CHP’li Bülbül, nitelikli yasamanın yapılmadığını belirterek bu teklifin daha önce de benzer şekillerde Meclis’e getirildiğini şu sözlerle anlattı:
“Teklifin Anayasa bakımından aykırılık konusunda tartışılması gerekiyor. Dün sivil toplum kuruluşlarının Komisyon’a alınmaması ve yer değişikliği nedeniyle bu tartışmaların gerekli şekilde yapıldığı kanaatinde değilim. Etki analizlerinin yapılmadığı, Anayasa aykırılık raporunun bulunmadığı, İçtüzük 34 gereği yapılması gereken tartışmalar yapılmadığında nitelikli yasama yapamıyoruz.
“6 kez getirdiler”
Bu çerçevede TBMM’nin yasama olarak, yürütmenin etkisinde kalıp yasama ve yargının yürütmeye bağlı olduğu bir sistem çerçevesinde milletvekilleri ve TBMM’nin etkin bir rol almadığı bir çalışmanın içerisindeyiz. Sunulan teklifin geçmişi var. Bu konuda 6 kez değişiklik önergesi geldi. En son 2022’de geldi. Bu konudaki teklifle ilgili görüşlerimizi sunmuştuk. 1 Mart 2022’de Resmi Gazete’de Maden Yönetmeliği yayımlandı. Ben de o dönem bu yönetmeliğin iptali için Danıştay’da dava açmıştım.
Danıştay zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetinin yapılamayacağını açık hükme bağladı
Danıştay’ın daha önceki düzenlemelere ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini hatırlatan CHP’li Bülbül, şunları söyledi:
“Danıştay 8. Dairesi 2023/4459 Esas sayılı ve 13 Eylül 2023 tarihli kararıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından çıkarılan ve zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetine izin veren yönetmelik değişikliğini hukuka aykırı bularak yürütmesini durdurmuştu. Gerekçede ise bakanlığın yönetmelik çıkarma yetkisinin Anayasa’ya, Maden Kanunu’na ve Zeytinciliğin Islahı Hakkındaki 3573 sayılı Kanun’a aykırı kullanılamayacağı, zeytinlik sahalarda madencilik dahil kimyasal, toz ve duman çıkaran faaliyetlerin açıkça yasaklandığı belirtilmişti. Yönetmelikle, madencilik yapılacak zeytinlik alanların rehabilite edilmesi taahhüdü ile faaliyete izin verilmesi yönündeki düzenlemenin hukuka aykırı olduğu Bu getirilen yasa teklifiyle, yapılan araştırmaları ve ÇED raporlarını bir kenarı itip çevreye ilişkin düzenlemelerde bürokrasiyi hızlandırma amacı taşıdığınızı iddia ederek, kendimize ait olan zeytinliklerimizi, çevremizi tahrip edeceğiz ve yurt dışında bulunan şirketlere açıkça ‘Bu madenleri ve çevreyi alıp kullanın ve her şeyi yapın’ diyeceğiz. Faaliyetlerin çevreye ve tarıma telafisi güç zararlar doğurabileceği belirtilerek yürütmenin durdurulması kararını vermişti. Daha sonra verdiği kararda da zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetinin yapılamayacağını açık bir biçimde hükme bağladı.”

“Bugün 7’sini getiriyorsunuz”
Döndük dolaştık, aynı yere geldik. Dün sessizce yönetmelikle yapmaya çalıştığınız işi daha sonra 6 kez kanunla getirmeye çalıştığınız şeyin bugün 7’sini getiriyorsunuz. Geri çektiniz bugün tekrar getiriyorsunuz. Yargı kararlarına, Anayasaya, AYM kararlarına açıkça aykırı olan bu düzenlemeleri yeniden getiriyorsunuz. Alıştık artık. Neye alıştık? AYM’ye gidiyoruz ve iptal oluyor.
“Zeytinlikleri tahrip edecek, şirketlere ‘her şeyi yapın’ diyeceğiz”
Ben Aydınlıyım. Aydın, Türkiye’de en çok zeytin ağacının olduğu il. Yanı başımızda Muğla, Manisa, Balıkesir, Denizli var. Bu bölge, ağırlıklı olarak zeytin ve zeytinyağı var. Bu Kanun Teklifi, Anayasa’nın 2,7, 11, 35, 44, 56, 63,88,104, 124, 153, 169. maddelerine aykırıdır. Sunulan teklifin Anayasa’nın çevre, yaşam, doğa açısından bir çok maddesine aykırı olduğunu belirterek geri çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve talep ediyoruz.”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.