© Aydın Şafak

Oligarşi, demokrasi, hukuk devleti..

Parlamenter sistem, anayasal sistem, demokratik kurum ve kurallar, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilke kavram ve kurumları artık ortadan kaldırılmış durumdadır. İlkel sapkın çağdışı bir çete ve sistemi şimdilik var. Halk ise sanal ve topal bir demokrasiden, gerçek çağdaş demokrasiye kavuşmak için çırpınmakta, arayış içinde.

<p><strong>İddialar hep şu noktada s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmektedir:</strong>&nbsp;Millet iradesinin ipotek altına alındığı, vesayetin b&uuml;rokratik oligarşiye d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; artık anlaşılmış ve bunu değiştirecek bir istik&acirc;mete doğru y&ouml;nelmiştir. Se&ccedil;imler <strong>&ldquo;başları boyunlarından burgulu heykeller gibi&rdquo;</strong> sadece iktidarın başını değiştirmiş ama beden hep aynı kalmış ve b&uuml;rokratik oligarşi fiili egemenliğini hep s&uuml;rd&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r. Gecekondu ve &ccedil;arpık yapılaşmayı onlar yapmış, d&uuml;zeltilmesi se&ccedil;ilen iktidarlara kalmıştır. Ekonomiyi onlar <strong>&ldquo;har vurup harman savurmuş&rdquo;</strong>, derlenip toparlanması se&ccedil;ilmişlere bırakılmıştır.</p> <p><strong>Bu kesimin dediği şu;</strong>&nbsp;hi&ccedil;bir alanda yeteneğini g&ouml;sterememiş, &uuml;retken olmayan kişi ve kişiler se&ccedil;imi kazanınca &uuml;lkeyi istediği gibi y&ouml;netmeli, hi&ccedil; ama hi&ccedil; kimse m&uuml;dahale etmemeli, hi&ccedil;bir kural kurum m&uuml;dahale etmemelidir.</p> <p><strong>B&ouml;yle bir devlet var mı d&uuml;nyada acaba!</strong>&nbsp;Devletler organizmalardır. Kalıcı kurumları, her zaman herkesin uyacağı temel kurallar yani yasalarla işler. Demokrasi yani se&ccedil;imlerle y&ouml;netenlerin değişimi ayrı devlet ayrıdır. Demokrasi halkın; devleti yani kurumları kurallarla y&ouml;neteceklerin belli d&ouml;nemlerde se&ccedil;imi ile değiştirilmesi demektir.</p> <p><strong>Tutturmuşlar vesayet rejimi diye!</strong>&nbsp;Peki ama neden?</p> <p>&Ccedil;&uuml;nk&uuml; her kesim kendi vasi olmak ister, kendi mutlak iktidarını kurmak ister. Destek istedikleri ise paryalar yani halk yığınlarıdır. Eğitimi d&uuml;ş&uuml;k geliri d&uuml;ş&uuml;k, sloganlara kavramlara biat edebilen yığınlar. İnsanlık tarihinde t&uuml;m diktat&ouml;rler, oligarşik g&uuml;&ccedil;lerin kullandığı, istismar ettiği kesim halk yığınlarıdır.</p> <p>Demokrasi ile vesayet rejimi arasındaki en &ouml;nemli fark, &uuml;st&uuml;nlerin hukukunun mu? yoksa hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n m&uuml;? egemen olması kavramında d&uuml;ğ&uuml;mlenmektedir. Bu kavram, kurumların hukuka t&acirc;b&icirc; olmasını ve evrensel hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerin herkes i&ccedil;in dikkate alınmasını, hukukun &ouml;n&uuml;nde <strong>"herkesin bir tarağın dişleri gibi eşit olmasını"</strong> gerektiriyor.</p> <p>Şimdiye kadar dokunulmazlıkların arkasına saklanarak millet iradesini hi&ccedil;e sayanlar, şimdilerde mutlak otoriterlik sistemi kurdular. Muhalif olanları s&uuml;rekli g&uuml;ndemde tutarak arap sapkın dincilik &ccedil;ığlığı atmakta halk uyutmaya uyuşturmaya devam etmekteler. Oysa ne yargı siyasallaşmalı, ne de siyaset hukuksuzlaşmalıdır.</p> <p>T&uuml;rkiye'de yargı başta olmak &uuml;zere bazı kurumlar, oligarşik g&uuml;&ccedil; anayasalarının verdiği imtiyazlı konumdan yararlanarak kendilerini hukukun tanımlayıcısı ve tamamlayıcısı olarak g&ouml;rmektedir. Anayasa Mahkemesi bir senato gibi kendisini Meclisin; Danıştay da H&uuml;k&uuml;metin &uuml;zerinde g&ouml;rerek karar vermekte, siyaseten hemen her şeyden sorumlu tutulan h&uuml;k&uuml;met ise kişiye odaklı bir yapını emrinde. Halk ise <strong>&ldquo;eli kelep&ccedil;eli, ayağı prangalı&rdquo;</strong> bir halde sanki engelli yarış pistinde koşar gibi yol almaya yaşamaya &ccedil;alışmaktadır.</p> <p><strong>İktidar ve oligarşik g&uuml;&ccedil;ler arası iktidar kavgaları ile &ccedil;ıkarılan suni engeller olmasaydı</strong>&nbsp;belki de T&uuml;rkiye bu g&uuml;n on kat daha b&uuml;y&uuml;k olurdu. Bazen askeri m&uuml;dahaleler, bazen de yargı yoluyla h&uuml;k&uuml;metin <strong>"ayağına karpuz kabuğu konularak"</strong> başarısız olması ve toplumsal desteği kesilerek zayıflatılması hedeflenmiş, &uuml;rk&uuml;t&uuml;len ekonomi ve azdırılan ter&ouml;rle bozulan istikrardan "parsa" toplanmaya &ccedil;alışılmıştır. "Bulanık suda balık avlama" hesabı yapanlar, ikbal ve istikballeri uğruna milletin sıkıntısını hi&ccedil;e saymakta, hatta bunu bile kendi lehlerine istism&acirc;r etmeye &ccedil;alışmaktadır.</p> <p><strong>&Ccedil;ağdaş d&uuml;nya`da soğuk savaşın en etkili silahı ter&ouml;r ve ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleridir.</strong>&nbsp;G&uuml;n&uuml;m&uuml;z savaşları teknoloji ağırlıklı olduğu i&ccedil;in galibin de mağlubun da yıkımına ve iki tarafta da iktidar değişikliğine sebep olmaktadır. &Ouml;zellikle demokrasi ile y&ouml;netilen &uuml;lkelerde iş başındaki idareciler <strong>"maşa varken elle ateş tutmanın" </strong>zararına inandıkları i&ccedil;in, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tlerine eylem sip&acirc;riş etmeyi daha kolay, ucuz ve risksiz bularak terc&icirc;h etmektedir.</p> <p><strong>Bug&uuml;n y&uuml;z&uuml;m&uuml;ze g&uuml;len dost kılıklı bazı &uuml;lkelerin, sırtımızı d&ouml;n&uuml;nce nasıl ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n sırtını sıvazlayarak eylem yaptırdıklarını bilgi ve belgeleriyle biliyoruz.</strong>&nbsp;Tırmandırılmaya &ccedil;alışılan ter&ouml;r&uuml;n arkasında, <strong>"kendi &ccedil;alıp kendi oynayan"</strong> din maskeli hırsız sahtekar siyasi kadrolar oluşturdular.</p> <p>İpleri ellerinde olan &ccedil;ete y&ouml;netiminde bir T&uuml;rkiye ger&ccedil;ekleştirdiler. Karşılarında <strong>&ldquo;kabına sığmayan&rdquo; </strong>bir T&uuml;rkiye buldular. Ama ne olursa olsun T&uuml;rkiye geri d&ouml;n&uuml;lmez bir yola girmiş ve artık <strong>&ldquo;cin şişeden &ccedil;ıkmıştır.&rdquo;</strong></p> <p>Ter&ouml;rden siyasi ve maddi rant sağlayanların engelleme ve sulandırma &ccedil;abalarına rağmen Mill&icirc; Birlik ve Kardeşlik T&uuml;rk Milletinin vazge&ccedil;ilmez ger&ccedil;eğidir. Anadolu&rsquo;daki g&ouml;n&uuml;l bağımıza kezzap d&ouml;kerek bizi b&ouml;lmeye &ccedil;alışanların ayrılık&ccedil;ı gayretleri, k&uuml;lt&uuml;rel k&ouml;klerimizden aldığımız g&uuml;&ccedil;le yapıştırılıp ge&ccedil;mişte olduğu gibi şimdi de yok edilecektir.</p> <p><strong>G&uuml;n&uuml;n S&ouml;z&uuml;:</strong>&nbsp;Doğmalara g&ouml;re d&uuml;ş&uuml;nen insan, insan değil robotlaşan mekanik bir varlıktır.</p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER