0.542. 537 86 70

Nazilli CHP’de görülmek istenmeyenler…

Ali Deveci, Cavit Yenipazarlı’nın adayı değil Örgüt’ün adayıdır. Aday olmayı düşünmediği halde kendisine yapılan rica ve baskılar sonucu görev üstlenmeyi kabul eden Ali Deveci için “Cavit Yenipazarlı’nın adayıdır” demek partide emeği geçenlere en büyük hakarettir.

2019-11-16

Atatürk’ün partisi CHP’nin Aydın’da düştüğü hallere bakın.

Parti yöneticileri, partide gördükleri yanlışları eleştirenleri disiplin kurulu kararları ile birer ikişer yıllarca emek verip savundukları partilerinden ihraç edilmeye çalışılıyor.

Öyle ki;

CHP bölünmek isteniyor.

Parti yöneticileri öyle bir noktaya geldi ki;

Sanki CHP devrimci köklerinden koparılmak isteniyor.

Eleştiri yapılıyor diye Atatürkçü partililer disipline sevk edilerek tasfiye edilmeye çalışılıyor.

Bunun son örneği Nazilli’de yaşanıyor.

Nazilli CHP’de yaklaşan ilçe başkanlığı seçimleri öncesi, Serkan Sevim’in koltuğunu korumak uğruna her türlü entrika oynanıyor.

Örgüt Adayı olarak Ali Deveci’nin ortaya çıkmasının ardından yaşanan gelişmeler ise CHP’nin kurucu felsefesine hiç mi hiç yakışmıyor.

Bir gazeteye verdiği beyanatta CHP il yönetimi ve Özlem Çerçioğlu’nu eleştirdi diye Cavit Yenipazarlı’nın kesin ihraç istemiyle yüksek disiplin kuruluna sevk edilmesi, ilçe kongresi öncesi Serkan Sevim’in karşısına mavi liste ile çıkan ilçe eski başkanlarından Ali Deveci’nin önünü kesmek için yapılan bir operasyondur. Bu operasyon CHP’de parti içi demokrasinin yerleşmediğini gösteriyor.

30 yıllık partili olan Cavit Yanipazarlı’yı partiden ihraç etmek isteyenlerin başında Serkan Sevim’e destek veren Milletvekili Süleyman Bülbül, CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, Nazilli Belediye Başkan Yardımcısı Mert Öreroğlu geliyor.

Kurulan kumpasın başını da Milletvekili Süleyman Bülbül çekiyor.

* * *

Nazilli’de kongre sürecine giren CHP İlçe Örgütü’nde, parti içerisinde birlik ve beraberliği sağlamak, partiyi iktidar yolunda büyütmek adına yapılan çalışmalar bazı çevreler tarafından kasıtlı olarak görmezden gelinerek engellenmeye çalışılmaktadır. Hatta birlik ve beraberlik konusunda katkı koyamaya çalışan kişiler olmadık sebeplerle yok sayılmak istenmekte, tehdit edilmektedir.

Yıllarca Nazilli’de parti siyasetine ağırlık koymak için partiye üye kaydedip parti yönetimlerinde egemen olmak, “küçük olsun benim olsun” anlayışını egemen kılmak isteyen kişilerin bu yanlışlarından dönerek, “büyük olsun hepimizin olsun anlayışını” hayata geçirmek için yaptığı çalışmaların bazı çevrelerce gölgelenmesi partinin iktidarını engellemekten başka bir şey değildir.

Nazilli’de yıllarca birbirlerine rakip olan ama asla birbirlerini rencide edecek, yüz yüze bakamayacak hale gelmeyen kişiler ülkemizin bu gün yaşamış olduğu siyasi koşulları da göz önüne alarak partiyi iktidara taşımak adına giriştikleri ortak hareket etme planı, “böl, parçala, yönet” anlayışını benimseyenler tarafından büyük bir tehlike olarak görüldüğü için görmezden geliniyor, bu yetmezmiş gibi bir de parti kamuoyunun gözünden saklamak için çeşitli entrikalar çevriliyor.

14 yıldır partinin ilçe yönetimlerinde çeşitli görevler alan son olarak ilçe başkanlığı görevini de yerine getirerek artık sade bir partili olarak ailesine zaman ayırmak isteyen Ali Deveci, Cavit Yenipazarlı’nın adayı değil Örgüt’ün adayıdır. Aday olmayı düşünmediği halde kendisine yapılan rica ve baskılar sonucu görev üstlenmeyi kabul eden Ali Deveci için “Cavit Yenipazarlı’nın adayıdır” demek, partinin ilçe başkanlığını yapmış, belediye başkan adaylığı onurunu yaşamış, millet vekili aday adayı olmuş Feyzullah Erkut’a, İl Başkan Vekilliği ve hem ön seçimle hem de genel merkez tercihi ile iki kez millet vekili adayı olmuş Özlem Burcu Ugan’a, yıllarca ADD Başkanlığı yapmış, ilçe başkanlığı yarışına katılmış Erhan Algan’a YAPILABİLECEK EN BÜYÜK HAKARETTİR.

Bu insanlar bunu hak etmemektedir.

Yapılan sadece partinin büyük olması, halkla kucaklaması, “büyük olsun hepimizin olsun” anlayışından öte bir şey değildir.

Bu hareketin içine siyasete soyunan Hakan Şensan da davet edilmiştir.

Katılıp katılmamak kendi tercihidir ama bu harekete katılmazsa madem örgüt, madem birlik beraberlik, “ben niye yok sayıldım veya önemsenmedim” deme hakkı yoktur.

Nazilli’de her şey BÜYÜK CHP için yapılmıştır.

Yapılmaya da devam edilecektir.

Sağ duyulu partililer ve delegeler Nazilli’de oynanmak istenen bu oyunu bozacaktır ve bozmak da zorundadır.

Çünkü, CHP Nazilli’de birileri tarafından esir alınmak istenmektedir.

Şu da unutulmamalıdır..

CHP’nin Aydın’daki atardamarı Nazilli’dir.

Bu atardamarı kesmek demek Atatürk’ü bir kez daha öldürmek demektir.

Nazilli CHP’deki Kuvayi Milliye ruhu buna izin vermeyecektir.

Korkaklar her şeyi risk görür, cesurlar ise tehlikenin üzerine atıldığında kazanır.

Cesurlar, Kemalist düşünceden uzak baskıcı bir parti yönetiminin Nazilli CHP’yi ele geçirmesine müsaade etmeyecektir.

Sepetim