© Aydın Şafak

RTE’YE BÜYÜK AYIP VE AKP’NİN YÜZKARASI

Yürütmeye ait olan “örtülü ödenek” kullanma yetkisinin Cumhurbaşkanına verilmesi, fiilen, cebren ve hileyle “Başkanlık Sistemi”ne geçildiğini gösterir.

<p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Mart ayının son Cuma&rsquo;sı, b&uuml;t&uuml;n h&uuml;k&uuml;m ve ilkeleri ile y&uuml;r&uuml;rl&uuml;kte olması gereken ve bu <strong>&lsquo;y&uuml;r&uuml;rl&uuml;k&rsquo;</strong> şartından bilumum muhalefet partilerinin m&uuml;teselsilen sorumlu ve y&uuml;k&uuml;ml&uuml; olduğu 1982 Anayasasına b&uuml;y&uuml;k bir darbe vuruldu. Elektronik, yazılı ve g&ouml;rsel medya&rsquo;ya &ldquo;<strong>Meclis&#39;te son dakika</strong>&rdquo; anonsu ile d&uuml;şen habere g&ouml;re: <strong>&ldquo;Cumhurbaşkanına da &ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek getirildi!..&rdquo;</strong>&nbsp;&nbsp;&nbsp; </span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Ş&uuml;phesiz bu, vahim bir hukuk skandalıdır. Hadisenin gazeteci, yazar - &ccedil;izer takımınca algılanıp, akıl-ahl&acirc;k, adalet ve hukuk bağlamında işlenip, kamuoyunun aydınlatılabileceği 30 Mart Pazartesi g&uuml;n&uuml;, akla hayale gelmeyecek şeamette olaylar yaşandı. Van hari&ccedil; olmak &uuml;zere b&uuml;t&uuml;n T&uuml;rkiye&rsquo;de elektrikler kesildi. İnternet bitti, iletişim kapandı, &ccedil;oğu cep ve ev telefonları stop etti, işlemedi. İstanbul &Ccedil;ağlayan Adalet Sarayında Savcı&nbsp;<strong>Mehmet Selim&nbsp;Kiraz,</strong> iki ter&ouml;rist tarafından rehin alındı. Akabinde balyoz davası beraatle sonu&ccedil;landı. 236 kişi i&ccedil;in <strong>&ldquo;sanıkların y&uuml;klenen su&ccedil;ları işledikleri sabit olmadığından&quot;</strong> serbest bırakılmalarına karar veren mahkeme; buna il&acirc;veten <strong>&ldquo;dijital delillerde sahtecilik iddiasına ilişkin &lsquo;su&ccedil; duyurusunda&rsquo; bulunulmasını&rdquo;</strong> istedi. İşte g&uuml;n&uuml;n ve hatt&acirc; son on yılın en &ouml;nemli vakıası bu idi. Esas bu nedenle iletişim, il&acirc;n ve duyuru vasıtaları maskelendi, karartıldı, perdelendi. Dolayısıyla <strong>&ldquo;&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek&rdquo;</strong> şaibesi de karambole getirilerek unutturulmak istendi.&nbsp;&nbsp; &nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; </span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Hani şu, T&uuml;rkiye Cumhuriyeti tarihinde hesabı bir tek Şehit Başvekil Adnan Menderes tarafından verilen; 1960 pa&ccedil;avrası ile b&uuml;sb&uuml;t&uuml;n &ouml;rt&uuml;lerek gizlenen (s&ouml;zde Baş Bakanların iffet, namus ve faziletlerine emanet) saklı, şaibeli, haram ve menfur para! (Bu doğru bir tanım. Zira vergi m&uuml;kellefi, devletin ve yetim hakkının sahibi halkın; Bilgi, rıza ve muvafakati haricinde sarf edilen her kuruş, harcayana haram, harcatana g&uuml;nah, su&ccedil;, boynuna bor&ccedil;, vebal ve hesabını mutlaka vermek zorunda olduğu hukuki, ahl&acirc;ki ve vicdani bir m&uuml;kellefiyettir.)&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; </span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Ger&ccedil;ekte belirli makam ve memuriyetler i&ccedil;in iyi niyetle tahsis edilen &ouml;rt&uuml;l&uuml; tahsisatın (<strong>tahsisat-ı mesture</strong>&rsquo;nin) asıl amacı: &ldquo;Sadece, makamla m&uuml;kellef memurun maddi imk&acirc;n ve &ouml;deme g&uuml;c&uuml;n&uuml; aşan&rdquo; ağırlama yani temsil giderlerini temin-yerine g&ouml;re &lsquo;kimsesizlerin kimsesi sıfatıyla&rsquo; olağan&uuml;st&uuml; mağduriyetleri karşılamaya y&ouml;neliktir. Yalnız T&uuml;rkiye de değil despotluk ve diktat&ouml;rl&uuml;kle mal&ucirc;l olmayan b&uuml;t&uuml;n medeni &uuml;lkelerde durum b&ouml;yledir. Kaldı ki &ldquo;<strong>&ouml;zel temsil ve hatıra binaen yapılan ağırlamalar dışında</strong>&rdquo; b&uuml;t&uuml;n resmikabul masrafları resmi &ouml;denekler &ccedil;er&ccedil;evesinde yapılır. TC Anayasası ve kanunun &ouml;ng&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; usul ve esas da budur.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Hali hazır y&uuml;r&uuml;rl&uuml;kteki <strong>&lsquo;Kamu Mali Y&ouml;netimi ve Kontrol Kanunu&rsquo;nun 24. maddesinde &lsquo;&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek&rsquo; </strong>Anayasa&#39;nın 104. maddesinde ise ayrıntılı olarak Cumhurbaşkanının g&ouml;rev ve yetkileri tanımlanmıştır. Buna g&ouml;re: 104. madde değiştirilmeden, <strong>&lsquo;yasa&rsquo;</strong> ile Cumhurbaşkanının y&uuml;r&uuml;tme yetkilerini genişletmek m&uuml;mk&uuml;n değildir. Dolayısıyla uygulanması halinde, anayasa değiştirilmiş gibi g&ouml;z&uuml;kecek olan bu yasa; Başta Anayasa olmak &uuml;zere adalet, hukuk, gelenek ve ahl&acirc;ka aykırıdır. Şu haliyle şaibe, hukuku dolanma ve apa&ccedil;ık bir sahtek&acirc;rlık sayılır.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Zira Anayasa ile sorumsuz Cumhurbaşkanına verilmemiş bir g&ouml;rev veya yetki yasa ile hi&ccedil;bir şekil ve surette verilemez. Y&uuml;r&uuml;tme / icra organı, hak, yetki ve g&ouml;revini Cumhurbaşkanı ile paylaşamaz!.. Kaldın ki &ldquo;&Ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek&rdquo;, &ouml;zellik arz eden, y&uuml;ksek nitelikli g&uuml;venlik sahası ve konularında&nbsp;harcanacak paradır. <strong>&ldquo;Kapalı istihbarat&rdquo;</strong> ve <strong>&ldquo;kapalı savunma&rdquo;</strong> hizmetleri olarak tanımlanan bu konular, devletin&nbsp;milli g&uuml;venliğini&nbsp;ilgilendirir.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Hal bu ki; Y&uuml;r&uuml;tmeye ait olan <strong>&ldquo;&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek&rdquo;</strong> kullanma yetkisinin Cumhurbaşkanına verilmesi, fiilen, cebren ve hileyle <strong>&ldquo;Başkanlık Sistemi&rdquo;</strong>ne ge&ccedil;ildiğini g&ouml;sterir. Mevcut hukuk d&uuml;zeni ve ceza mevzuatına g&ouml;re bu, ağır bir Anayasayı ihl&acirc;l ve anayasal d&uuml;zeni değiştirmeye teşebb&uuml;s su&ccedil;udur. Şu hale nazaran mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa&rsquo;da belirlenmiş g&ouml;rev ve yetkilerinin dışına &ccedil;ıkamaz. Cumhurbaşkanının g&ouml;rev ve yetkileri Anayasa ile belirlenmiştir. Belirlenen yetkilerin tamamı a&ccedil;ık, net, kati surette gizliliği gerektirmeyen saydamlıkta olup; Zaten Cumhurbaşkanlığı makamı ile &ouml;rt&uuml;l&uuml;, saklı, gizli-kapaklı işler bağdaşmaz. Kaldı ki, bu g&ouml;revler arasında <strong>&ldquo;&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek&rdquo;</strong> kullanmayı gerektirecek bir y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;k bulunmamaktadır.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">B&ouml;yle bir icabın h&acirc;sıl olması halinde, gereğinin Başbakanlığa sevki kabildir.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>GİZLİLİK MEL&Acirc;NETTİR</strong></span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Ama b&uuml;t&uuml;n bu tuhaf, akıl-mantık, hukuk ve ahl&acirc;k dışı işler, bizdeki (31&rsquo;i se&ccedil;ime girme hakkına sahip, toplam:100 k&uuml;sur) işbirlik&ccedil;i-iştirak&ccedil;i-&ccedil;ıkarcı, onursuz ve sorumsuz muhalefetin uyurluktan gelmesi gaflet-dalalet ve hıyaneti sayesinde vuku bulur, olup biter. Usulen yapılan bazı itirazlar dışında senaryo aynı. Tasarı Anayasa Mahkemesinden d&ouml;nmezse oyun s&uuml;rer!..&nbsp;</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>&Ouml;NERGE &Uuml;&Ccedil; AYLIK BAKANDAN</strong></span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Muhtemelen tembihli, ısmarlamalı veya emrivaki &ouml;nerge, en olmayacak yerden; Se&ccedil;im d&ouml;nemi bakanı olarak atanan Sebahattin &Ouml;zt&uuml;rk&rsquo;ten geldi. Torba kanunu&rsquo;nun &lsquo;<strong>&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek</strong>&rsquo; maddesi değiştirilerek; Başbakandan sonra Cumhurbaşkanına da &ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek imk&acirc;nı getiren tasarıya:, &ldquo;Kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, devletin milli g&uuml;venliği ve y&uuml;ksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi-sosyal, k&uuml;lt&uuml;rel ama&ccedil;lar, olağan&uuml;st&uuml; hizmet ile ilgili devlet icapları i&ccedil;in kullanılmak &uuml;zere Cumhurbaşkanlığı b&uuml;t&ccedil;esine de &ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek konulması&rdquo; gerek&ccedil;esi konuldu. (Anadolu tabiriyle, &ccedil;alınan minareye kılıf hazırlandı)</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>PARLAMENTER SİSTEM BEKLEME ODASINA ALINIYOR</strong></span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Samimiyet ve ciddiyet derecesi ancak Anayasa Mahkemesi itiraz s&uuml;recinde anlaşılacak olan tek itiraz ve tepki; CHP Grup Başkanvekili <strong>Akif Hamza&ccedil;ebi</strong>&rsquo;den geldi. Akif Hamza &Ccedil;ebi, <strong>&ldquo;Aslında &ouml;nergenin anayasaya aykırılık&rdquo;</strong> nedeniyle işleme konulmasının m&uuml;mk&uuml;n olmadığını, ileri s&uuml;r&uuml;p Cumhurbaşkanının tarafsızlığını anımsatarak: <strong>&ldquo;Anayasa gereği sorumsuz Cumhur Başkanına istihbarat hizmetleri, doğrudan y&uuml;r&uuml;tme, devletin gizli istihbarat faaliyeti ile ilgili g&ouml;rev vermek m&uuml;mk&uuml;n değil. &Ouml;nergeyle parlamenter sistem akamete uğrar. Bu anayasal bir darbedir. &Ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek, bug&uuml;ne kadar Başbakanların namusuna emanet edilmiştir. Sisteme g&ouml;re oradan yapılan t&uuml;m harcamalar Başbakan, Maliye Bakanı ve ilgili tarafından imzalanan kararname esaslarına g&ouml;re yapılır; burada 3&rsquo;l&uuml; bir sistem vardı. Şimdi h&uuml;k&uuml;met &ouml;nergesiyle bu sistem terk ediliyor; Bunun nereye harcanıp, kime verileceği konusunda C. Başkanı kimseye hesap vermeyecek. Bunu istemesinin nedeni MİT i&ccedil;inde yasadışı yapıyı kendine bağlamak!. T&uuml;rkiye&rsquo;de artık gizli kapaklı operasyonlar bu d&uuml;zenlemeden sonra Erdoğan&rsquo;ın talimatıyla &ccedil;ok daha rahat yapılıyor olacak. Bu parlamenter sistem ve Başbakan&rsquo;a ihanettir&rdquo; </strong>dedi.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>DAVUTOĞLU&rsquo;NUN HABERİ VAR MI YOK MU?</strong></span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise, <strong>&ldquo;Davutoğlu&rsquo;nun bundan haberi var mı yok mu? Olduğunu zannetmiyorum. Cumhurbaşkanı&rsquo;nın siyasi amacı olur mu? Cumhurbaşkanı kendisine verilen g&ouml;revleri yapar; yasama, y&uuml;r&uuml;tme ve yargıyla ilgili. Sarayda bıldırcın &ccedil;iftliği kurabilir ama istihbarat timi kullanamaz. Madem o kadar emin, &lsquo;400 verin&rsquo; diyor, beklesin iki ay sonra 400&rsquo;&uuml; alıp sistemi değiştirince yapsın. Devletin kabuğunu, &ouml;z&uuml;n&uuml; değiştiriyorsunuz. Anayasayı ayaklarınızın altına alıp &ccedil;iğnemeye &ccedil;alışıyorsunuz. Anayasa&rsquo;nın &ouml;z&uuml;n&uuml; ve ruhunu iğfal ettiniz&rdquo; tepkisini verdi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise, &ldquo;&Ouml;nergeyle kendinizi ink&acirc;r ediyorsunuz. Bu hukuki değil, fiili durumdur. Fiili durumlarla devlet y&ouml;netilmez. Millet Vekili yetkisini haiz olmayan, &ldquo;ge&ccedil;ici g&ouml;revli/H&uuml;k&uuml;meti temsil etmeyen&rdquo; biri &ouml;nerge veremez. Yetkisiz temsil olur. Bu tamamen darbe anlayışıyla getirilmiştir&rdquo;</strong> dedi.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>SEBEB-İ HİKMETİ NE OLABİLİR?</strong></span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Eğer bu muvazaalı istemin muhteviyatını analiz edecek olursak, akıl-mantık ve hukuk d&acirc;hilinde bir sebep ve makul bir gerek&ccedil;e bulmamız m&uuml;mk&uuml;n değil. H&uuml;k&uuml;meti by-pass ederek, sadece Cumhurbaşkanının y&uuml;r&uuml;tebileceği ne gibi işler olabilir? &Ouml;rneğin, Suudi Arabistan&#39;ın bazı Arap &uuml;lkelerini yanına alarak Yemen&#39;e karşı başlattığı saldırıyı h&uuml;k&uuml;met desteklemez ve fakat Cumhurbaşkanı desteklerse ne olacak? B&ouml;yle bir durumda Cumhurbaşkanının emrine tahsis edilen &ldquo;&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek&rdquo;ten,&nbsp;taraflardan birine lojistik destek&nbsp;vermesini hangi g&uuml;&ccedil; &ouml;nler,&nbsp; engeller veya denetleyebilir? Devlette, denetimsiz ve keyfi bir tahsisat ni&ccedil;in istenebilir?..</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>MİLLETE KAYGI VEREN KUŞKULU &Ouml;RNEKLER VAR!..</strong></span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Cumhurbaşkanının y&ouml;netim alanı, g&ouml;rev-yetki, sorumluluk sınırı ve tarafsızlığı&nbsp;ile asla bağdaşmayacak şekilde, her g&uuml;n bir yerde, bir bahane ile Erdoğan&#39;ın halktan 400 parlamenter istemesi &ouml;rneği &ouml;n&uuml;m&uuml;zde duruyor. Dahası, mevcut Anayasa ve mevzuatta h&uuml;k&uuml;metin g&ouml;rev, yetki ve sorumluluk alanında bulunan işlere dahletmesi; Adeta AKP&rsquo;nin yetkili başkanı gibi, se&ccedil;imlerin kaderine m&uuml;essir fiil ve beyanlarda bulunması &ccedil;ok aykırı, sakıncalı ve bu kertede &ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek talebinde bulunması &ccedil;ok tuhaf ve anlaşılır gibi değildir. Hal b&ouml;yle iken, vaki itirazlara cevap veren ve se&ccedil;im konularında en yetkili kurul olan YSK, &ldquo;<strong>Cumhurbaşkanının icraatlarını denetleme, karar verme yetkimiz yok</strong>&rdquo; diyor! Erdoğan&#39;ın <strong>&ldquo;Yeni T&uuml;rkiye&rdquo;</strong> veya <strong>&ldquo;TC gidecek AŞ gelecek&rdquo;</strong> dediği&nbsp;başıbozuk&nbsp;bir devlet olursa, Afganistan, Irak, Libya, Suriye ve Yemen gibi M&uuml;sl&uuml;man &uuml;lkelerin başı beladan kurtulamayacak demektir!..</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>ENDİŞELER VE Ş&Uuml;PHELER</strong></span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Dış politikada kalıcı barış, istikrar, itibar ve &ldquo;<strong>komşularla sıfır sorun</strong>&rdquo; &ouml;ng&ouml;ren s&ouml;zde Adalet (?) ve Kalkınma (!) partisi.; Başta İsrail, Filistin/Gazze, Kuzey Irak, Suriye ve &ouml;zellikle de Libya olmak &uuml;zere ABD ve batı l&acirc;netlileri tarafından yaratılan krizlerde başarılı bir politika izleyememiş, T&uuml;rk ve İsl&acirc;m &acirc;leminin aleyhine siyaset &uuml;retememiş ve uygulama yapamamıştır. Bakınız, Merkezi Londra&#39;da bulunan K&uuml;rt Araştırmalar Merkezi&#39;nde konuşan İngiliz Dr David L. Philips, 25 yıldır K&uuml;rtler &uuml;zerinde &ccedil;alıştığını s&ouml;yleyerek: &ldquo;<strong>İlk kez, IŞİD &ouml;rg&uuml;t&uuml; sayesinde K&uuml;rdistan&#39;ın d&ouml;rt par&ccedil;ası bir araya gelebilirdi</strong>&rdquo; diyerek, oynanan oyuna ve d&uuml;zene ilişkin korkun&ccedil; ger&ccedil;eği ağzından ka&ccedil;ırıverdi... Şimdi, ABD ve vahşi batı destekli Kuzey Irak &uuml;ss&uuml;n&uuml; kullanan ter&ouml;r ve tedhiş &ouml;rg&uuml;tleri ile iktidar partisinin aleni iştirak ve işbirliğine bakarak, IŞİD konusunda d&uuml;nya basınında yer alan iddiaları g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne almak gerekir.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Esasında, &uuml;lkemizde yaşayan muhtelif etnik k&ouml;k, din ve ana dil mensuplarını bireysel bağlamda (varsa) ele alınıp sorunlarının &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşturması gereken &ccedil;&ouml;z&uuml;m s&uuml;reci siyaseti mide bulandırmakta ve bu s&uuml;recin mimarı olarak da Tayip g&ouml;sterilmektedir. B&uuml;t&uuml;n bu g&uuml;ven sarsan olaylara nazaran denilebilir ki, IŞİD K&uuml;rdistan&#39;ı kurmak i&ccedil;in el altından &ouml;rg&uuml;tlenmiş El Kaide gibi bir &ouml;rg&uuml;tt&uuml;r. Dolayısıyla &uuml;lkemiz, devletimiz ve milletimizin sel&acirc;meti i&ccedil;in halktan hi&ccedil;bir şeyin gizlenmemesi, her t&uuml;rl&uuml; siyasetin a&ccedil;ık, net, şeffaf ve mert&ccedil;e yapılmak zorundadır.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>İTİRAF VE İL&Acirc;N EDİLEN SU&Ccedil;LAR </strong></span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">H&uuml;k&uuml;met S&ouml;zc&uuml;s&uuml; B&uuml;lent Arın&ccedil;; <strong>&ldquo;G&ouml;k&ccedil;ek se&ccedil;imlerde oy isterken bu yapının (Cemaat) kucağında oturmuştur. Bu yapıya Ankara&#39;yı&nbsp;parsel parsel satmış, yurt yerleri vermiştir. Zengin iş adamlarına okullar, imar planlarında değişiklik yaptırmıştır&rdquo;</strong> diyerek İ Melih G&ouml;k&ccedil;ek&#39;in su&ccedil; işlediğini itiraf etmiş ve onu yetkili makamlara bildirmeyerek de&nbsp;kayırmıştır. Arın&ccedil;&#39;ın bu il&acirc;n, beyan ve itirafına rağmen harekete ge&ccedil;meyen makamlar g&ouml;revlerini ihmal ve k&ouml;t&uuml;ye kullanma su&ccedil;unu işlemektedir. Buna rağmen, hepsi kaygılı, kuşkulu ve şaibeli vakıaların, fiil ve faillerin &uuml;st&uuml;ne gidilememekte ve devlette &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k sıkıntıların yaşandığı ş&uuml;phesi yayılmaktadır.Ama ne var ki, mevcutta veya ufukta hesap sorabilecek medeni cesareti haiz, iktidara talip ve milli davaları takibe ehil, <strong>&ldquo;namuslu, d&uuml;r&uuml;st ve demokrat&rdquo;</strong> bir parti g&ouml;z&uuml;kmemektedir!..</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">B&uuml;t&uuml;n bu sorular, kaygılar, şaibeli girişim ve sorunlar bir yana; Ger&ccedil;ekte 31 Mart 2015 g&uuml;nl&uuml; <strong>&ldquo;gizemli&rdquo;</strong> elektrik kesintisi, aynı g&uuml;n vaki Adliye baskını ile menfur baskında ill&acirc; &ouml;ne &ccedil;ıkan yada &ccedil;ıkartılan baro y&ouml;neticileri ile en uzun g&uuml;n&uuml;n <strong>&ldquo;kamufle edilen b&uuml;y&uuml;k olayı&rdquo;</strong> balyoz davasının hitamı!.. Bu toz-duman, gizem ve kargaşadan, en k&uuml;&ccedil;&uuml;ğ&uuml;nden en b&uuml;y&uuml;ğ&uuml; olan CHP ve MHP&rsquo;ye kadar b&uuml;t&uuml;n muhalefet partileri, memur ve sahipleri sorumludur.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Yetkisiz birinin &ouml;nergesi ile torbaya giren <strong>&ldquo;&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek&rdquo;</strong> yasasından da..</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>NETİCE OLARAK:</strong></span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">CHP ve MHP bu hukuk dışı, dayatma ve ısmarlama <strong>&lsquo;Cumhurbaşkanına &ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek&rsquo;</strong> yasasını Anayasa Mahkemesine g&ouml;t&uuml;r&uuml;p, var g&uuml;&ccedil;leriyle arkasında durarak iptal ettiremezlerse, halkın &ouml;n&uuml;ne &ccedil;ıkmasınlar, se&ccedil;ime de girmesinler. Veya: Bu istemin hakiki/samimi taraftarları, usul, ahl&acirc;k, adalet ve hukuka uygun olarak ya Anayasa değişikliği yapsınlar ya da, 7 Haziran se&ccedil;imlerini m&uuml;teakip, muktedir olmaları halinde yeni Anayasa ile (bu defa) Devlet Başkanına ait g&ouml;rev, yetki ve sorumlulukların tadat ederken <strong>&ldquo;&ouml;rt&uuml;l&uuml; &ouml;denek&rdquo;</strong> hususunu tertip etsinler!..&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Şimdilik, <strong>&ldquo;Anayasa Mahkemesi bakalım ne yapacak?&rdquo;</strong> Takip edin l&uuml;tfen!..</span></p>

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER