Üst akıl, alt akıl ve stratejik akıl…
GENEL
Birileri üst akıl diyor. Peki kim üst akıl der? Zeka özürlüler, başkalarının emireri olanlar…
<p><span style="font-size: medium;"><strong>Birileri üst akıl diyor. Peki kim üst akıl der? Zeka özürlüler, başkalarının emireri olanlar, kuklalar, figüranlar, paranoid şizofrenler, mitomanlar üst akıl derler böylece kendilerinin de alt akıl olduklarını kabul etmiş olurlar.</strong></span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>Güç odakları kuklaları yetiştirir, denetimli kontrollü perde gerisinde yönetirler. Halkın gözünde parlatırlar.</strong></span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>Türkiye;</strong><span class="apple-converted-space"> </span>yüzyıllar boyunca başta Anadolu, Ortadoğu, Balkanlar ve Kuzey Afrika’da, barışın, huzurun, adaletin temsilcisi olmuştur. Farklı dine mensup olanları ve farklı etnik halkları bir çatı altında tutan çimento Osmanlı imparatorluğu dağılınca, 100 yıldır süren kaos, çatışma alanı oldu. İngilizler ve Fransızlar bölgeyi sömürgeleştirdi, sınırlar çizdi, halkları böldüler</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">ABD Egemenliği sürecinde ise Büyük Ortadoğu projesi kapsamında bölge üzerinde sınırlar çizildi, NATO dergisinde NATO toplantılarında yayınlanan bölgeye ilişkin haritalar şimdi ise uygulama aşamasındadır. Arap baharı denilen<span class="apple-converted-space"> </span><strong>toplumsal değişim ve dönüşüm</strong><span class="apple-converted-space"> </span>talepleri ABD-İngiliz-Fransız planlamaları ile örgütlenmiş ve kaos yaşanmaya başlamıştır.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Bush<span class="apple-converted-space"> </span><strong>ya benden yanasın ya karşımdasın</strong><span class="apple-converted-space"> </span>doktrini ile uluslararası toplumu, Irak ve Afganistan işgallerinde yanına çekerken şimdi ki Obama yönetimi ABD’nin<span class="apple-converted-space"> </span><strong>kaosdan düzene doktrini</strong><span class="apple-converted-space"> </span>uygulamaktadır.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>Bugün;</strong><span class="apple-converted-space"> </span>ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa, İtalya önümüzdeki on yıllık küresel gelişmelere karşı kendi durumlarını imkan ve kabiliyetlerinin tespitini yaparak yeni stratejilerini belirlemişlerdir.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">ABD ve AB,<span class="apple-converted-space"> </span><strong>dönemsel değişiklikleri</strong>, uluslararası konjöktörlere göre yapmaktadır.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Türkiye’de stratejist maalesef yok. Batılı ülkelerin kabul edilen ve uygulanan stratejilerini alıp yorumluyor. Kendilerinin öngörüsü yok. Birçok stratejik araştırma kurulu birimler vardır.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Devletin tüm bakanlıklarında, kamu kurum be kuruluşlarda üniversiteler stratejik araştırma bu var. Bir dönemin<span class="apple-converted-space"> </span><strong>AR-GE</strong>’leri olan bu birimler maalesef özellikli olanların çalışma ortamları olmaktan uzaktır. Ancak hiçbiri kapsamlı çeşitli konularda rapor hazırlayamamakta, yayınlayamamaktadırlar.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>Oysa;</strong><span class="apple-converted-space"> </span>Strateji öngörmek demektir. Alternatifli olarak olası gelişmelere göre yapılması gerekenlerin planlanması demektir.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Türkiye’de maalesef<span class="apple-converted-space"> </span> <strong>DPT, MGK, TUBİTAK</strong><span class="apple-converted-space"> </span>gibi yasayla görev alanları belirlenen kurumlar, gerek Türkiye, gerek bölge gerekse küresel strateji belirleyememektedirler.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Washington’un Pentagon’un, Londra’nın, Brüksel’in siyasetten askeri alana, tarımdan bölgesel ilişkilere kadar belirlediği bir ilişkiler ağında kuşkusuz izole edilmiş olarak yaşanamaz.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Her devletin<span class="apple-converted-space"> </span><strong>milli duruşu</strong><span class="apple-converted-space"> </span>vardır, olmalıdır. Aksi halde çelişkiler yaşanır. Uluslararası toplantılarda ciddiye alınırlığınız olamaz. Güç merkezlerinin temsilcisi gibi hareket edip te sonradan kendi insanınıza<span class="apple-converted-space"> </span><strong>bağımsız bağlantısız kendi irademizle hareket ediyoruz<span class="apple-converted-space"> </span></strong>imajını yaratıp ta uluslararası karar mekanizmalarında dışlanırsanız içerde ve dışarıda itibarınız olmaz. Belki içeride itibarlı olma enstrümanlarını kullanarak halkı yanıltabilirsiniz ama kısa süre içinde gerçekler ortaya çıkar.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Oysa; devletlerde<span class="apple-converted-space"> </span><strong>devamlılık</strong><span class="apple-converted-space"> </span>esastır. Devlet politikalarında iktidarda olan siyasi partilerin tercihleri esas olmakla birlikte, devam eden gelen esas yaklaşım tarzı üzerine hareket ederler.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">ABD’nin küresel aktör stratejisi, başkanlar değişse bile değişmeyen temel gerçekliktir.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">ABD, İngiltere, Almanya, Çin, Rusya devlet stratejilerinde, komşu ve bölgesel ve küresel stratejiler değişmemektedir. Sadece yöntem değişiklikleri olmaktadır.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Türkiye’ye baktığımızda,<span class="apple-converted-space"> </span><strong>eksen tartışmaları</strong><span class="apple-converted-space"> </span>yaşanıyor.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Aydınlara ve akademisyenlere bu konuda büyük görev düşmektedir.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Bürokrasi icra yeridir. Bürokratın deneyimi, bilgi birikimi gereklidir.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>Devlet yönetimi</strong>; tarihi birikimine, bilgiye, öngörüye sahip kişilerle yürütülmek zorundadır. Bilgisiz, birikimsiz, ilkesiz, tutarsız kişiliklerin devlet yönetiminde olması her zaman sorunları artırır, huzursuzluk kaynağı olur.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Bölge dışı devletlerin; gerek ülkemizde gerekse Ortadoğu coğrafyasında, mezhep, din, etnik kimlikleri<span class="apple-converted-space"> </span><strong>ayrıştırma stratejisine</strong><span class="apple-converted-space"> </span>karşı bir ve beraber olmalıyız. Ortak değerlerin, ortak tarihin, ortak şuurun yapısını tekrar tesis etmeliyiz.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Türkiye’mizde barışın, kardeşliğin, huzurun teminatı olmak zorundayız.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>Günün Sözü:</strong><span class="apple-converted-space"> </span>Bilgisini, yeteneğini, gücünü birleştiren insanlar, amacına ulaşır.</span></p>