Aydın
10 Temmuz, 2025, Perşembe
  • DOLAR
    38.01
  • EURO
    42.12
  • ALTIN
    3685.4
  • BIST
    9.477
  • BTC
    76538.750$

Adalet Bakanı Gül: “Hukuk devleti, herkesin devletidir..”

Adalet Bakanı Gül: “Hukuk devleti, herkesin devletidir..”
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Ötekileştiren, ayıran, ‘makbul vatandaş’ ayrımı yapan bu tipolojiyi dayatan devlet, hukuk devleti olamaz. Hukuk devleti, herkesin devletidir; hukukun üstün olduğu, farklılıkların zenginlik olduğu bir devlettir” dedi.
<p>Adalet Bakanı Abdulhamit G&uuml;l, T&uuml;rkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından bug&uuml;n Ankara&rsquo;da d&uuml;zenlenen &lsquo;Nefret S&ouml;ylemi ve Nefret Su&ccedil;ları Sempozyumu&rsquo;nun a&ccedil;ılış t&ouml;reninde konuştu. Bakan G&uuml;l, şunları s&ouml;yledi:</p> <p>"Bir insanın kılık kıyafetinden, d&uuml;ş&uuml;ncesinden, yaşam tarzından, inancından dolayı eğitim ve &ccedil;alışma hayatına y&ouml;nelik nasıl ayrımcılığa tabi tutulduğu, k&ouml;t&uuml; &ouml;rnekleriyle hafızamızda tazedir. Bu kimliklerine, k&uuml;lt&uuml;rlerine y&ouml;nelik ret, inkar ve asimilasyon politikalarının da insanımızın onurunu nasıl rencide ettiğini yine hepimiz yaşadık. &Ouml;tekileştiren, ayıran, &lsquo;makbul vatandaş&rsquo; ayrımı yapan bu tipolojiyi dayatan devlet, hukuk devleti olamaz. Hukuk devleti, herkesin devletidir; hukukun &uuml;st&uuml;n olduğu, farklılıkların zenginlik olduğu bir devlettir. Hukuk devletinde şablon insan yoktur. Her insan eşittir ve biriciktir. İşte bu anlayışta, Sayın Cumhurbaşkanı&rsquo;mızın liderliğinde ortaya koyduğumuz vizyon da bu anlayışın eski T&uuml;rkiye anlayışında kalması ve artık bu konudaki ayrımcılıkların ve bu konudaki nefret yaklaşımlarının tamamıyla ortadan kalkmasına y&ouml;nelik, &ccedil;oğulculuğu hakim kılma, hukukun tam anlamıyla &uuml;st&uuml;n kılınmasına y&ouml;nelik reformlarımızı adım adım hep uyguladık, uygulamaya devam ediyoruz.</p> <p><strong>"İNSANIMIZI HAKLARIYLA YAŞATMAK DEVLETİN EN TEMEL G&Ouml;REVİDİR"</strong></p> <p>Bu s&ouml;ylem, daha ciddi ve telafisi zor diğer su&ccedil;ların da ayrıca bir &ouml;n sebebidir. Hangi g&ouml;r&uuml;şten, inan&ccedil;tan, yaşam tarzından olursa olsun insanımızı haklarıyla yaşatmak, devletin en temel g&ouml;revi ve vazifesidir. Devlet, ancak vatandaşlarına karşı eşit ve tarafsız davranarak adaleti ayakta tutabilir, yaşatabilir. İşte bu konuda &lsquo;Daha adil bir d&uuml;nya m&uuml;mk&uuml;n&rsquo; &ccedil;ağrısı da Cumhurbaşkanı&rsquo;mızın k&uuml;resel adaletsizliğe karşı s&ouml;ylemiş olduğu &ccedil;ok &ouml;nemli bir &ccedil;ağrıdır.</p> <p><strong>&ldquo;HUKUK DEVLETİNİN G&Ouml;REVİ ENGELLERİ KALDIRMAKTIR&rdquo;</strong></p> <p>G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde, &ouml;zellikle 11 Eyl&uuml;l saldırılarından sonra, M&uuml;sl&uuml;manlara karşı yapılmak &uuml;zere bir nefret s&ouml;ylemi kurumsal hale gelmiştir adeta. Burada artış g&ouml;zlemlenmektedir. Bir&ccedil;ok &uuml;lkede M&uuml;sl&uuml;manlar sırf kimliklerinden, yaşam tarzlarından dolayı zulme ve nefret s&ouml;ylemlerine maruz kalmaktadır. Peygamber Efendimizin karikat&uuml;rlerinin yayınlanması, kutsal kitabımızın yakılması, İslam&rsquo;ı aşağılayan filmlerin &ccedil;ekilmesi, camilerin, minarelerin yasaklanması, bazı Avrupa &uuml;lkelerinin M&uuml;sl&uuml;man kadınlarının giyim kuşamlarına y&ouml;nelik kısıtlamaları, cami ve M&uuml;sl&uuml;man mezarlıklarına y&ouml;nelik saldırılar, baskılar, son s&uuml;re&ccedil;lerde yaşadığımız &ouml;rneklerdir. &Uuml;stelik bu eylemlere karşı hukuk sistemi ya sessiz kalmış ya da gereken bu konudaki atılımı, gayreti g&ouml;stermemiştir. Bir&ccedil;ok meselenin de &ouml;zellikle İslam, T&uuml;rk ve yabancı d&uuml;şmanlığına karşı bir&ccedil;ok vakanın da rapor edilmediği, kayıtlara girmediği de &ccedil;ok a&ccedil;ık bir şekilde bilinen bir ger&ccedil;ektir. Bunun da Batı tarafından &ouml;zellikle &ouml;rt&uuml;lmeye &ccedil;alışıldığı &ccedil;ok a&ccedil;ık bir realitedir. Hangi dinin mensubuna yapılırsa yapılsın bu nefret su&ccedil;udur. Hristiyan, Yahudilere de yapılan her t&uuml;rl&uuml; saldırıyı biz nefret su&ccedil;u olarak tanımlarız. Bunun da sonuna kadar m&uuml;cadelesini ederiz. İnsanlar neye inanmak isterlerse, ne şekilde yaşamak isterlerse hukuk devletinin g&ouml;revi, bu konuda her t&uuml;rl&uuml; desteği sağlamak, engelleri kaldırmaktır. Bu inanca karşı y&ouml;nelen her t&uuml;rl&uuml; saldırıyla da etkin bir şekilde m&uuml;cadele etmektir.</p> <p>Meclis&rsquo;imizin İnsan Hakları Komisyonu başta olmak &uuml;zere, buralarda olgunlaşarak bir yasal d&uuml;zenlemenin de bu yasama d&ouml;neminde gelmesini hedefliyoruz. Nefret su&ccedil;larına y&ouml;nelik T&uuml;rk Ceza Kanunu&rsquo;nda bir d&uuml;zenlemeyi de yine yapmayı hedefliyoruz</p> <p>Kararlı bir şekilde nefret su&ccedil;larıyla m&uuml;cadele etme konusunda da hedeflerimizi ortaya koyduk, bunu da başaracağız. 84 milyonun her bir ferdi, dili, dini, ırkı, inancı ne olursa olsun bizim i&ccedil;in ayrı ayrı değerlidir. Her bir bireyin onurunu ve haysiyetini korumak, bizlerin temel g&ouml;revleridir. Dolayısıyla aynen işkence ve k&ouml;t&uuml; muamelede olduğu gibi nefret s&ouml;ylemlerine ve su&ccedil;larına karşı da sıfır tolerans yaklaşımını benimsiyoruz. Anayasamızın bu konudaki h&uuml;km&uuml; de yine a&ccedil;ıktır.&rdquo;</p> <p>ANKA</p> <p>&nbsp;</p> <p><span style="font-size: x-small;">Okunma sayısı: 15.234</span></p>

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!