© Aydın Şafak

Büyülü sözler…

Dost kazanmak, ilgi görmek, sevilmek istiyorsan şu sihirli söz yeterlidir: “Para!”

<p><span style="font-size: medium;">Sihirbazlar, <strong>&ldquo;abra kadabra, sim sala bim&rdquo;</strong> gibi birtakım sihirli s&ouml;zler s&ouml;ylerler, şapkadan tavşan &ccedil;ıkarmak, parayı kaybetmek, kaybolan parayı bulmak gibi aklımızın eremeyeceği şeyler yaparlar.</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Aslında ne sihirdir ne keramet, el &ccedil;abukluğundadır marifet!</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Ali Baba, Kırk Haramilerin mağarasının <strong>&ldquo;a&ccedil;ıl susam a&ccedil;ıl!&rdquo;</strong> sihirli s&ouml;zleriyle a&ccedil;ıldığını g&ouml;r&uuml;r ve aynı s&ouml;zleri s&ouml;yleyerek i&ccedil;eri girer, servete kavuşur ama a&ccedil;g&ouml;zl&uuml; kardeşi daha &ccedil;ok servete sahibi olayım derken kapıyı a&ccedil;ıp kapayan sihirli s&ouml;z&uuml; unutur, başı belaya girer.&nbsp;</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Sadece sihirbazlar değil, basit kişiler bile herkesin bilemeyeceği, d&uuml;ş&uuml;nemeyeceği sihirli s&ouml;zler s&ouml;yleyerek olayları kolayca &ccedil;&ouml;zerler.</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Gelin bir fıkrayla &ouml;rnekleyelim ne demek istediğimizi.</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Bir zamanlar &ccedil;ok kibar ve nazik bir gen&ccedil; varmış. Bir arkadaşı kendisine kızmış ve <strong>&ldquo;eşek!&rdquo; </strong>diye bağırmış. Gen&ccedil; bu s&ouml;z&uuml; hazmedememiş, d&uuml;ş&uuml;p bayılmış. Ayıltmak i&ccedil;in o kadar uğraşmışlar ama bir t&uuml;rl&uuml; başaramamışlar. Oradan ge&ccedil;mekte olan Bektaşi ne olduğunu sormuş. Durumu &ouml;ğrenince, <strong>&ldquo;&Ccedil;ekilin. Ben şimdi onu ayıltmasını bilirim&rdquo;</strong> demiş. Alay etmiş, g&uuml;lm&uuml;şler, <strong>&ldquo;Biz o kadar uğraştık, bir şey yapamadık. Sen ne yapabilirisin ki?&rdquo;</strong> diye sormuşlar. Bektaşi, <strong>&ldquo;Kulağına sihirli birka&ccedil; s&ouml;z s&ouml;yleyeceğim, şıp diye ayağa kalkacak, g&ouml;receksiniz&rdquo;</strong> diyerek gencin kulağına bir şeyler s&ouml;ylemiş ve ger&ccedil;ekten de delikanlı hemen ayağa kalkmış, g&uuml;lerek oradan uzaklaşmış. Merakla ne s&ouml;ylediği sormuşlar.</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Bektaşi &ouml;nce, <strong>&ldquo;meslek sırrıdır, s&ouml;ylenmez&rdquo;</strong> demişse de, ısrarlara dayanamamış, sonunda sihirli s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml;n ne olduğunu a&ccedil;ıklayıvermiş;</span></p> <p><span style="font-size: medium;"><strong>&ldquo;Daha &ouml;nce kendisine b&ouml;yle bir s&ouml;z s&ouml;ylenmediği i&ccedil;in &ccedil;ok ağırına gitmiş bizimkinin. Ama ben kulağına kırk kere eşek dedim, alıştı, eskisi gibi etkilenmedi.&rdquo;</strong></span></p> <p><span style="font-size: medium;">G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde eşek şakaları yapan birtakım gen&ccedil;leri g&ouml;r&uuml;nce bu fıkra aklıma geliyor nedense. Biz de b&ouml;yle şeylere alışmış olacağız ki, yadırgamıyoruz yapılan eşeklikleri...</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Yoksul bir derviş &ccedil;arşıdan ge&ccedil;erken herkes kendisine takılır, onunla alay edermiş. O da onları g&uuml;ld&uuml;r&uuml;r, ge&ccedil;inir gidermiş. Bir g&uuml;n bizimki hasta olmuş ama kimse y&uuml;z&uuml;ne bakmamış. Buna i&ccedil;erleyen derviş y&uuml;ksek&ccedil;e bir taşın &uuml;st&uuml;ne &ccedil;ıkmış; <strong>&ldquo;Hayvanlar!&rdquo; </strong>diye bağırmış. Herkes ne oluyor diye dışarı &ccedil;ıkmış. Derviş onlara ş&ouml;yle bir bakmış, başını sallayarak, <strong>&ldquo;Amma da &ccedil;okmuşsunuz ha!&rdquo;</strong> demiş, &ccedil;ekip gitmiş.</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Bir beyin oğlu bir &ccedil;ingene kızına &acirc;şık olmuş, bu aşkla eriyip soluyor, deli divane oluyormuş ama kızın babası beyin b&uuml;t&uuml;n ricalarına rağmen kızını bu delikanlıya vermek istemiyormuş. Bir dostu durumu haber almış. Beye, <strong>&ldquo;Sen hi&ccedil; merak etme. Ben ona anlayacağı dille hitap etmesini bilirim&rdquo;</strong> demiş. Bey buruk bir g&uuml;l&uuml;msemeyle, <strong>&ldquo;Hangi sihirli s&ouml;z&uuml; s&ouml;yleyeceksin acaba?&rdquo;</strong> diye sormuş. Dostu, <strong>&ldquo;Şimdi g&ouml;r&uuml;rs&uuml;n&rdquo;</strong> diyerek hışımla &ccedil;ingenenin &ccedil;adırına dalmış, <strong>&ldquo;Ulan eşek! Ulan hayvan oğlu hayvan! Sen hangi c&uuml;retle kızını bu beyin oğluna veriyorsun, eceline mi susadın ha?&rdquo;</strong> diye bağırmış. &Ccedil;ingene yerlere kapanarak, <strong>&ldquo;Ben ettim, sen etme! Kızımı verdim gitti. Bey, kız istemesini bilmiyordu ki&rdquo; </strong>demiş.</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Yerinde ve zamanında s&ouml;ylenen bir sihirli s&ouml;z kişiyi hapse d&uuml;şmekten bile kurtarır.</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Adam yolda giderken birinin bir evin kapısını &ccedil;aldığını ve <strong>&ldquo;Kim o?&rdquo;</strong> sorusunu <strong>&ldquo;zifos&rdquo;</strong> diye yanıtladığını g&ouml;r&uuml;r. Bu yanıtla kapı a&ccedil;ılır, o kişi i&ccedil;eri girer, kadınla sarmaş dolaş olur. Başka zaman bizimki de aynı evin kapısını &ccedil;alar, s&ouml;ylediği sihirli s&ouml;zle i&ccedil;eri alınır, zevkine bakar ama zaptiyeler evi basarlar, bizimkini zina su&ccedil;uyla kadının &ouml;n&uuml;ne &ccedil;ıkarırlar. Adam bakar ki, kadı zifos s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yleyen kişi. Hemen yanına yaklaşır, <strong>&ldquo;Efendim. Ben sizin zifos savaşınızda oradaydım&rdquo; </strong>der. Kadı bakar ki iş fena. Hemen kara kaplı kitabını a&ccedil;ar:</span></p> <p><span style="font-size: medium;"><strong>&ldquo;Hattiyse huttuyse, her ne kadar bu haltı ettiyse, zifos savaşında yararlılığı g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; i&ccedil;in affedile&rdquo; </strong>der ve bizimkini salıverir. <strong>&ldquo;Bir daha karşıma &ccedil;ıkma, yoksa karışmam ha. K&uuml;lahları değişiriz sonra&rdquo;</strong> diye onu uyarır.</span></p> <p><span style="font-size: medium;">G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde de kapalı kapıları a&ccedil;an sihirli s&ouml;zler vardır.</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Bunlar hemşerilik, aynı partinin, kul&uuml;b&uuml;n taraftarlığı, yandaşlığı, arkası kuvvetli olma gibi şeylerdir. İş bulmak, dolgun maaşa konmak istiyorsan, diploma, yabancı dil yeterli değildir. Amcandan, dayından selam ya da <strong>&ldquo;Hamili kart yakinimdir&rdquo;</strong> yazılı kartvizit g&ouml;t&uuml;receksin. Torpil bulacaksın, en y&uuml;ksek makamlara hop diye konacaksın.</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Kimi g&uuml;zellere, boşu boşuna, <strong>&ldquo;Senin i&ccedil;in canım feda! İste, canımı vereyim&rdquo;</strong> demeye kalkma. <strong>&ldquo;Yatım, katım feda olsun sana! Malımı m&uuml;lk&uuml;m&uuml; &uuml;st&uuml;ne ge&ccedil;ireyim, ne istersen vereyim, gerdanına altın kolye, koluna altın bilezik takayım&rdquo;</strong> dedin miydi akan sular durur!</span></p> <p><span style="font-size: medium;">Dost kazanmak, ilgi g&ouml;rmek, sevilmek istiyorsan şu sihirli s&ouml;z yeterlidir:</span></p> <p><span style="font-size: medium;"><strong>&ldquo;Para!&rdquo;</strong></span></p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER