Yaşamak için acil; 5 bin TL…

Yokluk, soğuk, hastalık ve çaresizliğin esir aldığı, 6 can. 38 metrekare 2 odalı tapusuz, emanet arsada elektrikleri kesilmesini beklenen bir ev.

Yırtık perdeler ve çatlak duvardan oluşan dar iki oda. Gürültüyle çalışan çamaşır makinesi ve bazen belediyenin bazen de konu komşunun yardımıyla raflarına biraz gıda konulan eski model bir buzdolabı.

Tekme tokatla çalışabilen eski bir televizyon.

Çalışmak için çabalayan fakat çalışamayan hasta bir baba.

Yokluğun pençesinde çaresiz bir eş ve sefalete alışmış iki yaramaz çocuk.

Avluda ceviz ağacının dibinde bir naylon ve Kızılay’ın iki gün önce kurduğu çadır.

Bu çadırda bu kış soğuğunda iki eski kanepede yatan yaşlı ve hasta karıkoca.

Başucunda nefes alıp vermeleri için solunum cihazı, çok soğuklarda yakabildikleri kömür sobası.

Avluda derme çatma bir tuvalet ha yıkıldı ha yıkılacak.

Gıda erzak bazen var bazen yok.

Bunlardan da ÖNEMLİ BİR SORUNLARI VAR VE RESMİ İŞLEMLER İÇİN 5.000 (BEŞBİN TL.) GEREKLİ.

Bir bulabilseler, ÖNCE ACİL RESMİ İŞLEMLERİ YAPTIRACAKLAR, sonra da, elektriği açtıracaklar.

Aydın Merkez Efelere bağlı Umurlu-Kanyaşı Mahallesi’nde 6 kişilik Demirkafa Ailesi adeta bir yaşam savaşı veriyor.

Bu devirde; yokluk, soğuk, hastalık ve çaresizliğin esir aldığı, 6 can.

38 Metrekare 2 odalı tapusuz, emanet bir arsada akrabaları, konu komşu ve eş dostların yıllar önce yaptığı, yağmur sularının içeriye girebildiği bir evde ve naylon çadırda yaşıyorlar.

Baba; Anıl Demirkafa’nın genç yaşta vertigo ve Hiper Tansiyon Hastalığı’na yakalandığı belirtiliyor. Eşi Ebru Demirkafa iki çocuğu İle birlikte eski küçük bir evde yaşıyor. Avluda ise eski tahtalar üzerindeki tencerelerden oluşan açık havada mutfak. Biri naylon diğeri Kızılay tarafından yeni kurulan çadır olmak üzere iki çadır var.

Astım bronşit ve Koah hastalığı olan yaşlı baba ile Kalp Büyümesi Hastalıkları olan Anne Leyla Demirkafa, avluda kurulmuş kömür sobalı naylon çadırda yaşamını sürdürmeye çalışıyorlar…

Onlar kendilerine uzanacak bir yardım eli bekliyorlar…

HASTALIK- YOKLUK- ÇARESİZLİK

Aile, yaşadıkları evde elektrikleri ha kesildi ha kesilecek diye beklerken ay sonu mecburi kesilecek denmiş. Yırtık perdeli, pencerenin kenarından ve çatlak duvardan oluşan rutubetli dar iki odada, gürültüyle ağır aksak çalışan çamaşır makinesi ve bazen konu komşunun yardımıyla raflarında gıda maddeleri bulunabilen eski model bir buzdolabı. Tekme tokatla çalışabilen eski bir televizyon. Amelelik yapan Anıl Demirkafa çalışamayan annesi-babası gibi sağlığı kötü, vertigo ve Hiper Tansiyon hastası. Sefalete alışmış iki yaramaz çocuk Orhan ve berat. Yokluğun pençesinde tüm bu olumsuzlara karşı direnen çaresiz eş-genç anne Ebru Demirkafa, tek bir cümlede özetliyor yaşadıklarını; “Artık dayanacak gücümüz kalmadı, ne yaparız bilmiyorum”

YAŞAMAK İÇİN ACİL; 5 BİN TL…

Anne Leyla Demirkafa: “Aşırı kiloluyum ve ayaklarımdan rahatsızım. Astım Bronşit, Koah ve Kalp Büyümesi Hastalıklarım var. Yaklaşık 25 yıl önce akraba eş dost desteğiyle yapılan evimiz çok küçük. 5-6 yıldır oğlum ve gelinimle yaşıyoruz. Dar odada hem nefes alamıyorum hem de, oğlumla gelinim bizden rahatsız olmasınlar diye kocamla birlikte naylon çadırda yaşıyoruz. Çok zorluklar çekiyoruz. Mutfağımız yok, tencerelerimiz avluda, gelinim yağmur altında bulaşık yıkamak zorunda kalıyor. Evin tapusu olmadığı için tadilat tamirat yaptıramıyoruz. Yaşadığımız bu tapusuz evin arsasının sahibi ile görüştük. Sağ olsun, hayır için bu arazinin 500 metre karesini arsa olarak bağışlayacağını müjdeledi. Lakin resmi işlemler için yapılacak harcamalar yaklaşık 5 bin TL gerekli. Hayırsever vatandaşlardan yardım bekliyoruz..”

YAZ- KIŞ NAYLON ÇADIRDA YAŞAM

Başucunda kırık bir bardakta soluk nergis çiçeği ile yan yana duran ve ömrünün sonuna kadar rutin olarak kullanmak zorunda olduğu nefes alıp vermeleri için buhar solunum cihazı. Çok soğuk günlerde-gecelerde yakabildikleri kömür sobası. Çeşmesi yok, kapısında plastik bir ibrik, derme çatma bir tuvalet ha yıkıldı ha yıkılacak. Az ötesinde evin avlusunda ceviz ağacının dibinde iki çadır. Hasta oğlu ve gelini rahatsız olmasın diye, yaz sıcağında-kış soğuğunda naylon çadırda, iki eski kanepede yaşamını sürdürmeye çalışan iki yaşlı insan, iki hasta karıkoca…