© Aydın Şafak

Güveni istismar edenler…

Halk dalkavukluğu yapanlar; kelimelerle oyun oynamada üstattırlar. Nabza göre şerbet vermek deyimi siyasetçilerin hareket noktasıdır.

<p>T&uuml;rkiye&rsquo;de ve d&uuml;nyada; yalancılık, d&ouml;neklik, r&uuml;şvet, yolsuzluk, kalpazanlık, haksızlık, adaletsizlik, işbirlik&ccedil;ilik, en &ccedil;ok hangi siyasi ve dini g&ouml;r&uuml;şte olanlarda g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor?</p> <p>İ&ccedil; savaş, katliamlar, yoksulluk, ayrımcılık, zengin fakir u&ccedil;urumu, kadın ayrımcılığı, ahlaksızlık, cinsel sapkınlıklar İslam &uuml;lkelerinin genel g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;d&uuml;r.&nbsp;</p> <p><strong>Halk dalkavukluğu yapanlar;</strong>&nbsp;kelimelerle oyun oynamada &uuml;stattırlar. Nabza g&ouml;re şerbet vermek deyimi siyaset&ccedil;ilerin hareket noktasıdır.</p> <p>Halkın ortalama eğitim seviyesi bellidir. T&uuml;rkiye&rsquo;de en fazla satılan kitaplar, batılıların yazdığı roman t&uuml;r&uuml; kitaplar ve bin yıl &ouml;nce yazılan İslam&rsquo;a dair yorum kitaplarıdır. Bin yıldır yeni d&uuml;ş&uuml;n&uuml;r yetiştirememiş M&uuml;sl&uuml;manların akılcı değil nakilci anlayışla aynı şeyleri tekrarlayan zihinsel algıyla, bilim ve teknoloji &uuml;retemedikleri ortadadır.</p> <p><strong>Aşiret, tarikat ve cemaatler;</strong>&nbsp;sosyal hayatın kılcal damarlarına kadar n&uuml;fuz etmiş olup, sorgusuz sualsiz itaat/biat k&uuml;lt&uuml;r&uuml; ile nakilci anlayış yaygınlaşmıştır.</p> <p><strong>İnsanlarda;</strong>&nbsp;okuduklarını ve dinlediklerini sorgulama alışkanlığı gelişmemiştir.</p> <p><strong>İnsanlar;</strong>&nbsp;İslam&rsquo;ın kutsal kitabı Kuran-ı okumuyor, onu yorumlayanların kitaplarını okuyor.</p> <p><strong>İnsanlar</strong>; hacının, hocanın ve mahalle vaizlerinin yalan yanlış s&ouml;ylediklerine itibar ediyor.</p> <p><strong>İnsanlar;</strong>&nbsp;genelde sağduyu sahibidir. Ama dini konuda akan sular durmaktadır. Siz hi&ccedil;, beyinleri sorgusuz sualsiz itaate şartlanmış insanların yanlış inanışlarını, akıl ve mantık yoluyla değiştirmeyi denediniz mi?</p> <p><strong>Şartlanmış insanlarla;</strong>&nbsp;dini konularda akıl ve mantık yoluyla iletişim kuramıyorsunuz. Hepsi adeta buzdan duvar kesiliyor. Sizi dinlemiyorlar bile. Onlar i&ccedil;in doğru olan, cami hocalarının ve ev sohbetlerine giderek halkı şartlandıran, siyaset şarlatanlarının s&ouml;yledikleridir.</p> <p><strong>Eğer;</strong>&nbsp;bak kardeşim, filan ayet ş&ouml;yledir. Bu nedenle dinci siyaset&ccedil;inin, dinci akademisyenin, dinci gazetecinin ve gezici vaizin s&ouml;ylediği doğru değil. G&uuml;naha girmemek i&ccedil;in, her s&ouml;ylenene inanma biraz da aklını kullan, deyince, duraksıyorlar.</p> <p>Evet, okuduğunu, dinlediğini ve yaşadığını sorgulamaya alışmış beyinlerin bazı şeyleri algılaması ve akıl etmesi i&ccedil;in illa da mitoloji ve hurafeler gerekmediği a&ccedil;ıktır. Ama teorik doğrular ile hayatın ger&ccedil;ekleri her zaman &ouml;rt&uuml;şm&uuml;yor.</p> <p><strong>Hayatın akışı i&ccedil;inde din &ccedil;ok &ouml;nemli sosyal bir olgudur.</strong>&nbsp;Dini alandaki sorunlar, sorgusuz sualsiz inanmayı ve iman etmeyi gerektirir. K&ouml;t&uuml; niyetli kişilerin, kendi siyasal ve ekonomik &ccedil;ıkarları i&ccedil;in, dini alanı istismar ettikleri ve kitleleri istedikleri gibi y&ouml;nlendirdikleri ger&ccedil;ektir.</p> <p><strong>M&uuml;sl&uuml;man &uuml;lkelerdeki gelişmelere dikkat edilirse</strong>; din adına beraber yola &ccedil;ıkanların, bir m&uuml;ddet sonra birbirleriyle dindarlık yarışına girdiklerini ve zaman i&ccedil;inde birbirlerini dinden &ccedil;ıkmakla su&ccedil;layıp, katli vaciptir fetvalarıyla yoldaşlarını ve insanları &ouml;ld&uuml;rd&uuml;kleri g&ouml;r&uuml;l&uuml;r.</p> <p><strong>S&ouml;zde laik fakat &ouml;zde laik olmayan bir &uuml;lkede</strong>; tarikatların, cemaatlerin, şeyhlerin, hocaların ve gezici vaizlerin ayetlerle yalan yanlış şartlandırdığı kitleleri, biz ayetlere atıfta bulunmadan akıl ve mantık yoluyla doğruyu g&ouml;sterip ikna edeceğiz, dersek yanılırız. B&ouml;ylece dini alanı, bug&uuml;ne kadar olduğu gibi, din t&uuml;ccarlarına bırakmaya devam ederiz.</p> <p><strong>M&uuml;tedeyyin M&uuml;sl&uuml;manları</strong>&nbsp;galeyana getirecek şekilde dini hassasiyetlere saldırmayı laiklik zanneden zihniyet, siyasal İslam&rsquo;ın, dincilerin değirmenine su taşımaktadır.</p> <p><strong>Laikliğin s&ouml;zde ve &ouml;zde &ouml;z&uuml;msendiği &uuml;lkelerde;</strong>&nbsp;hi&ccedil; kimse dini istismar etmediği i&ccedil;in, hi&ccedil; kimse de ayetlere atıfta bulunmak ihtiyacını duymaz. Ama teorik doğrular her zaman ger&ccedil;ek yaşamla uyuşmuyor. Yeri zamanı gelince dini kullanan yobazların yanlışlarını ayetlere atıfta bulunarak &ccedil;&uuml;r&uuml;tmeye &ccedil;alışmak gerekir.</p> <p>Aksi halde,&nbsp;<strong>sahte şeyhler, şıhlar, hacılar, hocalar</strong>&nbsp;bildikleri gibi koşturmaya devam ederler. Halkı istedikleri gibi y&ouml;nlendirirler, din adına &ccedil;ağdaş değerlerin temellerini dinamitlerler, yerli yabancı b&ouml;l&uuml;c&uuml;lerle işbirliği yaparlar ve &ccedil;ıkarları i&ccedil;in halkı soymaya devam ederler.</p> <p><strong>M&uuml;sl&uuml;manlar</strong>; terbiyesiz, ikiy&uuml;zl&uuml;, g&uuml;venilmez ve kişisel &ccedil;ıkarlarının peşinde tanımlamalarından kurtulmak zorundadırlar. Zira Kur&rsquo;an ve peygamber mesajı bunlar değildir.</p> <p><strong>İslam&rsquo;ın amacı dışında istismar edilmesine karşı;</strong>&nbsp;İlahi mesajı, doğru ve ger&ccedil;ek&ccedil;i olarak ifade etmek, insanları akılcılıkla, bilimle aydınlatma her bilin&ccedil;li insanın temel g&ouml;revidir.</p> <p><strong>G&uuml;n&uuml;n S&ouml;z&uuml;;</strong>&nbsp;En b&uuml;y&uuml;k hata, zor yola, hırslı yalancı kişilere g&uuml;venerek &ccedil;ıkmaktır.</p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER