© Aydın Şafak

ANA: İÇELİM ŞEFKAT PINARINI KANA KANA

Komutan erlere “vatan nedir?” diye sormuş. Mehmet, “Vatan anamdır” demiş. Komutan Ahmet’e de sormuş aynı soruyu. Yanıt şöyle: “Vatan, Mehmet’in anasıdır komutanım!”

<p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Ana, anne... Bizi d&uuml;nyaya getiren, besleyip b&uuml;y&uuml;ten, &uuml;st&uuml;m&uuml;ze kol kanat geren kutsal varlık, bize g&ouml;stermemek i&ccedil;in darlık yemeyip yediren, i&ccedil;meyip i&ccedil;iren dişi, &ccedil;ocuklarıdır b&uuml;t&uuml;n duygusu, d&uuml;ş&uuml;nce ve de işi. Ne kadar b&uuml;y&uuml;rsek b&uuml;y&uuml;yelim, ana kucağını &ouml;zleriz, ondan &ccedil;ok uzaklarda olsa bile, ona kavuşmak i&ccedil;in can atarız. Atas&ouml;z&uuml; ve deyimlerimize girmiştir, belleğimizde yer etmiştir o. Ana yol, anayasa, ana fikir, ana yurt, ana vatan deriz, bir yerin &ccedil;ok kalabalık oluşunu ana baba g&uuml;n&uuml; diye belirtiriz. Kısmetli kişileri anası kadir gecesinde doğurmuştur. &Ccedil;ırıl&ccedil;ıblak yerine anadan doğma s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kullanırız. K&ouml;t&uuml; kişiler bizi anamızdan doğduğumuza pişman ederler. İyilere hakkımızı anamızın ak s&uuml;t&uuml; gibi helal ederiz.</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">&Ccedil;ektiğimiz &ccedil;ileyi, &ldquo;anamdan emdiğim s&uuml;t burnumdan geldi&rdquo; diye belirtiriz, &ldquo;anam ağladı&rdquo; deriz. A&ccedil;ıkg&ouml;zler anasının g&ouml;z&uuml;d&uuml;r, anasının ipini satmıştır. İnsafsız satıcılar anamızın nik&acirc;hını isterler. Ana gibi y&acirc;r, Bağdat gibi diyar olmaz! Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar. Bilgisizlik k&ouml;t&uuml;l&uuml;ğ&uuml;n annesidir. Kabadayılar kadınlara &ldquo;anam&rdquo; diye laf atarlar, &ldquo;anam babam&rdquo; diye konuşurlar. Ka&ccedil;anın anası ağlamazmış. Terbiyeli kızlar &ldquo;ana kuzusu&rdquo;, hafif kızlar anasının kızıdırlar. Kızların nasıl olduklarını &ouml;ğrenmek isteyenlere, &ldquo;anasına bak, kızını al, kenarına bak; bezini al&rdquo; derler. Kimi kişiler, &ldquo;anam avradım olsun ki&rdquo; diye yemin ederler. Korku şiddetin anasıdır. Kimi ana &ouml;z, kimi de &uuml;veydir. Ana dilimiz T&uuml;rk&ccedil;edir. Ana yurdumuz da Anadolu! Kaynana s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml; kayın ve ana&nbsp; s&ouml;zc&uuml;klerinden t&uuml;retilmiştir.</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Denizlerde denizanası vardır. &Ccedil;ocuk olduğu zaman, &ldquo;Allah analı babalı b&uuml;y&uuml;ts&uuml;n&rdquo; dilleğinde bulunuruz. S&uuml;t&uuml; kesilen anneler s&uuml;tanne tutarlar, &ccedil;ocuklar &ccedil;ok sevdikleri, ikinci bir ana olarak g&ouml;rd&uuml;kleri kişilere cicianne derler. Soyu sopu belli olmayanlara, &ldquo;anası belli, babası elli&rdquo; denilir. Dokuz anası olan s&uuml;tten, dokuz karısı olan bitten kurtulamazmış.&rdquo; Bir anne dokuz &ccedil;ocuğa bakarmış da dokuz &ccedil;ocuk bir anneye bakamazmış&rdquo; Bu da hayatın acı bir ger&ccedil;eği... Doğan C&uuml;celoğlu, &ldquo;İnsanın anavatanı &ccedil;ocukluğudur&rdquo; diyor. Tahsin Sara&ccedil;, &ldquo;Ana &Ouml;ğ&uuml;d&uuml;&rdquo; şiirinde şunları yazıyor: &ldquo;&Ccedil;i&ccedil;ekleri ezme yavrum/ &Ccedil;i&ccedil;ek bir y&uuml;reğe benzer/ &Ccedil;i&ccedil;ek ezen insan ezer&rdquo;.</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Abraham Lincoln, &ldquo;Okuduğum kitapların en g&uuml;zelinin hangisi olduğunu sorarsanız, s&ouml;yleyeyim, annemdir&rdquo;, Ostrovski, &ldquo;Anneler her şeyi g&ouml;rmeseler de kalpleriyle duyarlar&rdquo;, Rajneesh, &ldquo;Bir &ccedil;ocuk doğduğu anda, bir anne doğmuş olur&rdquo; diyerek annelerin &ccedil;eşitli &ouml;zelliklerini vurguluyorlar. Bir &ccedil;ocuk şarkısında anne sevgisi ş&ouml;yle anlatılıyor:</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">&ldquo;Anamız başımızda/ Her &ouml;v&uuml;n aşımızda/Ananın emeği var/ B&uuml;t&uuml;n her işimizde/Gelin &ccedil;i&ccedil;ek derelim/ Yollarına serelim/Sevgi dolu t&uuml;rk&uuml;lerle/ Annemize verelim.&rdquo;</span></p> <p class="ecxMsoNormal" data-mce-style="text-align: center;" style="text-align: center;"> <strong><span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">* * *</span></strong></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Kimi ana oğluna kimi de kızına d&uuml;şk&uuml;nd&uuml;r. B&ouml;yle iki ana yolda karşılaşmışlar, hal hatır sormuşlar, &ccedil;ocuklarında s&ouml;z etmişler. Birinci anne, &ldquo;Oğlum hi&ccedil; de mutlu değil, demiş. Gelin pek iş yapmıyor, oğlum ona yardım etmek zorunda kalıyor. Hi&ccedil; rahatı yok!&rdquo;</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">İkinci anne, &ldquo;Benim kızım &ccedil;ok mutlu, diye konuşmuş. Damat ev işlerine yardım ediyor. Kızımın elini sıcak sudan soğuk suya değdirmiyor&rdquo;</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Kimi kızlar &ccedil;ok nazlıdırlar. B&ouml;ylelerine g&ouml;re bir t&uuml;rk&uuml;m&uuml;z var:</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">&ldquo;Silifke&rsquo;nin yoğurdu/ Ah seni kimler doğurdu/ Seni doğuran ana/ Bal ile mi yoğurdu?/</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Anası pilav pişirir/ Oğlu durmaz aşırır...&rdquo;</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Bir başka t&uuml;rk&uuml;de delikanlı kıza olan aşkını bakın nasıl anlatıyor:</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">&ldquo;Yoğurt koydum dolaba/ Bug&uuml;n başım kalaba/ Seni doğuran ana/ Olsun bana kaynana.&rdquo;</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Annesi &ccedil;ocuklarına meyveleri paylaştırmış. &Ccedil;ocuklar onun ne yiyeceğini sormuşlar. Anne ş&ouml;yle demiş: &ldquo;Anneniz taş yesin, birerden beş yesin!&rdquo;</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Her şeyin en iyisini almaya, kendine ayırmaya &ccedil;alışanlara, &ldquo;senin ana g&uuml;zel mi?&rdquo; diye sorarız. Kimi kişiler ananın &ouml;rekesini s&ouml;vg&uuml; sanır. Oysa &ouml;reke Anadolu kadınlarının &ouml;rg&uuml; &ouml;rme aracıdır. &Ouml;zentili kişiler ana, anne s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml;n&uuml; beğenmezler de, Arap&ccedil;adan gelme valide s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kullanırlar. Eski edebiyatımızda anne yerine Fars&ccedil;a &ldquo;mader&rdquo; de kullanılmıştır. Namık Kemal bir şiirinde: &ldquo;D&uuml;şman dayamış vatanın bağrına han&ccedil;erini/ Yok imiş kurtaracak bahtı kara maderini&rdquo; demiş, Atat&uuml;rk, &ldquo;yok imiş&rdquo; s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml;n&uuml; silip yerine &ldquo;bulunur&rdquo; yazmıştır.</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Gelin roman okumaya meraklıymış. Hi&ccedil;bir iş yapmaz hep roman okur dururmuş. B&uuml;t&uuml;n ev işlerini damadın yaşlı annesi yapar ve &ccedil;ok yorulurmuş. Geline bir şey diyemezmiş. Bir s&uuml;re sonra, gelini iş yapmaya mecbur etmek i&ccedil;in bir &ccedil;are d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;şler, aralarında bir plan yapmışlar. Delikanlını eve gelme saati yaklaşınca kadın eline s&uuml;p&uuml;rgeyi almış, etrafı s&uuml;p&uuml;rmeye başlamış. Oğlan eve gelip annesinin iş yaptığını, gelin hanımın roman okuduğunu g&ouml;r&uuml;nce s&uuml;p&uuml;rgeyi annesinin elinden almaya &ccedil;alışmış, &ldquo;Ne yapıyorsun anne, diye bağırmış. Gen&ccedil;ler dururken sana iş yapmak yakışır mı? Ver, ben s&uuml;p&uuml;reyim!&rdquo;</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Annesi itiraz etmiş: &ldquo;Bu, kadın işi oğlum. Erkek eline yakışmaz&rdquo; diyerek s&uuml;p&uuml;rgeyi vermek istememiş. &Ccedil;ekişmeye başlamışlar. Gelin roman okumayı s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yor ve hi&ccedil; istifini bozmuyormuş ama tartışma uzayınca rahatsız olmuş, elinde kitabı yere atıp &ouml;fkeyle:</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">&ldquo;Sizin y&uuml;z&uuml;n&uuml;zden iki satır okuyamadım. Bunda &ccedil;ekişecek ne var? Aranızda iş b&ouml;l&uuml;m&uuml; yaparsınız, bir g&uuml;n annen s&uuml;p&uuml;r&uuml;r, bir g&uuml;n sen s&uuml;p&uuml;r&uuml;rs&uuml;n&rdquo; diye yol g&ouml;stermiş!</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">İki kadın da &ccedil;ocuğun annesi olduklarını ileri s&uuml;r&uuml;yorlarmış. Hazreti S&uuml;leyman&rsquo;ın huzuruna &ccedil;ıkıp iddialarını s&uuml;rd&uuml;rm&uuml;şler. &Ouml;yle bağırıp &ccedil;ağırıyorlarmış ki sultan hangisinin ger&ccedil;ek anne olduğunu anlayamamış. &ldquo;Madem &ccedil;ocuğu paylaşamıyorsunuz, &ouml;yleyse ortadan ikiye b&ouml;ld&uuml;reyim de yarısını biriniz, &ouml;b&uuml;r yarısını da &ouml;teki alsın&rdquo; demiş. Kadınlardan biri ayaklarına kapanmış, &ldquo;Yavruma bir şey yapmayın. Ben hakkımdan vazge&ccedil;iyorum&rdquo; diye ağlamış. Sultan, &ldquo;Yavrunun kesilmesine dayanamadığına g&ouml;re ger&ccedil;ek anne sensin&rdquo; demiş.</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Er, annesinin hasta olduğunu belirterek izin istemiş ama komutanı vatanın da annesi olduğunu s&ouml;yleyerek izin vermek istemeyince ş&ouml;yle demiş: &ldquo;Komutanım, vatan annemizin bir&ccedil;ok oğlu var, ben yokken onlar da bakabilir. Oysa memleketteki annemin benden başka oğlu yok!&rdquo; Bu cevap komutanın hoşuna gitmiş, izin vermiş.</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Komutan erlere &ldquo;vatan nedir?&rdquo; diye sormuş. Mehmet, &ldquo;Vatan anamdır&rdquo; demiş. Komutan Ahmet&rsquo;e de sormuş aynı soruyu. Yanıt ş&ouml;yle: &ldquo;Vatan, Mehmet&rsquo;in anasıdır komutanım!&rdquo;</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Anne kocası &ouml;l&uuml;nce bir daha evlenmek istemiş. Oğlu, &ldquo;Gene mi?&rdquo; diye sorunca annesi boynunu b&uuml;km&uuml;ş: &ldquo;Ali, Veli, &uuml;&ccedil; de ondan evveli, Şaban, Recep, Ramazan, bir de rahmetlik baban! Ah oğlum ah! Koca mı g&ouml;rd&uuml; senin anan? &ldquo; diye dert yanmış kadıncağız.</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Oğlan anasıyla kız anası &ccedil;ekişir dururlar. Bu konuda şu s&ouml;zler vardır: &ldquo;Oğlan anası, kapı arkası; kız anası minder kabası. Oğlanınki oğul balı, kızınki bayır g&uuml;l&uuml;. Oğlan anası az yer, kız anası kaz yer. Oğlan anası alıncaya kadar yalvarır, kız anası &ouml;l&uuml;nceye kadar...&rdquo;</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Arif Nihat Asya, &ldquo;Anne&rdquo; adlı şiirinde bir annenin ağzından : &ldquo;Kolun kanadın ben oldum.../ Dilin dudağın ben oldum!/.../Usanmadım, yorulmadım, &ccedil;ekinmedim.../G&uuml;n oldu, kırdın/ İncinmedim:/ İlk oyuncağın/ Ben oldum yavrum./ Son oyuncağın ben oldum!&rdquo; diyor.</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Bir Polonya atas&ouml;z&uuml;, &ldquo;İlkbahar bir gen&ccedil; kız, yaz bir ana, sonbahar dul, kış da &uuml;vey anadır&rdquo; diyor. &ldquo;Allah her yerde olamayacağı i&ccedil;in anneleri yarattı.&rdquo; Duvaryer&rsquo;e g&ouml;re, &ldquo;Tarih toprağın anası olduğu kadar kızıdır da!..&rdquo; Necip Fazıl Kısak&uuml;rek, &ldquo;Kaldırımlar&rdquo; şiirinde, &ldquo;Kaldırımlar ızdırap &ccedil;ekenlerin annesi&rdquo; diye yazıyor.</span></p> <p class="ecxMsoNormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Anneler meleğe benzetilirler. Bence anneler bize meleklerden daha yakındır. Onlar sunar şefkat pınarını &ccedil;ocuklarına, i&ccedil;elim diye kana kana. Zamanında değerini bilmezsek, iş işten ge&ccedil;tikten sonra arar dururuz boşu boşuna. Yokluğu eksiltir kişiyi, varlığı can katar cana. Bir bahar yeli eser ondan bize mutluluktan yana. Hi&ccedil;bir karşılık beklemeden, i&ccedil;inden &ouml;yle geldiği i&ccedil;in sevgi bah&ccedil;esinden bir demet &ccedil;i&ccedil;ek sunar &ccedil;ocuklarına. Ne kadar teşekk&uuml;r etsek azdır ona. Hadi gelin, sadece anneler g&uuml;n&uuml;nde değil, her g&uuml;n &ouml;pelim ellerini, g&uuml;ld&uuml;relim y&uuml;z&uuml;n&uuml;, soldurmayalım karanfillerini, g&uuml;llerini.</span></p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER