Mustafa Gökçe neden sessiz?

• Kuşadası'nda yaşananlar ile ilgili geçen ay bir yazı kaleme almış, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Gökçe'ye bazı sorular yöneltmiştim. Görevden alınan İlçe Milli Emlak Müdür Vekili ile Güzelçamlı Milli Park Müdürü’nü kurtarma amaçlı Ankara ziyaretleri olup olmadığını sormuştum. Malum kendisi de milli emlak arazileri üzerinden alımlarda bulunuyor. Bu konuyla ilgili Kuşadası kamuoyunda pek çok soru işaretleri bulunuyor. Bunlara açıklık getirmesini istemiştim. 

Mustafa Gökçe ne mi yaptı?

Sorumu bir siyasetçi olarak kalkıp halkı aydınlatmak yerine bizlere yönelik ağıza alınmayacak ifadelerle suçlamalarda bulundu. Seviyesine düşüp cevap bile verme gereğini hissetmedim.

Şu anda Kuşadası hazine arazilerinin resmen yağmalanması üzerinden büyük bir operasyon gerçekleşiyor. 115 kişi gözaltında.

Özellikle hazineye yani millete ait Pilav Dağı çevresindeki arazileri kullanım amaçlı, gerçek dışı belgelerle üzerlerine geçirmişler.

Kanunda zilliyetlik yani kullanım hakkını biz burayı şu kadara kiraladık, bu kadar ecri misil ödedik, kullanım yerine satın alma hakkı istiyoruz projeleri vardı.

Anlayacağınız milletin hakkı olan arzileri şunu-bunu ekip dikeceğiz diye kiraladılar, ucuz yolla üzerlerine geçirip sonra imara açılınca akıl almaz tutarlarda vurgun yapacaklardı.

Şimdi asli sorular şunlar;

Kuşadası Belediyesi ile ilgili, iftira boyutunda dahi olsa en küçük bir iddiayı araştırmadan soruşturmadan linç kampanyası başlatan AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Gökçe, neden bu büyük hazine arazileri yağması operasyonu nedeniyle sessizliğe büründü?

Kuşadası'nda yapılan operasyonda daha şüpheliler ifade verirken “şu kadar kişi şu gerekçelerle tutuklandı” diye sosyal medya hesabından paylaşımlar yapıp manşetler attıran Mustafa Gökçe'nin ağzını, neden bugün bıçak açmıyor?

Kendisi ya da yakınlarının da o eylemlerde yeri ve faaliyetleri bulunmakta mıdır?

Sosyal medya hesabından bizlerin sorularına yanıt vermek yerine sövüp siymeyi siyaset addeden Mustafa Gökçe'den, bu soruların yanıtını halk adına bekliyoruz.

Madem sorumlu siyasetçisin, madem her fırsatta Kuşadası'nın haklarını savunduğunu söylüyorsun ve iddia ediyorsun, madem siyasette güç sahibisin, o zaman burnunun dibindeki bu devasa hazine arazileri yağmasından nasıl haberin olmadı, neden tepki koymadın?

Bu operasyonu yaparak milletin hakkını koruyan tüm devlet görevlilerimizi kutlarız.

Çünkü kurtarılan arazilerin miktarını, yapılacak vurgunda elde edilecek rantı, rakamlarla ifade etmek o kadar zor anlayacağınız. İşin içinde siyasetçiler, iş insanları, gazeteci geçinenler, devlet görevlileri, ne ararsanız var. Ama Kuşadası ve halkın haklarını savunduğunu iddia edip iş hazine arazileri yağmasına gelince ağzından tık çıkmayan Mustafa Gökçe'den, küçücük de olsa bir hareket yok.

Mustafa Gökçe madem daha millet ifade verirken kaç kişinin tutuklanacağını dahi bilebilecek seviyede güce sahipti, şimdi ona düşen aynı gücünü kullanması. Al eline bu olaya karışanların listesini ve vurgunların miktarını, tek tek açıkla halka. O zaman görürüz ne kadar Kuşadası ve millet sevdalısı olduğunu.

Ne o yapamaz mı?                  

Valla bilmem.

Halk cevap bekliyor. Mustafa Gökçe açıklasın bakalım yağmacılar listesinde kimlerin olduğunu, heyecanla bekliyoruz. Ve emin olsun bana yollasın, ilk ben yayınlayacağım..

Sevgili Kuşadası sakinleri.

Son dönemlerde Kuşadası'nda türlü türlü tezgahların ardındaki sır perdesi artık yavaş yavaş aydınlanıyor dimi?

Hani günah keçisi ilan edilen, hep iftiralar ile etiketlenmeye çalışılan, hakkında tek bir soruşturma ve dava olmadığı halde görevden alınacak yaygaraları kopartılan Belediye Başkanı Ömer Günel, neden sürekli hedefmiş anlamışsınızdır her halde.

Ömer Günel imar ve ihale vurgunlarının önünü kesince, yöreyi geçmişe dayalı şekilde uzun süredir yağmalamayı adet edinmiş özellikle imar vurgun baronları, çok rahatsız oldular.

Ömer Günel halkın hakkını bunların çıkarları önüne koyunca bazılarını kaleme aldığım, bazılarını gelecek dönemlere sakladığım o kadar kalleşce kumpaslara girişildi ki, akıllara durgunluk verecek kirliliklere tanık olduk.

İşte gözünüzün önünde yeni parayla milyarlar, eski parayla katrilyonlarca liralık hazine arazileri yağması yaşanırken sesiz kalan Mustafa Gökçe ve onun gibiler, diğer taraflarda davul çala çala Kuşadası'nın haklarını aradıkları mazereti arkasına sığındılar.

Düşünün Ömer Günel'i devirebilselerdi, Kuşadası'nı nasıl yağmalayacaklardı.

Ömer Günel'i eleştirmek başkaydı, kendisine kumpas kurup linç etmeye kalkmak başka.

O linç odaklarını herkes biliyor ve emin olun hepsi bu hazine arazileri yağması listesinden çıkacaklar.

Yani asıl stratejileri şuydu;

“Önce Ömer Günel'i götür, sonra rantı...”

Şimdi Mustafa Gökçe'ye davetimi bir kez daha yineliyorum;

“Sen ki insalar ifade vermeden tutuklanacaklarını ilan eden birisin. Sen ki Kuşadası'nın haklarını savunduğunu iddia ederek, her yerde gerim gerim gezensin. Demek ki devlet evraklarına uzanacak gücün var, kaçak göçek dahil hazine arazileri yağmasında kimler var, al eline listeyi kamuoyuna açıkla...”

Ha açıklamazsan ne mi olur?

İnsanların aklında tek bir soru kalır;

“Acaba Mustafa Gökçe ya da yakınları da mı bu işlerin içinde?”

Hadi bize sövmeyi siyaset sayan Mustafa Gökçe. Benim tanıdığım sen cesaretli adamsın. Kendi üstünde şaibelere yol açma, al şu listeyi açıkla...