanki gaz salımı için ceza kesilmiş gibi hem Vali hem de kamuoyu yanlış bilgilendiriliyor.

Jeotermallere “Gaz salım cezası” diye bir ceza yoktur?

Siz kimi kandırıyorsunuz?

Kestiğiniz ceza gazlardan değil kaçak jeotermal su salımından dolayıdır.

Madem ki gaz ölçümlerini yaparak bu cezayı yazıyorsunuz, yaptığınız H2S ve NH3 ölçümlerinin sonuçları da kamuoyu ile paylaşılsın da bizler de görelim…

Sözüm ona bir denetim ekibi kurulmuş..

Maksat seçimi atlatmak. Bir aylık bir denetim çizelgesi yapılmış, sözde denetim yapılıyor intibaını kamuoyunda oluşturmak için 21 Mayıs’da başlatılan denetim 24 Haziran gecesi sona eriyor!.. Ya sonra.. Seçim bitecek jeotermaller yine acımazısca çevreye zarar vermeye devam edecek…

Açıklamada yine deniyor ki; “Jeotermal faaliyetlerin yoğun olarak yapıldığı alanlarda hava kalitesi ölçümleri yapılması için Bakanlığımızdan, Mobil Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonu talep edilmiş olup söz konusu istasyon Germencik İlçesinde 3 ay boyunca ölçüm gerçekleştirmiştir. Bu bölgede yapılan ölçümler neticesinde Bakanlığımızca yapılan değerlendirmede; Kükürt dioksit (SO2), azot dioksit (NO2), karbon monoksit (CO), ozon (O3) için hava kalitesinin ‘Hava kalitesi memnun edici ve hava kirliliği az riskli veya hiç risk teşkil etmiyor’ sınıfında olduğu bildirilmiştir.”

Ey Çevre ve Şehircilik Müdürü Mehmet Taha Al!..

Germencik ilçesinde yapılan mobil döküm parametreleri ISINMA KAYNAKLI değil midir?

Bu tür hamasi ifadelerle kamuoyunu yanlış bilgilendireceğinize bu konuda hazırlanan Bakanlık Raporu’nu neden kamuoyu ile paylaşmıyorsunuz? Söz konusu raporu Efeler Belediyesi bünyesinde kurulan Çevre Platformu sizden istemesine rağmen neden bu raporu oraya gönderemediniz? Nerede bu rapor? Raporun sonucunu kamuoyu ile paylaşın da ne olduğu görülüp anlaşılsın..

Bunun yanı sıra son 6 ayda Jeotermal Tesislerde yapılan denetimlerde alınan su numunelerinin analiz sonuçları da Çevre İl Müdürlüğü’nden bekliyoruz...

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü gerçekleri neden gizliyor?

Gerçek raporları neden kamuoyuna açıklamıyor, açıklayamıyor?

Jeotermalciler geceleri gökyüzüne zehir salarken akışkanlarını da yüksek ısıda derelere bırakarak çevre katliamı yaratıyor…

Sayın Çevre Müdürü.. Siz kimden yanasınız?

Aydın’ın menafatlerinin sizin için hiç mi önemi yok?

Bırakın üç maymunları oynamayı da biraz da Aydın’ı kurtarmak için çaba sarfedin…

Şimdilik bu kadar…

Jeotermaldeki bilinmeyen gerçekler yazımız devam edecek…

Bizi izlemeye devam ediniz…

Sepetim