0.542. 537 86 70

Zafer nidaları atarken gerçekleri görmemek

2024-04-02

  • Herkes seçimlerle ilgili konuşuyor fakat rakamlardan habersiz... Birleşilen tek konu, milletin belediye başkan adaylarını değil, ekonomiyi oyladığı. Rakamlara bakınca 13 milyon sandığa gitmeyen ve bazıları kasıtlı geçersiz 2 buçuk milyon, toplamda 15 buçuk milyon oy görülüyor.

Bunların çoğu, ekonomi ve aday tespitleri gibi nedenlerle Cumhur İttifakı.

Diğer tarafa gelirsek.

CHP yüzde 37 gözüküyor.

İYİ Parti'den Cumhur İttifakı almasın diyenlerle DEM ile işbirliği sonucu giden, toplam yüzde 12 civarı oy var. Yani CHP’de artan bir şey yok.

Ekonomi az iyi olsa ve oy kullanmayanlar sandığa gitse, CHP İstanbul-İzmir dahil çok yeri kaybediyormuş.

Elalemin ödünç oylarıyla, zafer nidaları atmasınlar derim.

Gelelim Aydın'a...

Özlem Hanım kaç oy aldı?

Yüzde 50...

Bunun on puanı İYİ Parti'den, 5 puanı DEM’den...

Geriye kaldı mı yüzde 35.

Bu da son seçimlerdeki parti oyu.

Yani ortada artan oy yok...

Yeni seçmenlere ve kızıp sandığa gitmeyen Cumhur ittifakı üyeleri dikkate alındığında, gerileme bile var.

Gelelim Efeler'e...

Efeler de Anıl yetişkin, yüzde 42...

İYİ Parti'den giden yaklaşık beş ve DEM’den beş puan ile asıl oyu yüzde 32...

Çünkü meclis listesine bakıldığında Mehmet Fatih Atay, İYİ Parti’den yaklaşık o orandan fazla oy almış. Yani CHP, Efeler’de oy kaybetmiş.

Efeler’de işin adını peşin koyalım...

CHP’nin oradaki Bremen mızıkacıları gibi kadrosu, her gün milletin ağzına bol kepçe laf vermeye hayli müsaittir. CHP bu kadar belediye aldık diye seviniyor da, bize de imar-ihale, alak dolak, dalavere Allah’ın günü onlarca malzeme çıkacak demektir...

Şenlik yeni başlıyor anlayacağınız...

Gelelim Batıya...

Söke'yi konuşmaya gerek yok. Aydınlılara “Aydın Ovası o...pu dansöz yuvası” dediği ortaya çıkan, hakkında FETÖ soruşturması başlatılan ve itirafçı olduğunu kendi beyan ettiği haberlere yansıyan ve buna rağmen seçilen Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan'ın listesine baktığımızda, DEM’liler ağırlıkta. CHP değil DEM rozetiyle seçime girilse daha iyiymiş. Böylece Arıkan sayesinde Söke'de o lafları yutmaya ne kadar meraklı olan insan varmış, sayısını öğrendik.

Orada da neşeli günler yaşanacak belli ki...

Didim'e bakınca da aynı tablo.

10 puandan fazla İYİ Parti'den gidenler, DEM ve müteahhitlerin desteğiyle yüzde 51. Düştüğünüzde yüzde 30’lu bir oyu kalmış CHP’nin Didim’de.

Kuşadası'na bakalım, durum daha berbat.

102 bin oydan Ömer Günel, 29 bin 900 oy almış.

Oyu yüzde 42.

Belediye Meclisinde yüzde 50’ye yakın, CHP’nin oyu var. Yani meclis listesine oy veren CHP’liler başkanlık seçiminde Ömer Günel’e oy vermemiş…

Rakibi Behçet Alp'ten sadece 2 bin 900 oy fazlası ile Pirus Zaferi kazanmış bir Ömer Günel var Kuşadası’nda.

Ve halkın üçte biri sandığa gitmemiş.

Yani bin beş yüz oy Behçet Alp'e kaysa, iş zaten bitiyormuş. Ya da sandığa gitmeyenlerin küçük bir bölümü daha oy kullansa.

Burada Ömer Günel'in yapması gereken, başını iki elinin arasına alıp, hataları nerede yaptığını düşünmesidir.

Seçime girerken tüm medya, sermaye, toplumsal rüzgar hepsi arkasındaydı.

Behçet Alp kendi evini sattı onunla bir seçim geçirdi.

Ömer Günel, sermaye çevrelerinin de desteğiyle 150 milyon civarı para harcadı deniyor. CHP her yerde oy artırmış, 41 bin oyla seçime başlayan Ömer Günel 29 binlere düşmüş.

Dediğim gibi elindeki büyük güce rağmen.

Kısaca ortadaki durum nedir?

Kuşadası'nın yüzde 71’i, Ömer Günel'e karşı.

Sandığa gitmeyenlerin eli de başka partiye varmamış.

Bu düşünce tarzıyla bir sonraki seçimde halk bugün nasıl iktidara sarı kart gösterdiyse, CHP ye kırmızı da çıkarabilir.

Ömer Günel mesajı aldık diyorsa, bunun gereğini yapmalıdır.

Şunu da iyi bilsin ki eğer bizler seçimin başında taraf olsak, Ömer Günel'in kazanma şansı da hiç yokmuş.

SAHTE HESAPLAR

Gelelim Kuşadası'ndaki sahte hesaplardan aleyhimizdeki yazılan çizilenlere.

Önce derim ki, herkes herkesi bilir.

Bu müptezellere sahip çıkılmaz.

Bu yayınlar devam ederse, Aydın Şafak hesabı kime keseceğini çok iyi bilir.

Biz Ömer Günel kumpasa uğradığında kendisine yapılan haksızlığa sahip çıkan tek insanlardık değil mi?

O süreç zarfında koltuğu giderken ona siper olup hapis cezaları alan, hatta Ergün Poyraz'a hakaret nedeniyle kapalı cezaevlerinde yatan da bizdik değil mi?

Peki ne oldu?

Aydın Şafak, Ömer Günel'e tavır koydu?

Çünkü Aydın Şafak için ilkeler, her şeyden önce gelir.

Ömer Günel ve çevresini işin başında uyarmıştık.

Zaten seçime 41 bin oyla başlıyorsunuz, sadece yaptıklarınızı ve yapacaklarınızı anlatın. Baştan alınmış seçimde ortalığı germeye, halkı huzursuz etmeye, eldeki kamu ve medya gücünü kötüye kullanmaya gerek yok, dedik.

Ya ne oldu?

Esat Altungün'ün adaylığı YSK tarafından kabul edilmedi.

Arkasından yaptırılan haberlerde “İYİ Parti Aydın İl Başkanı Ahmet Ertürk şikayet etti” diye, gerçek dışı beyanlar kullanıldı.

Peki bu art niyet değil midir?

Sonra yapay zeka ile Behçet Alp'in sesi taklit edilip, kara propoganda yapılmaya kalkışıldı. Yetmedi insanlar evlerine, iş yerlerine kadar gidilip tehdit edildi. Sosyal medyada konuşanlar bile, kadın erkek demeden lince uğradı. Özer Kayalı'yı yaralayan tetikçi üzerinden, planlı programlı kumpas kurulmaya çalışıldı. Oysa onları uyarmıştık. “Bu tür yöntemler adaletsizlik duygusunu geliştirir, karşı tarafta konsolidasyon sağlar” demiştik.

Dediklerimiz bir bir çıktı mı?

Hepsi çıktı.

Ömer Günel'in elindeki güce bakın, karşısındakilerin ellerindeki neredeyse sıfır güce rağmen onurlarıyla verdiği mücadele sırasındaki duruşlarına.

Peki bunlara gerek var mıydı?

Seçim gecesi muhalif gazeteciye saldırıya gerek var mıydı? (Ki o olay da şahsidir, Ömer Günel ile ilişkisi yoktur.)

Anlamayana bir kez daha anlatalım...

Biz ilkeleri olan insanlarız.

Kimsenin kimseye kumpas kurmasına izin vermeyiz.

Zamanında kumpas kurulan Ömer Günel'e nasıl sahip çıktıysak, onun çevresinde yuvalanmışların da aynı yol ve yöntemleri uygulamasına sessiz kalmamız mümkün değildir. Tekrar söylüyorum;

Eğer ki biz işin başında taraf olsaydık, bir zamanlar koltuğunda oturmasına tek başımıza vesile olduğumuz Ömer Günel'in, bu seçimi kazanma şansı yoktu.

Akıllarda soru işareti bırakacak bir şey varsa,

Behçet Alp ile de en küçük bir maddi veya manevi ilişkimiz, buluşmamız, görüşmemiz olmamıştır.

Ömer Günel ve çevresine halka karşı sorumluluklarını hatırlattık.

İyi bir idarecinin kalp kıran değil gönül alan olduğunu göstermek istedik.

Sahil beldeleri, insanların mutlu olduğu demokrat yörelerdir.

O halde Kuşadası'nda insanların yüzleri niye asık?

Niye herkes bir baskı ortamı huzursuzluğunda?

Demek ki Ömer Günel şunu iyi anlamalı...

Etrafındaki “asarız, keseriz” diye seni yanlış yönlendirenler, o sayede menfaat temini içerisinde bulunanlar, işte onlar geçmişte sen ipte sallanırken asın asın asın diye tezahürat yapanlardı.

Yarın yine yanında olmazlar, olmayacaklar.

Şu an yüzünüze gülüyor gibi görünen omurgasız goygoycular, çıkar ve menfaati gördüklerinde ya da bir yerlerden talimat aldıklarında bir anda sırt döneceklerdir.

Olması gereken Kuşadası'nda demokrat bir belediye başkanı olarak yeni bir başlangıç yapmandır.

Yoksa şu an siyasi olarak bir daha Kuşadası'ndan belediye başkan adayı olma şansın yoktur. Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı veya Milletvekili olma şansın da yoktur.

Eğer şu ana kadar yapılan hatalar telafi edilip yeni yol çizilmezse, işler daha kötüye gidecektir. Daha demokrat ve şehir öncelikli çalışmalar yapıldığı, halkın güveni yeniden kazanıldığı takdirde zaten bu anketlere yansır, Ömer Günel'e yol açılır.

Aynı davranış tarzıyla işlerin daha kötüye gideceği açıktır.

Ömer Günel'in bu eleştirileri olumlu yönde değerlendireceğini düşünüyorum.

Çünkü bizler şu an onun çevresinde olanların dün onun kellesini isteyen cellatlar olduğunu, hatta büyük kısmının sadece menfaat temini için Ömer Günel'in yanında durduklarını bilenleriz. Bizler ise kendisine kurulan kumpası püskürten, onu ipten alan ve kötülüğünü değil iyi bir idareci, iyi bir insan olmasını isteyenleriz...

Unutulmasın ki hayat sadece paradan ve güçten ibaret değil...

Arkanızda halk desteği yoksa, siyasette gidebileceğiniz süre çok uzun olmayacaktır.

Sözün sonunda sahte hesap sahiplerini de uyaralım.

Sizi bulup kepaze etmek, bizim açımızdan çok zor bir olay değildir.

Bu kafayla giderseniz, ne yaparsanız kendinize yaparsınız.

Sepetim