CHP ÖN SEÇİM SONRASI

01 Nisan, 2015, Çarşamba 23:01

Ort. 8 dk. 0 sn. okuma süresi

Aydın’da ön seçim şölenine katılan illerimizden birisi, birkaç sıkıntılı ve antidemokratik uygulamanın dışında güzel bir ön seçim yaşadı.

A+
A-

Galiba iki ay önce bir yazımda “Sayın Genel Başkan ön seçim sandığına girin hem elinizi rahatlatın, hem de cümle alemi CHP neymiş gösterin” demiştim. Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bu onuru İzmir’e yaşattı. İzmirli partililer de “Genel Başkanımız bizim namusumuzdur” dedi ve birkaç sapkın dışında Kılıçdaroğlu’na namusuna sahip çıkar gibi sahip çıktı. İnanıyorum ki hangi ilden sadığa girse gerçek CHP’liler aynı davranışı göstereceklerdi. İşte bu CHP kültürüdür. Şimdi de kontenjan kullanmak durumunda kalınan yerlerde gereken hassasiyeti göstermesini beklemek CHP’lilerin hakkıdır sanırım. Aydın’da ön seçim şölenine katılan illerimizden birisi, birkaç sıkıntılı ve antidemokratik uygulamanın dışında güzel bir ön seçim yaşadı. Burada üstünde durulması gereken husus isteğinin dışında parti üyesi yapılan kişilerin seçimlere katılmayarak eksik katılım oldu imajını yaratması. Kendi partisinin parlamentodaki temsilcisini belirlemek için sandığı gelmeyen kişinin ülkenin kötü yönetilmesinden şikâyet etmeye hakkı olur mu? Parti üyeliği inançlı değil, çıkar ilişkisine dayalı ise her şey olur. CHP bu ve benzeri görüntülerden en kısa zamanda kurtulmalı halkın umudu ve beklentisi olmalıdır. Aydın’da ki ön seçim tablosuna gelince… Birinci çıkan Metin Lütfi Baydar bunu daha farklı bir skorla bitirebilirdi. Çünkü mesleki olarak yaptığı yemin gereği partili partisiz her vatandaşa yardımcı olmaya çalışması, ulaşılabilir ve halk adamı olması ona bu şansı zaten veriyordu. Siyasete, siyasi entrikaların dışında bir bilim adamı ve ülkesine yararlı olma penceresinden batığı için  zaten bunu hak ediyordu. Sevenlerinin bazı endişeleri sonucu ona katkı vermek adına yaptıkları girişimler ona oy kaybettirmiş ama birinci çıkmasına engel olmamıştır. Aksi halde Aydın ve CHP için gerçekten büyük kayıp olurdu. İkinci çıkan Hüseyin Yıldız gerçekten büyük bir hırs ve mücadeleyle yerini almıştır. Beni endişelendiren aslında ülkemin en büyük sorunu olan etnisiteyi çok öne çıkarması. Bunun ne kendisine ne partisine ne de ülkesine fayda getirmeyeceğini anlaması ya da birilerinin ona anlatmasıdır. Üçüncü çıkan Fatih Atay, büyük başarı göstermiştir. Aydınla ikamet ilişkisini yıllar önce kesen ama siyaset bağlantısını kesmeyen ve bu ilişkilerini de çok iyi değerlendiren bir siyasetçi. Bence Aydında siyaset yapmak isteyen genç kuşakların VEFA ve insan ilişkileri  konusunda onun avucundan su içmeleri gerekir. Dördüncü çıkan Tayfun Talipoğlu için kitap bile yazabilirim. Şu kadarını söyleyeyim seçimlerden sonra Büyükşehir Belediye Başkanının basın ve tanıtım işlerinden sorumlu müdürü olursa şaşmam.  Zaten amacı da vekil olmak değil. İşte zurnanın zırt dediği yer beşinci çıkan Ferda Çağlar Erkut.. Olması gereken yer en kötü ikinci sıra olmalıydı. Peki niye beş oldu? Kılavuz karga hikayesi, siyasette zamanlama ve çıkış çok en önemli unsurlardır. Bunları ayarlayamazsan vezir olmayı beklerken …… olur hak ettiğini alamazsın. Bana göre Aydın’dan kontenjan için müracaat etmeliydi. Atamazlarsa, yerel seçim öncesi ettiği sözleri de doğrulatmış olurdu. “Talep etmediğim halde yerel seçimler için genel başkanım, partim görevi verdi kabul etmek zorunda kaldım” demişti ya. Döner sözünde durmayanlar utansın deme hakkı da doğardı. Altıncı çıkan Ali Ulvi Akoğlu… İşte üzerine kitap yazılabilecek bir adayımız daha. Adaylığı konjektüreldir. Son gün son saat bence en büyük yanlışıydı. Adeta Osman Aydın’ın gölgesinde kaldı. Siyaseti çok iyi bildiğinden şüphem yoktu, ama bazı parti içi gelişmeler onu da gölgelerin adamı yaptı. 1-6-9 söylentisinin dışında beklediği desteği de göremedi. Aydın’da ön seçimin en büyük kahramanı yedinci sırada yer alan Fulya Üstündağ’dır. 24 yaşında pırıl pırıl bir genç olan Üstündağ’ın birçok tecrübeli rakibini geride bırakarak ilk yediye girmiş olması gelecek dönemlerde CHP’de birçok genç siyasetçinin önünü aydınlatacaktır. Sevgili dostlar bu yazım bir çok konunun özetinin özeti olmasına rağmen uzun oldu. Okuma özürlü bir millet olmamızı bilmeme rağmen daha kısa kesemedim. Ama varsa arşiviniz saklayın, bir gün mutlaka benzer siyasi vakalarla karşılaşacaksınız. Ne mutlu ki yılar sonra da olsa gerçek demokrasiyi yaşadık ve yaşattık. Eksiklik ve arazları var diye demokrasiden vazgeçemeyiz. Aksakları düzeltelim ama demokrasiye ara vermeyelim. Sevgiyle kalın.

#GENEL

BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!