0.542. 537 86 70

Tavukçu’nun medya horozları..

Çöl Bedevileri gibi yağmaya çıkmış gazeteci kisveli güruh, beton santrallerinden rüşvet talepleri ve Milli Park Kafeterya işletmesine meyhane izni koparamadıkları için ortalığı yıkınca, ne yaptığını bilmez haldeki Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, gitti “mühür ferki var” diye santralleri yeniden mühürledi. Ortada suç varsa, suç ortaklarının başı kendisi aslında.

2022-08-07

Medyadaki bir güruhun yaygarası sonucu Didim Beton Santralleri mühürlendi.. şunu bilin şu andan itibaren Didim ekonomisi çökmüştür.

İşlerin perde gerisinde ise medya çapulcularının rüşvet talepleri vardır.

Şimdi kamuoyu ve devlet kurumlarını aydınlatmak yani kamu yararına gazetecilik adına akla hayale gelmeyecek bağlantıları ortaya koyacağım.

Beton santralleri yaygarasını ısıtıp başlatan kim?

“Tapduk Durmuş” lakaplı, eğitimi olmayan, inkar, iftira, itham ve hakaretleri gazetecilik sayan şahıs.

Olay iki perdeli.

Birincisi Güzelçamlı Milli Parkı Kafeterya işletmeciliği. Buranın işletmesini alan Tavukçuluk Firması, kurnazlık yapıp içkili meyhane ve gece yarısına kadar açık kalma izni istedi. Aydın Valiliği ise buna izin vermedi. Ardından medyanın şirret sesi Tapduk Durmuş, başladı Aydın Valisini hedef almaya. Çünkü Tapduk Durmuş’un Güzelçamlı Milli Parkı Kafeteryasını işleten tavukçuluk firması ile maddi organik bağlantılarını herkes bilir. Resmi fatura kaç lira kesti bilmem de, medya kulislerinden reklam adı altında afaki rakamlardan bahsediliyor. Yani Aydın Valiliği tavukçulara içkili mekan ve süre uzatımı izni verseydi, Tapduk Durmuş da bayağı bir feraha erecekti. Bir kısım yüklü meblağ aldığı, iş bitince yani meyhane izni çıkınca daha da yüklü alacağı, artık herkesin dilinde.

Olaylar zincirine iyi bakın. Valilikten izin çıkmayınca, hemen Didim’deki beton santralleri gündeme getirildi. Vay efendim mera alanlarındalarmış, vay efendim geçici izinleri nasıl uzatılırmış. Bir yumurta yapıp dokuz mahalleye duyuran tavuk gibi bastılar yaygarayı.

Daha önce de beton santralleri yaygarası koparmışlardı. O sırada bir yazımda, “Kimin adamlardan ne kadar rüşvet istediğini yazarım, sesiniz kesilir. Oturun oturduğunuz yerde” mesajı vermiştim. Bir ara sesleri solukları kesilmişti. Tapduk Durmuş iyi bilir o isimleri. İki kişi 100 bin, bir kişi 150 bin lira talep etmişti. Ben bu rezaleti gündeme taşıyınca Tapduk Durmuş, “Arkadaşıma 150 bin lira rüşvet teklif ettiler” diye yazdı iyi mi…. Bin tane yüzleri olsa, bir tanesinde utanma yok bunların.

Şimdi Durmuş Tuna ve onunla hareket eden medya yağmacılarının asli niyetlerini anladınız dimi.

İki ayaklı. Güzelçamlı Milli Parkına içkili mekan ve süre uzatma izni, beton santrallerinden rüşvet talebi. Bir taşla iki kuş. Aydın Valisine beton santralleri üzerinden yüklenme ve sıkıştırma açık yazalım üstü örtülü şantaj ve tehditlerin altında yatan nedenler bu ikisidir.

BETON SANRALLERİ GERÇEĞİ

Menfaat temini için Kervan Yağmacısı Bedeviler gibi glu glu dansıyla her yere dalan bu güruhun, beton santrallerini neden hedef aldıklarını kamuya aktardıktan sonra, olayların gerçeklerini yazalım.

Didim’deki beton santralleri, söylenildiği gibi mera alanı üzerinde geçici izinlerle kurulu. Fakat bunun nedeni şu.

Hazır beton en fazla 26 kilometre uzaklıktan yani takribi yarım saatlik bir mesafeden getirilmek zorunda. Bu yasal zorunluluk içeren süre geçerse beton özelliğini kaybediyor ve yapı denetim firmaları kabul etmiyor.

Didim Beton Santralleri, Didim Belediyesi’nden taşınmak için yer istiyor. Aslında Tarım İl Müdürlüğü daha önce bir tahsisat yapmış, Belediye Başkanı Atabay yoğurdu kaşık değil yumrukla yemeyi adet edindiğinden, bunu da kabul etmemiş. Kafasına kim girdiyse, özellikle yanlış yönlendirildiği belli. Daha sonra belediye santrallere yer göstermiş fakat kimi SİT alanında yani inşaat yapılamaz, kimi mesafe ve zaman açısından yasal gerekliliklere uymuyor. Aydın Valiliği de sorun çözülene kadar, geçici çalışma izinleri veriyor. Yoksa aşağıda yazacağım nedenlerden dolayı, Didim ekonomisi felç olacak.

“Tapduk Durmuş” ve avanesi bunu fırsat bilip, bildiğiniz tehdit, baskı, şantaj unsuru olarak kullanmaya kalkıştılar. Hem beton santrallerine rüşvet baskısı, hem Aydın Valiliğine, “Güzelçamlı Milli Park Kafetaryasına içkili restoran izni ver, yoksa beton santralleri üzerinden yapmadığımızı bırakmayız” yaygarası. Tabii ki burada asıl ve de yüklü miktarda karlı çıkacak olan, Durmuş Tuna ve birlikte hareket ettiği isimlerdi. O yüzden Tavukçunun Medya Horozları gibi bas bas bağırıyorlar.

DİDİM EKONOMİSİNDE YIKIM VE SONUÇLARI

Bu Çöl Bedevileri gibi yağmaya çıkmış gazeteci kisveli güruh, beton santrallerinden rüşvet talepleri ve Meyhane izni koparamadıkları için ortalığı yıkınca, ne yaptığını bilmez haldeki Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, gitti “mühür ferki var” diye santralleri yeniden mühürledi. Ortada suç varsa, suç ortaklarının başı kendisi aslında.

Tek tek kayda alalım her şeyi o zaman.

1- Bu yaygaralar sonucunda, Didim Belediyesi geçmişte beton santrallerine göstermelik mühür vurmuştu. Mührü kendisi kırdırdı iyi mi. Anfitiyatro yapılırken betonlar nereden temin edildi? Didim’deki bu beton santrallerinden. Peki bu santraller mühürlüyse Didim Belediyesi nasıl oradan hazır beton aldı? Yani ortada suç varsa, asli sorumlusu Didim Belediye Başkanıdır.

2- Didim Cumartesi Pazarına 200 metre mesafede Didim Belediyesi’ne ait beton santrali kurulmuştur. Bu mesafe yasalara aykırıdır ve toplum sağlığı için doğrudan tehdittir. Peki o santral neden mühürlenmemiştir?

3- Didim beton santrallerinde 200 aile ekmek yemektedir ve işlerinden olacakları kesindir. Bu mağduriyeti kim giderecektir?

4- Didim Belediyesi dahil tüm kamu kurumları hastane-okul ve benzeri kamu yatırımları için bu beton santrallerinden faydalanmaktaydı. Şimdi kamu yatırımları duracağı gibi özel sektör de beton temin edemeyeceği için, bildiğiniz çökecek. Didim ekonomisi, üç beş medya çapulcusunun ağzına bakıp, yerle yeksan olacak. Bu ağır ekonomik ve sosyal felaketin sorumluluğunu, kim üstlenecek?

DEVLET BU HALE DÜŞÜRÜLÜR MÜ?

Bu güne kadar sık sık Aydın Valiliği başta kamu kurumlarının devlet otoritesini tesis edemedikleri, bunun boşluk kaldırmayacağı ve büyük sosyal patlamalara gebe bir ortam oluşturacağını sürekli gündeme getirdik.

Ne dediysek çıkıyor. Sayın Aydın Valisi de nezih bir yönetim modeli benimsediği için, gördüğümüz üzere ipini koparan şehri bir birine sokuyor. Bu medyanın yağmacı tayfasına tek bir cevap veremediler. Bunun adı nezaket değil zaafiyettir. Zaafiyet de toplumsal sorunların ana nedenidir.

Sayın Aydın Valisi… Sessiz ve tepkisiz kaldığınız olaylar nasıl bumerang gibi sizlere dönüyor gördünüz değil mi? Bizlerin adam yerine koyup çay bile içmediğimiz, toplumda herkesin ağzına ne gelirse söylediği, hiçbir vatan-millet-devlet-insanlık sevgisi kalmamış, gazeteciliği medya eliyle yağmacılığa çeviren bir güruha sessiz kaldınız, bakın sizleri rantçıların hamisi ilan ettiler.

Bu medya pespayelerine göre mısır, midye, domates, takı satanlar rantçı. O halde ezilmeleri elzem. Yine bildiğiniz mal ve hizmet üreten beton santralcileri rantçı. Ama bir kalemde 150 milyon liralık vurgunlarını kestiğimiz CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın ağabeyi halkçı, yine imar değişikliği ile 150 milyonluk bir ranta kavuşan CHP’li Sevinç Karataş Ailesi devrimci, Didim Belediye meclisinden geçen yüzlerce imar vurgununa imza atanlar vatansever.

Sayın Aydın Valisi… Didim belediye Başkanı’na lafa gerek yok, zaten ne yaptığını bilmez halde. Benim yazdıklarımı kendisi açıklaması gerekiyordu. O beytülmalden beslediği medya haramilerinin adeta oyuncağı haline geldi. Sizde de tık yok ve aynı pespaye tayfası sizi de istediklerini almak için hedef tahtasına koydu. Peki kim sağlayacak bu şehirde kamu düzeni ve güvenliğini?

Anlamadığım korkudan mezarlıktan geçemeyecek bu yaygaracı medya talancılarından kimler neden korkuyor? Bunlar bildiğiniz hiç. Birini överlerse de indira gandileri çoktan yapmışlardır, birine söverlerse kopartamamışlardır.

Sayın Vali… Mal ve hizmet üreten, Didim ekonomisinin can damarı beton santralleri mühürlenirken, Didim Belediye Başkanının gasp edip üzerine kanun dışı 7 milyon TL. kamu parası harcadığı kaçak parkı kim mühürleyecek? Bu kanun dışılıkların, yasa dışı harcanan 7 milyon TL. kamu parasının hesabını kim soracak?

O medya çapulcuları oradan beslendikleri için sormazlar. CHP içindeki soyguncular ve medyadaki iş birlikçilerine göre, kendi beslendikleri harami düzenine tepki gösteren herkes rantçıdır.

Bu müptezellere boyun eğilecekse, ortada devletten bahsetmenin bir anlamı yoktur…

Öyle değil mi Sayın Aydın Valisi?..

Sepetim