CHP Aydın’da aslında kaybedendir

• Atatürk ve kadrosunu dünyanın kaderini değiştiren kurmay zekalar olarak tanımlayan neydi biliyor musunuz? Akıl ve gerçekleri en iyi şekilde okuyabilmek... Şimdi CHP’li kardeşlerimiz zafer nidaları atıyorlar... Şapkayı önlerine alıp iyi düşünsünler derim...

Aydın'da gerçekliğimiz nedir?

İlk olarak dokuz ay önce yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bakalım.

Kılıçdaroğlu ne kadar oy almış? Yüzde 59 virgül 8... Yani yüzde 60... Aldığı oy, 449 bin 550.

Recep Tayyip Erdoğan... 40 virgül 2... Aldığı oy 301 bin 709...

Büyükşehir seçim sonuçlarında Özlem Hanım kaç oy almış? 344 bin...

Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki aynı blok oylarına göre CHP-DEM-İYİ Parti bloğundan kayıp, 105 bin. Blok puan olarak on puan. (Daha önceki referandumda Aydın'da muhalefet bloğunun hayır oyları yüzde 65 çıkmıştı...Orası ayrıca dikkat edilmeye değer. ısrarlı bir gerileme söz konusu.)

Yerel verileri ele alalım...

2019 yılında yapılan ittifaklı yerel seçimlerde Özlem Çerçioğlu 368 bin791 oy ve yüzde 53.94. Oy artışına rağmen Özlem Hanım, kendi oyundan 25 bine yakın kaybetmiş. Özlem Hanım İYİ Parti'den yaklaşık 70 bin DEM Parti'den yaklaşık 60 bin civarı oyu, aynı çatı altında toplamış. Çıktığınızda geriye ne kalıyor 220 bin civarı CHP oyu...

Sırada başka bir done var.

Sandığa kasıtlı gitmeyen, iktidar yanlısı seçmen gerçeği.

Sandığa gitmeyen oyları da hesaplarsak, Özlem Hanım ve CHP’nin Aydın'da ve sadece Aydın değil İzmir'de, İstanbul’da nasıl oy kayıpları yaşadığını görürüz.

Peki nereye gitti, neden gitti bu oylar?

A- Dayatma Adaylar,

B- CHP’li belediyelerde iktidarda kınadığımız rant çetelerinin oluşması,

C- Kibir,

D- CHP’li belediyelerdeki hizmetlerdeki eksiklik ve aksamalar,

E- Hepsi...

Asıl bunların masaya yatırılması, “Biz konjonktür olarak kazandık ama nerede hata yaptık da bu kadar oy kaybettik. Bir seçim sonra halimiz ne olur?” deyip ona göre davranmaları gerektiği halde, CHP’li arkadaşlar fazla zafer sarhoşu...

Mustafa Savaş'ı analiz edelim.

250 bin oy ve yaklaşık 37 puan.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre AK Parti-MHP oylarından üç puan eksik.

MHP’nin Aydın'daki oyu 7 puan seviyesi.

Onu çıktınız mı AK Parti Aydın'da yüzde 30 demek.

Oy kullanmayanların da büyük kısmı yaklaşık 80-100 bin arası, AK Partili.

Bu da 7 ile 8 puan arası. Yani ittifaksız Mustafa Savaş, konjonktür uygun olsa yine partisinden genel seçimlere göre 8 puan fazla almış.

Gerçekliğe baktığımızda Özlem Çerçioğlu ve CHP oy kaybetmiş, Mustafa Savaş oylarını korumuş ve yükseltmiş. Ve Mustafa Savaş'ın olağandışı bir konjonktüre rağmen kaybeder gibi gözükürken aslında kendisine ve partisine yaptığı katkıyı ortaya koyuyor.

Bu başarının AK Parti Aydın İl Başkanı Gökhan Ökten ile MHP Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık tarafından nasıl sabote edildiğini de görelim mi...

Ortalıkta yoktular. Gökhan Ökten halkla iç içe olması gerekirken gitmiş parti kesesinden makam aracı kiralamış. Üzerine bir de çakar taktırmış. Yetmemiş emniyetten koruma istemiş. Sonra tepki çekiyor sen gelme demiş. Çocukcağız da onun talimatına uyunca görev yerini terk etmekten soruşturma açılmış. Öğretmen eşineyse okulda ayrı oda tahsis edilmiş. Doğru düzgün derslere bile girmiyormuş. Çalışmadığı gibi üzerine bu kibirli tavırlarıyla, Cumhur İttifakı üyelerini sandıktan uzaklaştırmış.

Göreve geldiğinde ben yaptım oldu deyip, tüm teşkilatları darma dağın etmiş. Kendi aday olur düşüncesiyle partisine veya ülkeye katkıda bulunacakları değil, kendi hizmet erlerini ilçe başkanlıkları ve yönetimlere getirmiş.

Uyarıları dikkate almamış, meclis üyelikleri adeta açık artırmayla pazarlanmış.

Yani Mustafa Savaş'ın mücadelesine katkıda bulunmak bir yana, bildiğiniz sabote etmiş durumda. Tek yaptığı halk içinde muteber bir nesne olmak yerine, çakarlı makam araçlarıyla gezip, insanlara telefon mesajları atarak oy istemek olmuş.

Bana göre Aydın'da ilk hesabı ödemesi gereken kişi AK parti İl Başkanı Gökhan Ökten. Çünkü kaldıkça sadece partisine değil, Aydın'a da zarar vermeye devam ediyor, edecek.

Ez cümle normal konjonktürde olsak, CHP, Büyükşehir Belediyesi’ni kaybediyor demek ki..

Didim ve Kuşadası dahil çok ilçeyi de alamıyor.

İsteyen rakamlara baksın.

İleride ne mi olur dersiniz?

İçinde bulunduğumuz durum, Dünyada üçüncü küresel savaş olarak tanımlanıyor.

Türkiye iç cephesini güvence altına aldığı gibi dış cephede de ABD-İsrail yapımı kukla PKK devletini süpürmeye hazırlanıyor.

Türk Ordusu şu anda büyük bir harekat arefesinde. Şu Van olaylarını bahane edip bütün ülkede srilhidan yani başkaldırı ilan etme teşebbüsündeki ABD-İsrail piyonu fakat ülkede CHP’nin asli patronu DEM'in asli hedefi bu operasyonu engellemek.

Yansımaları ne mi olacak?

DEM partililer PKK çağrısıyla yollara dökülünce elbet bunun faturası CHP’ye çıkacak.

Hıyar görünce tuzluğu kapıp koşan Kenyalı gibiler. Çünkü çakma demokrat CHP, Ordu’da İYİ Parti'nin belediyeyi ve kazandığı seçimler gasp edilirken sesini bile çıkarmıyır. Hatta iktidar kazansın diye mücadele verdiler. Ama iş DEM’lilere gelince, göğüslerini siper ediyorlar. Hatta bir ilçemizde CHP-DEM çekişiyor, sandık sonuçlarına itiraz eden CHP İlçe Başkan yardımcısını apar topar partiden ihraç ettiler.

CHP içerisinde kullanışlı aptal gördükleri milliyetçilerin hem oyunu alıp hem sövmek serbest, DEM'e gık diyenin gırtlağına çöküyorlar.

Bunların hepsinin bir faturası olacak...

Bırakın CHP-DEM ortaklığına geçici oy veren milliyetçi seçmen, Mansur Yavaş dahi CHP’den istifa etmek zorunda kalacak.

Herşey çok güzel olacak derken hiç bir şey iyi olmayacak.

Bunun analizini bir sonraki yazımıza bırakalım.