AK Parti’nin ölümcül siyasi hatası…
METİN CANYıllar boyu başta AK Parti tabanı Cumhur İttifakı’nın beynine, “Yolsuzluk Kraliçesi” olarak kazınan Özlem Çerçioğlu'nun transferinin nelere yol açacağı, hala tam algılanabilmiş değil.
Bunun ülke tarihi açısından nasıl sonuçlar doğuracağını, şimdiden tarihe not düşelim.
Önce AK Parti açısından ele alalım.
AK Parti tabanı, CHP tabanından daha büyük travma yaşıyor.
Havuz medyası tarafından 20 yılı aşkın süredir hakkında yolsuzluk - gayri ahlakilik haberleri yapılan Özlem Çerçioğlu ve şurekasını şimdi o tabana pamuk prenses gibi lanse etmeye çalışıyorlar.
Bu algıyı nasıl başaracaksınız?
Bir suç yumağını o kadar dosya, o kadar haberle nasıl kahraman edasıyla kendi tabanınıza rol model olarak nasıl sunacaksınız?
Özellikle Ak Parti'nin çelik çekirdeği üzerinde araştırmalar yaptım. Yani dindar ve muhafazakar kesim. Aldığım tek cevap; “Bundan sonra ne AK Parti ne Erdoğan'a oyumuz yok!..”
Bu kesim, Erdoğan ve AK Parti'ye karşılıksız ve de koşulsuz destek veren kesim, adeta partinin taşıyıcı kolonuydu. Yok “Aydın'a İller Bankası’ndan şu kadar para çıkardık, yok şunu yaptık, bunu yaptık” ile bu kesimi ikna edemezsiniz. Çünkü onlar yaşam tarzına bağlı oy kullanan kesim. 7/24 isimleri her türlü skandala karışmış Çerçioğlu ve yapılanmasıyla bu kitlelerin gönül bağı kurması mümkün mü?
Sonuç 1 - “Olur mu şaptan şeker” diyen AK Parti'nin mutedil tabanından, büyük kayıplar yaşanmıştır.
Sonuç 2 - Adı yıllar boyu yolsuzluklarla özdeşleşmiş bir kişi ve yapılanmasını içinize aldığınız gün, yönelttiğiniz tüm suçlamaların ortağı olduğunuzu, sizin de bu suç ve günahların gizli işbirlikçisi olduğu, siz de yıllar boyu bu yolsuzluk iddialarından pay aldığınız kanaati toplumda hem de çok kısa sürede yerleşmiştir.
CHP'li belediyeler üzerinden CHP yolsuzluk odağı olarak gösterilirken, ibre bumerang gibi AK Parti'ye dönmüştür.
Sonuç 3 - Ekrem İmamoğlu dahil çok sayıda CHP’li belediye başkanı ve personelin tutuklandığı Aziz İhsan Aktaş Suç Örgütü dosyasında günümüz rakamları dört milyar, eski birim dört katrilyon yolsuzluk dosyaları ortaya saçılan Aydın BŞB’yi pas geçer diğerlerine pranga vurursanız, operasyonların hukuki değil siyasi olduğu gerçekliği, halkın bilincinde anında yer eder.
Sonuç 4 - AK Parti CHP nin sürekli rol model olarak özellikle kadın seçmenler üzerinde propaganda aracı olan Özlem Çerçioğlu'na gerekli yasaları işletip tamamı delilli dosyalardan işlem yapsaydı, diğer operasyonların inandırıcılığını halka daha rahat kabul ettirebilirdi. Fakat onu himaye altına alıp üzerine bir de şehri yıllar boyu yağmalama hakkı verdiğiniz ortaya çıktığında, rol modeli kendi tabanınıza monte etme operasyonunuz hem tabanınızda ters etki yaratmış, hem özellikle mutedil - mütedeyyin kesimin nefret ettiği bir siyasi objenin, sizlere ağır bedel ödeteceği sonucuyla karşı karşıya kalınmıştır. Yukarıda işaret ettiğimiz gibi bu stratejik hatanın AK Parti’ye sonuçları çok ağır olacaktır.
Sonuç 5 - Bu güne kadar karşısında stratejik zeka olmadığı için psikolojik harp operasyonlarını çok iyi yöneten parti kurmaylarının bu ölümcül sonuçları hesaplayamamış olması, artık parti içerisinde oyun kurucu ve derin düşünce sahibi kadrolarının kalmadığını açığa çıkarmıştır. Bunun en ağır faturası, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çıkmıştır. Beyinlere ‘YOLSUZLUK KRALİÇESİ’ olarak kazıdığınız bir suç yapılanmasını bünyenize alırsanız, o yapılanmanın bu güne kadar sizin himayenizde olduğunu kabullenirsiniz. Bu sonuçlar masaya yatırıldığında, AK Parti'nin inandırıcılığını kaybettiği, bunun da çelik çekirdek dahil, büyük oy kaybına yol açacağı kaçınılmazdır.
AK Parti tarihinin en büyük stratejik hatasını yapmış, gidiş ve dağılma sürecini hızlandırmıştır. Çünkü aleni şekilde kendi tabanını kandırmış, asıl travmayı kendi tabanına yaşatmış, tek bir hamleyle muhalefetin beceremediği oy kaybına kendisi yol açmıştır.
CHP açısından yansımalar ele alındığında;
Sonuç 1- CHP içinde psikolojik harp kısaca algı operasyonlarını yürütme kabiliyetine sahip bir ekip yoktur. Bizler gibi Türk Milletinin ve Türk Devletinin birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini ve Cumhuriyetin bekasını savunan, vatanını karşılıksız seven bir avuç vatansever olmasa, emin olun bu psikolojik harp savaşını kaybedeceklerdi.
Sonuç 2 – CHP’li belediyelerde büyük savrulmalar açığa çıkmıştır. Demokrasi adı altında belediye başkanlarına adeta siyasi derebeyler gibi davranıldığı, parti disiplininin art niyetli, tamamen çıkara dayalı ilkesiz – omurgasız - ideolojisiz kişilerin transferleriyle zaafiyete uğradığı, CHP’nin yüzleşmesi gereken ayrı bir gerçekliktir.
Demokrasiyi savunmak başkadır, Özlem Çerçioğlu ve benzeri gibilere siyasi derebey gibi alan açmak başkadır. CHP Belediyeler - Vekiller ve Teşkilatlarını acilen disiplin altına almalıdır. Halkın emaneti olan makamlara parti sayesine geldikleri, her fırsatta hatırlatılmalıdır.
CHP bu konuda İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu ve kadrosunu örnek almalıdır. Dervişoğlu geldiği ilk günden bu yana dava değil koltuk adamı olanlara kapıyı bizzat kendisi göstermiş, kendi savunduğu Atatürkçü – Cumhuriyetçi - Demokrat ilkelere bağlı kendi içlerinden isimlerle yola devam edeceğini belirterek, disiplinli demokrasiye geçmiştir. Hakkında şaibe çıkan kim varsa tereddüt etmeden açığa almış, soruşturmalar bitene kadar görev vermemiştir. Ki Teşkilat Başkanı Hasan Toktaş gibi çok kritik bir isim bunun örneğidir.
CHP Başkan ve Teşkilatlarına şunu anlatmalıdır; Parti varsa siz varsınız...
O yüzden parti ve teşkilatlardan kopuk başına buyruk hareketlere tahammülümüz yoktur. Bizim yıllar boyu yazıp çizdiğimiz bu gerçeklikle yüzleşen CHP artık samimi ikrarlarla bu yola girmiştir.
Yaptığımız çağrılarda, “Çerçioğlu'nu ihraç edin. Bir belediye kaybedersiniz. O belediye geri alınır fakat partinin şerefi geri alınamaz” demiştik.
CHP stratejik zeka ile hareket edebilseydi, Özlem Çerçioğlu'nu bırakın eski dosyalar, yeni suç dosyaları üzerinden ihraç ederdi. Bunu yaparken de delillerini ortaya koyar, “Biz Atatürk'ün Partisiyiz. Bu tür olaylara kim karışırsa karışsın, aramızda yeri yoktur” vurgusuyla, ön alınacaktı.
Çerçioğlu ve tayfası mağdur ayağına yattığı an önlerine asfalt dosyaları dahil himaye ile raflarda bekletilen diğer tüm yolsuzluk dosyaları konduğu an, AK Parti'nin operasyonu baştan kadük olacaktı.
Asfalt dökmediğiniz yerlere yıllar boyu ve defalarca ve de adrese teslim ihalelerle asfalt dökülmediği ortadayken, bunun suç duyuruları ile tüm delilleri mevcut iken, dökülmeyen asfaltlar dahil çok sayıda dosyadaki hayali işlerle zimmete geçirilen on milyarlarca lirayı gözler önüne serdiğinizde vebal doğrudan AK Parti'ye kalacaktı.
Onlar da bırakın transfer, kapılarından bile sokmaya cesaret edemeyecekti.
Sonuç 3 - Burada CHP’nin kazanımı büyüktür. CHP tabanı öyle bir birliktelik, öyle bir kenetlenme sağlamıştır ki, AK Parti'ye yaptığı stratejik hata nedeniyle teşekkür edilmelidir.
Sonuç 4 - CHP içerisinde derin devlet tabir edilen ve kimlerin himayesinde Ekrem İmamoğlu'na kumpastan, CHP’nin diğer ağır topu siyasilere, bürokratlara karşı yasa dışı takip – tehdit - kumpas ve diğer eylemlere girişen bir odak temizlenmiştir.
Derin yapılar dediğimiz yapıların CHP içerisinde huzursuzluk yaratmak, özellikle Kılıçdaroğlu döneminde ve sonrasında Kılıçdaroğlu'nun kontrolünü sağladıkları ayağın organizatörü Özlem Çerçioğlu deşifre olmuş, himaye altına girdiği kanatta zaten asli işlevi ortaya çıkmıştır. Yani CHP’nin Kılıçdaroğlu üzerinden karıştırılma, dağıtılma operasyonu sükuta uğramıştır. Kısaca bir şer CHP adına iyi kullanılabildiği takdirde hayra dönüşecektir.
Bakalım bu altın kozu fırsata çevirebilecekler mi...
İlginizi Çekebilir