0.542. 537 86 70

Unutmayız, unutturmayız…

Didim Belediye Başkanı etiketli, nam-ı diğer kendi söylemiyle Kadıköylü Atabay ile Yardımcısı ve halk tarafından Jetgillerin Emine lâkabı takılan Emine Öznur Gündoğdu, bizleri şikâyet etmişler.

2021-09-30

Bir şikâyet dilekçeleri var ki, aman Yarabbi!...

Gözleriniz dolar, hüngür hüngür ağlarsınız.

Özellikle bir şeyi vurgulamışlar.

Evli barklı olduklarını, ailelerinin bulunduğunu falan filan.

Tam bir trajikomedi...

Kadıköylü kendi ailesinin yaşadığı evde grup zinası yapıp, bunu kasede aldıran bir şahıs. Bunu da mahkemede itiraf etti. Kendisine Kadıköylü lakabını da takan yine kendisidir. Kasetteki bayan ile yumoş halindeyken, “Ben köylüyüm, Kadıköylüyüm” diye övüne övüne anlatan bizzat kendi şahsıdır. Hatta meclis üyesine, “Kadraja iyi aldın mı Aliiii” diye talimat veren, yine kendisidir.

Toplu tecavüz iddiasıyla Ağır Cezada yargılanması için Söke Sulh Ceza Hakimliği’nce karar alınan da kendisidir. Arkadaş namusuna ve şerefine hayli düşkün olduğu için, olaylar ortaya çıkınca anında istifa etmesi gerekirken, yine mazlum ve masum ayaklarına yatmaya kalkıştı.

Partisine zaten diyecek lafımız kalmadı. Vatandaşa küfretti diye ses kaydı çıkınca CHP’li belediye başkanını disipline sevk ettiler. Vekilleri hakkında kaset iddiası çıkınca, partiden istifa ettirdiler. Genel Başkan Deniz Baykal'ı bile kaset nedeniyle koltuğundan aldılar.

E toz kondurmadıkları, ipek kumaşlara sarıp korudukları, evliya muamelesi ile baş tacı ettikleri Kadıköylü neler yapmış? Gelin bir kez daha hatırlayalım.

Evinde grup zinası yapıp kasede çektirdi, önce iftira dedi sonra mahkemede itiraf etti. Eşime anlattım dedi, pişkin pişkin kendisi de partisi de olayı görmezden geldi.

Toplu tecavüz iddiasıyla yargılanma yolu açıldı, rant çetesi deyip, işin içinden sıyrılmaya çalıştı. Yetmezmiş gibi savcılığın bozulan kararını yandaş medyasına servis edip, kumpas çöktü diye yalan haberler yaptırdı.

Davanın gizliliğini ihlal ettiler, biz tezgâhlarını bozunca “davanın gizliliğini ihlal ettiler” diye insanlık onur ve haysiyetine yakışmayacak şekilde, bizleri suçlamaya kalkıştılar.

Otelinin su paralarını sildirdiği, bilirkişlerce mahkemelere sunuldu.

Vergi kaçakçılığı yaptığı, devlet tarafından tescillendi.

Görevini yapan polislerin namuslarına sövdü, tehdit hakaretlerde bulundu, Kaymakamlık konutu bastı.

PKK-FETÖ gibi terör estirdi, “devlette-hükümette biziz” dedi, hepsi görmezden gelindi.

Ölüme sebebiyetten yargılanıyor, tüm deliller ortadayken o dava da diğerleri gibi yıllardır sallan yuvarlan.

“Heykelini dikeceğim” dediği eski sevgilisinin heykelini Altınkum sahiline dikip millete Medusa diye yutturduğu haberlere konu oldu, tık yok.

Yardımcısı halk tanımıyla Jetgillerin Emine'den çocuk sahibi olduğu iddia edildi, medya ve sosyal medyada gündem oldu, DNA testi yaptırıp ikisi de iddiaları yalanlamayadılar.

Kokain kullandıkları iddia edildi, saç ve kan testi yaptırıp iddiaları ortaya atanların karşısına çıkamadılar.

Bu iki şahıs şikâyet dilekçelerinde ne kadar namuslu olduğunu beyan edip, bizi itham ediyorlar iyi mi...

Bakın Aziz Türk Milleti!...

Bir şahıs bu kadar gayri ahlâki ve gayri yasal işlere bulaşıp hakkında tek yaptırım uygulanmıyorsa, partisi ve devlet içinde kurulmuş bir harami düzenininde, talimat yetkisine sahip olduğu içindir.

Yaptığımız araştırmalarda bu şahıs döneminde, Didim'de imar ve iskana aykırı yaklaşık 50 bin daire ve villa yapıldığı öne sürülüyor. Daire başına 25 bin, villa başına 50 bin lira rüşvet döndüğü kaydediliyor.

Buna ihaleleri, doğrudan teminleri ve diğer gelirleri koyun, neden bu şahsa siyaset ve devlet kademedlerinde toz kondurulmuyor anlarsınız.

Bu şahısları koruyup kollayanlara bir çift sözümüz var.

Artık onun siyasette işi bitti.

Üzerine basa basa söylüyorum, BİT-Tİ...

Bunu bilen CHP’nin ağır topları, Sayın Kılıçdaroğlu'nun önüne yeni alternatifler sunuyorlar. Kadıköylü de farkında ki, kendince bazı önlemler almaya çalışıyor.

Peker ailesiyle ilgisinden dolayı göreve başkan yardımcısı kadrosundan atadığı Zabıta Müdürüne, kendine başka yer bul denildi.

İmar Müdürünü değiştiriyor, sistematik soygun-vurgun-rüşvet çarkını onun üzerine yıkmaya çalışıyor.

Yani piyonları verip, “Biz yapmadık bunlar yaptı” deme telaşındalar.

Kadıköylü geldiğinden bu yana sigorta primlerini yatırmamış.

Yasa gereği otelleri hacizli.

Onları kurtarmak için, Belediyeye ait arsaları satıyor.

Yok öyle yağma!..

Daha karpuz keseceğiz, bu şehre travma yaşatan, şehrin tarihinde kara leke olarak kalacak polislere sövme, siyme, kamu binaları basma, adliyeler önüne adam yığma ve daha nice suça yönelik eylemlerinizin hesabını, kamu vicdanı ve hukuk karşısında vereceksiniz.

Bu devlette herkes satılık değil, herşey kontrol ve kayıt altında.

Her nasibin bir vakti vardır, siz de o vakti bekleyeceksiniz.

Siyaseten işi bitmiş, adli ve mülki hesap zamanı gelmekte olan bu şahsı hala koruma gayretinde olan varsa, aklını başına alsn derim.

Örneğin Didim İlçe Emniyet Müdürü.

Olay gecesi Sayın Aydın İl Emniyet Müdürümüze tüm gelişmeleri açıkça anlatmadığınız istihbaratını aldık. Polislerin elindeki görüntülerin tamamının hem kamuya hem ilgili kurumlara verilmesini, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Erhan Gülveren’in talimatıyla engellediğiniz öne sürülüyor.

Öyle kameralardan bir iki dakikalık görüntü servisiyle olmuyor bu işler.

Olayların önü, arkası yok mu?

Ham görüntülerin tamamı nerede?

Kimden, neyi saklama telaşındasınız?

Bunlar delil karartmaya girer, yarınlarda herkesin karşısına çıkar.

Sayın müfettişler ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü.

Kadıköylü döneminde verilen imar ve iskana aykırı, özellikle 2017-2021 döneminde inşa edilen yapıların tespitini hala beceremediniz mi?

Alacaksınız evrakları, gideceksiniz o yapılara, ne doğru ne yalan fotoğraflarıyla tespit edip dosyaya koyacak, ardından gereğinin yapılması için ivedi işlemlere başlayacaksınız. Görevinizi yapacaksınız görevinizi..

Kamunun malı ve hakkı, szin babanızdan kalan servet değil ki yaşananları görmezden gelesiniz.

Öyle, “Millet balık hafızalıdır, çabuk unutur” hayalinde olan varsa, Kurt Klanı var karşınızda.Çıkılan yoldan geri dönülmez. Bunu da yi bilin.

Bir şeyi daha iyi bilin.

Yok iktidar değişir, dosyalar sümenaltı edilir falan filan gibi düşünceniz varsa o da olmayacak. Malum bu şehirde siyasetçilerin tamamı dostluğumuzun dostluk, düşmanlığımızın düşmanlık olduğunu iyi bilir. İyiliğe destek, kötülüğe karşı amansız olduğumuzu da bilirler.

O yüzden sizleri koruyup kendi siyasi yaşamlarına nokta koyacaklarına, sizi bizlere kuzu kuzu teslim ederler.

Kadıköylüyü aldık bile… Çünkü siyaset ve devlet açısından her eylem ve de söylemi, kanserli hücre gibi. Kamuya külliyen zarar.

Gelelim Jetgillerin Emineye.

O da evli barklıymış, ailesi varmış, şikâyetinde o da çok sızlanmış.

Yahu Emine Hanım.. Evli barklı isen, toplu tecavüz iddialarında adın niye geçiyor?

Namusuna o kadar düşkün isen, pandemi yasaklarında gece yarısı kapalı olması gereken içkili mekanda, Kadıköylü ile ne işin vardı?

Olayların tam göbeğinde olduğun görüntülere de yansıdı.

Kaymakamlık konutu baskınında da araç içinde yer aldın.

Hatırlarsan orada bir diğer kişi daha vardı.

Hamilerinizden Garnizon Komutanı.

O da gitti, ordu ve devlet elbiseyi milli onumurumuzu kurtardı.

Hakkınızda onca iddia ortaya atldı, bir çocuğuna gen testi yaptırıp, iddia sahiplerinin yüzüne çarpamadın evrakları.

Eee ailenin mal varlığındaki kaynağı belirsiz on milyonlarca liralık artışı da açıklayamıyorsun?

Senin içinde bulunduğun durum, sözlükteki ahlaki ve namusa yönelik tanımlarla pek uyuşmuyor, değil mi?

Aziz Türk Milleti!..

Kadıköylü darp gecesi yaptığı açıklamada, “Ailem, çoluk çocuğumla outurup kahve içiyorduk” derken, “kahve” dediği rakı, “ailem, çoluk çocuğum” dediği de Emine Öznur Gündoğdu çıktı?

İyi öğrenin bunların, ahlâk ve namus kavramlarından neyi anladıklarını.

Sözün sonunda, bu şahıslara siyaseten ve devlet kadroları içerisinde hamilik yapanları, kamu yararı, kamu vicdanı ve hukuk açısından bir kez daha uyaralım.

Bu şahıslar hakkındaki davalar, soruşturmalarda art niyetli şekilde suça yönelik eylemlerin örtülmesi, ötelenmesi içinde kişisel menfaat temini amaçlı yer alan kim varsa, emin olun sonuçları ağır olur.

Çünkü hepsinin kendileri, eşleri ve kendileri ile eşlerinin yakınları üzerindeki mal varlıkları ile HTS kayıtlarını, banka hesap hareketlerini talep edeceğiz.

Bu şehrin evlâtları olarak PKK-FETÖ gibi kamu kurumarının basılması, devletin polisine sövülüp, siyilmesi, birilerinin kendini devlet ilân etmesi kalkışmasının peşini asla bırakmayacağız.

Bu şehir bu utanç ve bu cerahattan temizlenmedikçe, hiç kimseye huzur yok.

Başta CHP liler. Bu rezaletleri unutmayız da, unutturmayız da.

Her platformda karşınıza çıkartırız. İster kamu oyu huzurunda, ister devlet katında.

Bizler Rahmetli İnönü'nün, “Namuslular da namussuzlar kadar cesaretli olmalı” sözünün izinde gidiyoruz. Sapmayacağız, yılmayacağız, tek geri adım atmayacağız.

Peki ya parti genel merkezi olarak, sizler hangi saftasınız?

Sepetim