© Aydın Şafak

CHP’li Belediyelere yeni “turplar” mı hazırlanıyor?

Gazeteci Serdar Öztürk A3 Haber Haber Sitesi’nde kaleme aldığı yazısında Aydın Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere CHP’li bir çok belediyeye yeni operasyonlar yapılabileceğinin sinyalini verdi. Öztürk daha önce kaleme aldığı bir yazısında, Aydın BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun ciddi davalarla karşı karşıya olduğunu ve yakın süreçte bu davaların sonuçlanabileceğini gündeme taşımıştı.

https://www.aydinsafak.com/gazeteci-serdar-ozturkten-carpici-iddialar-7574

İŞTE SERDAR ÖZTÜRK’ÜN YAZISI

Ekrem İmamoğlu.

İstanbul BŞB Başkanı ve CHP’nin de Cumhurbaşkanı adayı…

19 Mart 2025 günü sabaha karşı düzenlenen operasyonla önce gözaltına alındı, dört günlük sorgulamanın ardından da tutuklandı.

Tutuklanmasının gerekçesi “suç örgütü kurmak ve yönetmek, rüşvet almak, irtikap, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve ihaleye fesat karıştırmak” olarak açıklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İmamoğlu hakkında “silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kuvvetli suç şüphesi bulunduğunu” ancak mali nitelikli suçlardan zaten tutuklanmasına karar verildiği için tekrar tutuklanmasına “bu aşamada gerek görülmediğini” söyledi.

Aradan geçen sürede Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan dosya içeriği sürekli “tartışma” konusu oldu.

İtirafçılar, etkin pişmanlıktan yararlananlar, cezaevinde ifade değiştirenler ve daha neler neler.

Tartışmalar halen sürüyor.

Sürecin en şaşırtıcı cümlesi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi.

Erdoğan İmamoğlu soruşturması için “turpun büyüğü heybede” benzetmesi yaptı.

Bu çıkış sonrası toplumda İstanbul başta olmak üzere CHP’li belediyelere yeni “operasyonlar” yapılacağı görüşü yaygınlaştı.

CHP Genel Merkezi ve Genel Başkan Özgür Özel, bir yanda belediyeler üzerinden, diğer yanda ise kurultay tartışmaları/soruşturmaları yüzünden “sıkıntılı” günler yaşamaya başladı.

Sürecin nerede “biteceğini” ise kimseler bilmiyor.

Geçtiğimiz günlerde Gazeteci Erhan Gülenç kendisine ait internet sitesinde “Konak’ta bir ucu ‘FETÖ’ye uzanan bomba icraat” başlıklı yazı kaleme aldı.

Yazıda İzmir Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’nun belediyedeki yeniden yapılanmayı Sepra Eğitim ve Danışmanlık isimli şirketin sahibi Hüseyin Soylu ile birlikte yürüttüğü iddia edildi. 

Gülenç’in yazısına göre; Hüseyin Soylu özellikle Aydın Büyükşehir Belediyesi ve FETÖ’nün belediyeler imamı olduğu iddiasıyla hakkında binlerce haber yapılan ve “ihaleye fesat karıştırma ve benzeri suçlardan” birçok davada yargılanan ancak iki kez girdiği cezaevinden tahliye edilen Erkan Karaaslan’la geçmişte yakın ilişkisi olduğu ortaya çıktı.

Hatta Soylu ile Karaaslan’ın 2010 yılında “Mahalli İdareler Görevde Yükselme Sınavı Hazırlık Kitabı” yazdığı anlaşıldı. 

Aydın Büyükşehir Belediyesi, Erkan Karaaslan, Hüseyin Soylu gibi geçmişte üzerine pek çok yazı kaleme aldığım isimler olunca merak ettim.

Arşivi kurcalayıp biraz da araştırma yapınca ilginç sonuçlara ulaştım.

Hadi gelin sonuçları birlikte okuyup değerlendirelim.

Erkan Karaaslan ile Hüseyin Soylu ilişkisi bilindiğinden çok daha önce Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden önce başlıyor.

Nerede derseniz Mersin’de ve aslında Eman Enerji dosyasında.

Eman Enerji Mersin, Aydın, Manisa’yı da içine alan katı atıklardan biyogaz üretme amacıyla kurulmuş, Türkiye’nin son yıllarda en çok tartışılan ama bir türlü açılmayan önemli dosyalarından biri.

Aslında bu dosya içinde CHP’li belediye yetkililerin de bulunduğu, ucu bucağı görünmeyen, bir dönem önceki MHP’li Manisa Büyükşehir Belediyesi yönetimini de kapsayan “kara kutu” desek daha iyi olur.

İşte daha oradan başlayan Karaaslan ile Soylu ilişkisi MASAK ve mahkeme kayıtlarına varana kadar yansıyan ciddi bir ortaklık.

Sadece Soylu değil elbette.

Erkan Karaaslan’ın belediyeler üzerinde kurduğu ağın başka önemli isimleri de var.

Karaaslan hakkında açılan soruşturmalar, tutuklanması, yargılanması gibi süreçlerde hepsi kendini başka belediyelere yerleştirip düzenlerini devam ettiriyorlar.

Öğrendiğim kadarı ile Muğla’dan Balıkesir’e ve Erhan Gülenç’in yazısında belirttiği üzere İzmir’in kimi ilçelerinde hatta İstanbul’un bazı ilçelerinde “hizmete” devam ediyorlar.

Hüseyin Soylu ve şirketi de bunlardan biri.

Hüseyin Soylu’nun şirketinin adı Sepra Eğitim ve Danışmanlık.

Resmi kayıtlara göre şirket 29 Aralık 2015’de Ankara Etimesgut’ta Aynur Karakaş Soylu tarafından kurulmuş.

İlginç olan şirketin adresi ile kurucusunun adresinin “aynı yer” olması.

Bu da şirketin bir büroda değil, “oturduğu evde” kurulduğu sonucunu ortaya çıkarıyor.

Sepra Eğitim şirketi 26 Mart 2020’de Aynur Karakaş Soylu tarafından bütün hisseleri ile birlikte Hüseyin Soylu’ya devrediliyor.

Şirketin tek sahibi olan Hüseyin Soylu 9 Eylül 2023’de yapılan olağan genel kurul kararına göre ise 2 Eylül 2026’ye kadar tek yetkili olarak belirleniyor.

Erkan Karaaslan soruşturması için hazırlanan MASAK raporuna göre Hüseyin Soylu 2014-2016 yılları arasında Aydın BŞB’de teftiş kurulu başkanlığında müfettiş olarak görev alırken, Erkan Karaaslan’ın şirketinden de 2013’de 14 bin, 2014’de ise 210 bin 637 TL olmak üzere toplam 224 bin 637 TL aldığının tespit ediliyor.

Hüseyin Soylu ile Erkan Karaaslan arasındaki “yakın” ilişki bilinen bir gerçek.

Karaaslan’ın tutuklanıp cezaevinde geçirdiği/yargılandığı dönemden sonra elbette ilişkiler eskisi gibi olmasa bile, ikilinin “iş” konusundaki gayri resmi ortaklıklarının sürdüğü de çoğu kimsenin “bildiği” bir gerçek.

Cezaevi macerası sonrası “gözlerden uzak duran” Erkan Karaaslan’ın eski iş arkadaşlarıyla sürdürdüğü ilişki ağı için size “ilginç” bir örnek vereyim.

İzmir BŞB’nin şirketi İZBETON için geçtiğimiz aylarda soruşturma açıldı.

İşte o soruşturmada adı geçen şirketlerden birinin bürosu İzmir’in meşhur FOLKART kulelerinin B Blok 28. katında.

Ne tesadüf ki, Erkan Karaaslan da “perde arkasından” işlerini bu bürodan yürüttüğünü, neredeyse büroya her gün düzenli olarak gittiğini ve Hüseyin Soylu ile de bu büroda sık sık buluştuğunu yine “bilenler” biliyor. 

İşte tam da burada özellikle CHP’li belediyeler için “yeni dönem” için tehlike başlıyor.

Neden mi?

Erkan Karaaslan’ın tutukluğu olduğu süreçte ve yerel seçimlerin hemen öncesinde ilginç bir “kumpas” kuruluyor.

Kime derseniz İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na.

Karaaslan’ı cezaevinde ziyaret eden bir gazeteci (!) AKP üst düzeyinden bir ismin teklifini iletiyor.

Nedir o teklif?

“Ekrem İmamoğlu hakkında yolsuzluk/usulsüzlük yaptığı yönünde açıklamalar yap, seni hemen tahliye edelim ve beraat ettirelim…” 

Daha o zaman hazırlanmaya başlayan “turplar” konusunda anlaşmazlık ortaya çıkınca düşünülen plan gerçekleşmiyor elbette.

Neden gerçekleşmiyor?

Çünkü Erkan Karaaslan böyle bir itiraftan önce “özgür kalmak” istiyor. 

“Siz beni beraat ettirin ben de istediğiniz açıklamayı yapayım” diyor.

İşin özeti Erkan Karaaslan CHP’li belediyelere hazırlanan turpların bir parçası olmayı “kabul” ediyor sadece “zamanlamada” anlaşamıyorlar.

Sonrası malum.

Hazırlanan başka “turplar” devreye giriyor ve İstanbul’da operasyon başlıyor.

Bütün bu anlattıklarımın ve Erhan Gülenç’in yazısını üst üste koyduğunuzda ortaya “tuhaf” bir durum çıkıyor.

Bir zaman Erkan Karaaslan’ın ekibinde “en has eleman” olan Hüseyin Soylu, sanki hiçbir şey olmamış gibi CHP’li belediyelerle olan “ilişkileri” devam ettiriyor, danışmanlık hizmeti veriyor.

Üstelik sadece İzmir Konak Belediyesi’nde değil.

Uzun yıllar sonra “sağ partilerden” geri kazanılan CHP’li Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde de.

Hüseyin Soylu’nun Manisa Büyükşehir Belediyesi’ndeki lakabı “üstat” olarak biliniyor.

O yönlendiriyor, o akıl veriyor, o paylaştırıyor.

Üstat ne derse o oluyor…

Peki ya üstat “yanlış” bilgi veriyor/yönlendiriyor ve de “gizli ortağı” Karaaslan gibi ileride CHP’li belediyeler için yeni “turplar” oluşturuyor ise ne olacak?

Örneğin İzmir Bayraklı Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesinin “ortak” edildiği ihalelerin dosyalarını “zamanı geldiğinde kullanılmak üzere saklamadığını” kim söyleyebilir?

Ya da eski arkadaşına “el altından” iletmediğini? 

CHP’nin seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında “iftira” atmak için “pazarlık” yapmaktan çekinmeyen Erkan Karaaslan’ın eskinin açık, şimdinin gizli ortağını hala “muteber” olarak el üstünde tutulursa ne olur?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın heybesindeki “yeni turplardan” biri olur…

Turp olmamak için CHP’li belediyelerin “uyanık” olması lazım.

Yoksa cezaevlerinde daha çok CHP’li siyasetçi görürüz…

https://a3haber.com/2025/05/19/chpli-belediyelere-yeni-turplar-mi-hazirlaniyor/

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER