Aydın
21 Ağustos, 2025, Perşembe
  • DOLAR
    38.01
  • EURO
    42.12
  • ALTIN
    3685.4
  • BIST
    9.477
  • BTC
    76538.750$

Fitneden medet ummak

Fitneden medet ummak
Özlem Çerçioğlu'nun CHP Aydın mitingi için Atatürk Kent Meydanı’nın tahsisini İçişleri Bakanlığı ve Aydın Valiliği nezdinde engellemeye çalıştığı fakat red cevabı aldığını yazmıştık. Şimdi miting ertesi yaşananlara geçelim. Çerçioğlu meydanı özellikle temizletmemiş... Hem de Atatürk Heykeli'nin halkla buluştuğu meydanda, heykeli bile kir içinde bırakmış. Amacı mı; Her zaman olduğu gibi halk deyimiyle fitne. CHP liler kirli ve pasaklıdır imajı vermeye çalışmış. Hatta Efeler Belediyesi temizlik işleri personeli meydanı sabah temizlemeye geldiğinde, çocukları engellemişler iyi mi... Sonrasında trol medyasına haberler yaptırmış, ardından temizlenmesine izin vermiş.

AKİT Gazetesi'nin “Yolsuzluk Kraliçesi” dediği, Sabah - Yeni Asır başta, ''Troliçe - Kumpas Kraliçesi” ifadelerinin sık sık kullandığı Özlem Çerçioğlu'nu aklamak için, yereldeki trolleri de seferber oldu.

Yıllar boyu CHP ve Özlem Çerçioğlu'na karşı en ağır ifadeleri kullanan bu troller, mamayı görünce övgüler düzüyorlar.

Zaten Çerçioğlu'nun AK Partililerin dahi nefret objesi Mehmet Özışık - Ayla Ekin Deniz gibi şahıslarla ballı gaymaklı örtülü havuz anlaşmaları, Çerçioğlu'nun tüyeceğinin aylar öncesinden habercisiydi.

Kendisini AK Parti cenahına, AK Partililerin nefret ettiği bu isimlerle sevdireceğini sandı.

O da hem CHP hem AK Parti tabanında ters tepti.

Hadi onları anladık da 65 yaşına kadar kendisini CHP’li, hızlı solcu addeden, öyle pazarlayan, geçmişte çok şeyler öğrendiğim Aydın Sarı gibileri anlamadım. Göz göre göre, şehir merkezinde mitinge katılamayanlar dahil en az yüz bin kişi olduğunu gizlemiş, fitne merkezinden kendisine servis edilen on bin kişi rakamını yayınlamış. Tabi para tatlı...

Herkes Aydın Şafak ve diğer bir grup gazeteci gibi şerefi paradan önce tutan gruba girmiyor. O yüzden bu güruha trol diyoruz. Çünkü Gazetecilik onurlu insanların mesleğidir. Trollük, başka bir medya tanımıyla parayı basana kalem fahişeliği yapmaktır. (Not: Bu ifadeyi hiç bir kişiyi kast amaçlı yamazdım, trollük ile gazetecilik arasındaki farkı tanımlamak için kullandım.)

Neyse... Aydın'ın Nagehan Alçısı Ayla Ekin Deniz - Rasim Ozan Kütahyalısı Levent Sabancı - Nedim Şener'i de Aydın Sarı oldu... Yarınlarda çocuklarının, torunlarının yüzüne nasıl bakarlar, orası kendilerine kalmış...

Poşetçi Arif gibileri saymadım bile.

Onlar Yunan gelse üç kuruşu gördükleri an beraber bando takımı kurarlar...

AK PARTİ BAŞTAN KAYBETTİ

Aydın AK Parti'de yüzler gülse de, içleri kan ağlıyor. Çünkü bu güne kadar Çerçioğlu hakkında imar rantından , ihale yolsuzluklarına, gayri ahlakilik iddialarından, turp tarlasından limonataya kadar söyledikleri her şeyi yutmak zorundalar. Emir demiri keser.

AK Parti’nin artık devlet partisi bile değil aile şirketine döndüğü gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Tepeden ne emir geldi, kullar uymak zorundalar. O yüzden küçüldükçe küçülüyorlar. Çaresizlik içerisinde nefret abidesi gördükleri Özlem Çerçioğlu sayesine puan kazanacaklarını umuyorlarsa, hayalden öteye geçmez...

Kötü reklam şirket batırır derler... Çerçioğlu da AK Parti’nin tabanında on yıllar boyu, günah abidesi olarak işlendi. Kazı kazıyabilirsen. Yol yaptık, bina diktik, muslukları açarız, para saçarız kafasıyla, emin olun yürümeyecek bu işler. Hele hele İYİ Parti ve Zafer Partisi ile başlayan Millî Merkez oluşumu hayata geçerse, iki vekil çıkartırlarsa şaşmayın. Bir de genel iktidardan giderlerse, belediye kalmaz ellerinde. Aday bile bulamazlar... Şimdiden not alın bir yere.

Şunu asla unutmasınlar;

Aydın Kuvva-ı Milliye şehridir. Eğer ki rejim çatışması olmasa, tek adam düzeni değil AK Parti'nin rejimle barışık yola çıktığı yıllarda bu seçimler yaşansa, Özlem Çerçioğlu Mustafa Savaş karşısında yerle yeksan olurdu.

Millet Çerçioğlu'ndan memnun olduğu için değil, rejim çatışması – ekonomi - adaletsizlik gibi etmenler nedeniyle söve saya Özlem Çerçioğlu'na oy verdi. İddia ediyorum şu an seçim olsa Özlem Çerçioğlu yüzde 20 oy alamaz.

Aydınlılar yola – binaya - paraya önem verseydi, Mustafa Savaş'ı seçerdi. İşin acı yanı, AK Parti Genel Merkezi, asıl kendi kadrolarına gol attı. Milletvekilleri, yöneticiler hangisi ağzına açsa, bırakın siyasetçiler sıradan insanlar dahi, “Sen bunu bunu demiştin. Şimdi kasnak yuvarlandı elek oldu, Yolsuzluk Kraliçesi dediğiniz Özlem Çerçioğlu melek mi oldu?” diye, ağızlarına lafı tıkıyorlar. Velhasıl kelam bu işten memnun olan tek kesim, aslında manca diye kedilere atsanız kedilerin yemeyeceği, asker mektubu yazmaktan aciz avanta lavantacılar oldu. Beş para edecek kabiliyetleri yok iken, okuma yazmaları kıt iken, kendilerine servis edilenleri yayınlayıp, en paspalı iki, bazıları üçer beşer emekli maaşı tutarında cukkalarla, o meyhane senin bu meyhane benin gezen alkolik tavuklar...

MHP'NİN AĞZINI BIÇAK AÇMIYOR

Öte yandan bu işin en mağduru aslında CHP değil, MHP oldu. CHP’liler bayram etsin, içlerindeki fitne odağını rakiplerine yolladılar. Fakat MHP, Özlem Çerçioğlu tarafından ıslak mendil gibi kullanılıp atıldı. Çünkü AK Parti Genel Merkezi'nde yaşanacakları görüp, karşı çıkanlar vardı. Yıllar boyu CHP'yi, “AK Partiye giderim haaa” şantajıyla korkutan Çerçioğlu, AK Parti tereddüt edince hemen MHP ile kontağa başladı, “MHP’ye giderim haaa” şantajını bu kez AK Parti'ye yaptı. AK Parti eğer Çerçioğlu MHP’ye geçerse, çoklu sıkışacaktı. Genel seçimlerde BŞB gücüyle MHP milletvekili çıkarabilir, bu vekili de AK Parti'den çalabilirdi.

Yerel seçimlere gelindiğinde BŞB bizde diye Aydın'ı bırakmazlardı. Bunu da Aydın'da sadece Aydın Şafak okumuştu. Halk deyimiyle ortada şap gibi bırakılan MHP’liler her ne kadar inkara kalksa da, yaşananlar açıktı. MHP Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık, “MHP’nin bir BŞB beş de ilçesi toplam altı belediyesi daha olsa fena mı” dediğinde, zaten her şeyi ifşalamıştı.

Velhasıl kelam, “BŞB’yi aldık alıyoruz. Şu kadrolar bizim, şunlar şunlar şunlar bizim” pazarlığındaki MHP, yorgansız yatan Hacı Amca gibi rüyadan şok vaziyette uyandı. Şimdi de elma şekeri gibi, “ASKİ Genel Müdürlüğü'nü size verelim” diyorlarmış. Teselli ikramiyesi gibi. Bu MHP’lilerin onurlarıyla daha çok oynamaktır. Genel Sekreterlik AK Parti'ye, yardımcılıklar MHP’ye yakışır. Çerçioğlu'nun söz verdiği daire başkanlıkları da, MHP’ye tevdi edilmelidir.

ÇERÇİOĞLU'NUN İŞİ ÇOK ZOR

Ara başlıktaki gibi gözlerinden anlaşılıyor zaten. Hele yıllar sonra BŞB binasına giren bazı AK Partililer Moğol Sürüsü gibi davranınca, korkusu ayrı bir katlanmış. 

Ve süreç şöyle işleyecek; AK Parti hem genel hem yerel kaynakları ve algı operasyonlarını kullanacak, algıda Çerçioğlu’nu değil AK Parti’yi öne çıkaracaklar. CHP’li üye ve başkanları önce vaatler tutmazsa baskılarla AK Parti'ye geçmeleri ve meclis çoğunluğu sağlanmaya çalışılacak. Mecliste çoğunluk sağlandığı takdirde sürekli anketler yapılacak. Anketlerde Çerçioğlu tutmaz ve kendi tabanlarına dahi kabul ettirmezlerse, bu kez sağlık sebeplerinden istifası istenecek. Meclis çoğunluğu üzerinden, tabanlarının da hoş karşılayacağı bir isimle seçime gidilecek.

Yazdıklarımızı yabana atmayın.

Sonuçta her ne kadar biz demiştik demek istemesek de, biz ne yazarsak o çıkıyor...

ÇERÇİOĞLU AĞLAR MI? HEM DE HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLAR

Yerel dışında genel dengeler de, ileride yaşanacaklara ışık tutuyor. Yaradanın değişmez yasası gereği, her canlı ölümü tadacak. Ankara çok karışık. Artık AK Parti medyası bile, Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasında neler olacağı telaşında.

AK Parti ile MHP arasındaki çatlak büyüyor.

AK Parti komisyondan resmen kaçıyor. İnfaz yasasından da. İhaleyi MHP ye bıraktı.

Üzerine üstlük Bahçeli'nin kardeşim dediği isimler tutuklanıyor.

Bir an iktidarın değiştiğini varsayalım. Neler mi yaşanacak?

Çerçioğlu hemen trol medyasını toplar... Ağlayan Sindirella gibi, “Bana bu AK Partiler neler ettiler. Çoluğum çocuğumla bile tehdit ettiler. Şirketimize el koyacaklardı. Müebbet hapse atacaklardı. Benden imar - ihale vurgunları istediler. Namusuma laf söylediler” der de der...

Ya da ABD - İngiltere arasında ikisinden bir yere kaçar gider...

Gitse de o dosyalar peşini bırakmaz, kimsenin ahı kimsede kalmaz...

Allah’a şükür ki yağmalanan, talan edilen, devletin adabı, milletin ahlakının Çerçioğlu ailesi tarafından yok edildiği bir şehirde, üç günlük dünya çıkarı için, bu yağmacı tayfa arasında yer almadık... Bu kadar fitnecinin şehri talan düzenine, ortak olmadık...

Neden mi? Çerçioğlu'nun katılım töreninde verilen pozları var ya, işte dünyaca ünlü ressamımız Abidin Dino hayatta olsa o görüntülere aynen şunu derdi;

“Utanmazlığın resmini çizmeye gerek yok, bu fotoğraflar yeterli...”

Kalın vicdanınızla baş başa…

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!