0.542. 537 86 70

Vah ki ne vah!...

Bu ülkede adam gibi siyaset yapmanın önü Özal döneminde çıkarılan siyasi partilere “Hazine Yardımı Kanunu” ile katledildi. Öylesine katledildi ki artık demokratik yöntemlerle parti kurmak ve yaşatmak, yaşayan partilerde de demokratik yöntemlerle partilerde söz sahibi olmak imkânsız hale getirildi.

2018-08-05

Şimdi bunun son örneği CHP de yaşanıyor.

Bir seçim sonrası siyasette en kolay yol olan öfke örgütlenerek parti ele geçirilmeye çalışılıyor. Başarılı olur mu bilemem! Ama bildiğim ve yıllardır söylediğim bir söz var. (siyaseten yakın arkadaşlarım bilir..)

Muharrem İnce’ye bakkal dükkânım olsa onu bile teslim etmem.

Niye?

Siyasetin aradığı hiç bir özelliği uhdesinde taşımadığı için.

Sadakat mı? Yok..

Vefa mı? Yok.

Tutarlılık mı? Yok.

Öngörü mü?

Öngörü kim Muharrem İnce kim?

Peki devlet adamlığı mı?

Hayır, sır saklama özelliği yok.

O zaman niye gündemde Muharrem İnce?

Kolaycılık…

Satımı kolay, birilerine göre harcanması da kolay gözüyle bakıldığı için..

Ha! Böyle bakanlar da yanılacaklar şayet bir yanlışlık yapılırsa!. 

Kemal Kılıçdaroğlu ülkemizin şu anki eğitim, kültür, etnik kimlik anlayışı kendisini iktidara getirmeyeceğini bildiği için Cumhurbaşkanı adayı olmayı aklının ucuna bile getirmedi. Hep bu iktidardan ortak bir çabayla kurtulabilirmiyiz arayışı içine girdi. 

İşte burada da benim merakım ve sorum şu… 

Durum böyle ise hala partinin başında kalmak istemesinin sebebi ne olabilir?

Aslında bu konuda da bir görüşüm var ama bu günün konusu değil.

Partinin ikinci adamı bu günlerde sessiz bekleyiş içinde..

Genel Başkan “yeter artık” deyiverirse nasıl bir pozisyon alayım derdinde.

Onu da açıkca söylüyorum.

Sakın kıpırdama, partinin bugün çektiği sıkıntılar senin gelecek ikbalin üzerine kurduğun plânlar yüzündendir.

Aslında Aydın’dan başlamam lazım da vazgeçtim.

Şu milletvekili sıralamanızdan memnun olan 5 il sayarsan bende aleme ibret olsun diye kendimi Nazilli Taksi Meydanın’da asacağım.

Bir parti, kendi siyasi ikbali için ancak bu kadar karıştırılır.

Rejim değişti, bana göre ülke de elden gitti, saltanatın ilanına kaldı iş, siz hala koltuklarınızı korumanın derdindesiniz.

Millet kan ağlıyor, hiç kimse yarınından emin değil ama ana muhalafet olarak halka bir tek umut veremiyorsanız ne duruyorsunuz, hala nedir mesele?

Kotuklar mı, ceylan derisi olmasa da olur.

Bu memlekette her yıl 65 milyon TL’yi istediği gibi savurabilen, alın teriyle kurulmuş kaç şirket var acaba? Ama siz terlemeden terleyenlerin ödediği vergilerden bu parayı alarak ana muhalefet görevi yapıyorsunuz.

İşte bunu için diyorum, bu yasayı çıkaranı mezarında bile rahat uyutmamalı.

Seçimlerde bugün AK Parti, yarın iktidar kim olursa o devlet imkânlarını kullanarak iktidarını devam ettirmeyi amaçlayacak, ana muhalefet de devletten aldığını kendi iç iktidarı için kullanacak..

Vah garip halkım vah!...

Sepetim