Didim'de garip ilişkiler..

Uzun süredir Didim'i rezil kepaze eden, kamu düzeni ve güvenliğini tehdit eden olayların arkasında, sürekli aynı müptezeller var.
<p><span>Aslında ulusal yazıyorum.</span></p>
<p><span>Fakat bazen, atalar yadigarı olan Aydın ile ilgili yazmak gerek.</span></p>
<p><span>Sonuçta, şehitler emaneti şehrimizin sorunlarında, medya aydınlatıcı ve düzenleyici olmalı...</span></p>
<p><span>İstemesem de, Aydın'ın bir zamanlar huzur kenti diye anılan Didim İlçesi'nin, son zamanlarda <strong>'Mafya Kenti' </strong>diye kaos haberleriyle gündeme gelmesi, elbet medya mensuplarına sorumluluk yüklüyor.</span></p>
<p><span>Haberlerimizde çok şeyi anlattık.</span></p>
<p><span>Şimdi Didim'de bir avuç kendini bilmezin, ilçeyi nasıl Türkiye'ye rezil kepaze ettiğini tek tek sıralayalım...</span></p>
<p><span>Uzun süredir Didim'i rezil kepaze eden, kamu düzeni ve güvenliğini tehdit eden olayların arkasında, sürekli aynı müptezeller var.</span></p>
<p><span>Son günlerde yine aynı kepazelikleri sahneliyorlar.</span></p>
<p><span>Yöntemleri şu...</span></p>
<p><span>Medya ve sosyal medya vasıtasıyla siyasetçileri, işadamlarını hedef alıyorlar, şantaj mahiyetinde gerçek dışı beyanlarla kaos yaratıyorlar, hedef aldıkları kişileri itibarsızlaştırıyorlar, sonra dönüp maddi taleplerde bulunuyorlar.</span></p>
<p><span>Anlayacağınız, tam bir Şantaj Çetesi...</span></p>
<p><span>Şimdi olayların başlangıcını ve içerisinde olan bazı şahıslar konusunda, kamuoyunu aydınlatayım.</span></p>
<p><span>Son dönemlerde Didim-Akbük de, dürüstlükleri ve iş ahlaklarıyla tanınan bir firmaya tasallut etti bu şahıslar.</span></p>
<p><span>Aslında olay basit.</span></p>
<p><span>Emlakçılık da yapıp kamuoyunda hep yüz kızartıcı işlerle anılan <strong>Mustafa Çulha</strong> isimli şahıs, Didim-Akbük mevkiinde bir arsa buluyor.</span></p>
<p><span>Daha sonra tanıdığı bir kaç Savcıya teklif götürüyor, onlar da arkadaşlarına söylüyor, hep birlikte birleşip arsayı kooperatif şeklinde satın alıyorlar.</span></p>
<p><span>Ardından ilgili firmaya kat karşılığı teklif götürüp, vekaletlerini de <strong>Mustafa Çulha</strong> isimli arsayı bulan emlakçı şahsa veriyorlar.</span></p>
<p><span>Fakat <strong>Mustafa Çulha</strong> bu arada hissedarların ortak kullanımı olan araziyi eşinin üzerine yapıyor, bir mağdurdan 400 bin TL alıp sana iki daire vereceğim diyor, yetmiyor müteahhit firmaya ait olan dairenin birini satıyor, diğerini satacakken haber alıyorlar son anda engelliyorlar.</span></p>
<p><span>Yaşananlar ardından müteahhit firma zorunlu olarak hissedarlara bildirimde bulunuyor, hissedarlar da halk diliyle dolandırılmamak için vekaletlerini <strong>Musafa Çulha</strong>'dan alıp müteahhit firmaya veriyor ve müteahhit firma dahil diğer mağdurlar mahkemeye başvuruyorlar.</span></p>
<p><span>Fakat bu arada vekaletlerin müteahhit firmaya devrine karşı idari mahkemede dava açıyor, idari mahkeme yasa gereği yürütmeyi durdurma kararı veriyor, müteahhit firmanın delilleri sunmasının ardından yürütmeyi durdurma kararını kaldırıyor.</span></p>
<p><span>Yani vekaletlerin müteahhit firmaya devrine yönelik kararın onanması adına, ilk adımı atmış oluyor.</span></p>
<p><span>Bu aşamadan sonra yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymiş veya davaları sürüp cezaevinden tecilli çıkan <strong>Mustafa Çulha,</strong> karşı karşıya kaldığı cezalardan kurtulmak içim müteahhit firmadan 4 daire ya da bir buçuk milyon lira talep ediyor.</span></p>
<p><span>Müteahhit firma da şantajı reddedince bu defa Didim'deki bazı müptezellerle birlikte harekete geçiyor.</span></p>
<p><span>İzmir'den yakın dostum olan bir gazeteci arkadaşımı arıyorlar, ona olayları ve evrakları tahrif edip çarpıtarak haber yaptırıyorlar.</span></p>
<p><span>Burada sadece müteahhit firma değil, hissedar olan pek çok üst düzey, hakim, savcı, hukuk insanları zan altında kalmış oluyor.</span></p>
<p><span>Onlardan bazıları da mağduriyetlerini hocaları olan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı <strong>Burhan Kuzu</strong>'yu arıyorlar, o da Aydın Valisi'ni arayıp durumu soruyor.</span></p>
<p><span>Sonra ne mi oldu.</span></p>
<p><span>Bu müptezeller onu da işin içine kattılar iyi mi...</span></p>
<p><span>Tabiii Burhan Hoca zivanadan çıktı...</span></p>
<p><span>İşler bu hale gelince, Didim'deki müptezel takımı İzmir'deki medya mensubuna gerçek dışı haber yaptırıp ardından firmaya şantaja devam edip, yüklü miktarlarda para talepte bulunmaya devam ettiler.</span></p>
<p><span>Zaten bu konuda TCK 107 yani Şantaj suçlaması ile müteahhit firma, tanıkları ve kanıtlarıyla mahkemeye suç duyurusunda bulundu.</span></p>
<p><span>Tam bu sırada İzmir'deki işi sadece habercilik olan medya mensubu arkadaşımı aradım ve olayların Didim'deki müptezellerin anlattığı gibi olmadığını, müptezel taifesinin kendisini bu konuda kullanma amacında olduğunu ve onun üzerinden şantajla para istendiğini anlattım.</span></p>
<p><span>Firmanın avukatı ve firma ile görüştü, gerçek belgelerle haber yaparken kandırıldığını anladı ve Adli ceza ve maddi tazminat davaları ile karşı karşıya kalmamak için, her şeyden önemlisi vicdanen rahatsız olduğu için haberlere son verdi.</span></p>
<p><span>Hatta bu müptezellere dedi ki; <strong>'Sizin bana verdiğiniz evraklarla müteahhit firmanın verdiği evraklar ve deliller farklı. Müteahhit firma burada mağdur. Madem haklısınız, elinizdekilerin gerçek olduğunu beyan ediyorsunuz, getirin' </strong>dedi.</span></p>
<p><span>Ne oldu biliyor musunuz?</span></p>
<p><span>Getirmediler, getiremediler...</span></p>
<p><span>Durum böyle olunca bu müptezel taifesi, Aydın'daki başka medya kurumlarına haber yaptırmaya kalkıştı.</span></p>
<p><span>O medya kurumları da olayın farkına vardıkları için, bu şantaj çetesine alet olmadılar.</span></p>
<p><span>Çaresiz kalınca bu defa perde gerisinde <strong>Salih Demir </strong>isimli arkadaşın bürosunda ikamet eden Didim Postası ve Didim Rehber isimli internet medyası sahiplerine yaptırdılar yine çakma bir haber.</span></p>
<p><span>Yapılan haber içerisinde ilgili ilgisiz eski yeni belediye başkanları, bürokraklar, siyasetçiler ne kadar belediye çalışanı var, onları da eklemeyi ihmal etmediler.</span></p>
<p><span>Bizzat kendim aradım...</span></p>
<p><strong><span>'Kemal bak yapılan yanlış. Telefonlarını vereyim, ara gerçekleri kendin öğren'</span></strong><span> diye uyardım.</span></p>
<p><span>Yok inatları inat.</span></p>
<p><span>Çünkü hala beklenti içindeler.</span></p>
<p><span>Gazeteci arkadaşım <strong>Hasan Kadife</strong> görüştü, bizzat anlattı hepsine.</span></p>
<p><span>Fakat bildiklerinden dönmediler.</span></p>
<p><span>Anlayacağınız art niyet var.</span></p>
<p><span>Bu şahısların bürosunda ikamet ettiği ve bu şahıslara hamilik, abilik yapan <strong>Salih Demir</strong> ilişkisini sürekli inkar etti.</span></p>
<p><span>Oysa İzmir medyasına servis ettikleri ilk haberlerdeki evraklardan el yazılı olan, bizzat kendisine aitti.</span></p>
<p><span>Kendisi kaleme alıyor, <strong>Kemal Etleç </strong>denen şahıs el yazılı ifadelerin fotoğrafını İzmir'deki medya mensubuna atıyor.</span></p>
<p><span>Hatta <strong>Salih Demir</strong>'in ağabeyi, çok değerli büyüğüm ve gerçek bir insan olan, köşe yazarlığı da yapan <strong>Erdal Demir</strong> aradı beni.</span></p>
<p><span>Onlara da yollamışlar haberi.</span></p>
<p><span>Olayın gerçeğini öğrendikleri için, haberi vermemişler.</span></p>
<p><span>Durumu anlattım.</span></p>
<p><strong><span>Salih Demir</span></strong><span>'in İzmir'deki medya mensubu haberleri iptal ettiği için onu aradığını, olayların kaynağı <strong>Mustafa Çulha</strong> isimli şahsa, <strong>'Didim'de arkası sağlam. Sana verdiği evraklar gerçek'</strong> ifadelerini kullanıp, neden kefil olduğunu sordum.</span></p>
<p><span>Hatta Salih'i tanıdığımızı, sevdiğimizi, bu Didim Postası ve Didim Rehber isimli şahıslara kendisinin sahip çıktığını, bu haberlerin ısrarla sürdürüldüğünü ve yayında tutulduğunu, ister istemez Salih'in de sorumluluk ve zan altında kalacağı uyarısında da bulundum.</span></p>
<p><span>Bunlar işin medya kısmı bu...</span></p>
<p><strong><span>Gelelim diğer müptezellere...</span></strong></p>
<p><span><!--[if gte vml 1]><v:shapetype id="_x0000_t75"
coordsize="21600,21600" o:spt="75" o:preferrelative="t" path="m@4@5l@4@11@9@11@9@5xe"
filled="f" stroked="f">
<v:stroke joinstyle="miter"/>
<v:formulas>
<v:f eqn="if lineDrawn pixelLineWidth 0"/>
<v:f eqn="sum @0 1 0"/>
<v:f eqn="sum 0 0 @1"/>
<v:f eqn="prod @2 1 2"/>
<v:f eqn="prod @3 21600 pixelWidth"/>
<v:f eqn="prod @3 21600 pixelHeight"/>
<v:f eqn="sum @0 0 1"/>
<v:f eqn="prod @6 1 2"/>
<v:f eqn="prod @7 21600 pixelWidth"/>
<v:f eqn="sum @8 21600 0"/>
<v:f eqn="prod @7 21600 pixelHeight"/>
<v:f eqn="sum @10 21600 0"/>
</v:formulas>
<v:path o:extrusionok="f" gradientshapeok="t" o:connecttype="rect"/>
<o:lock v:ext="edit" aspectratio="t"/>
</v:shapetype><v:shape id="_x0000_i1025" type="#_x0000_t75" alt="" style='width:660pt;
height:387.75pt'>
<v:imagedata src="file:///C:UsersSafakAppDataLocalTempmsohtml11clip_image001.jpg"
o:href="http://www.aydinsafak.com/upload/html-content/nace_%C5%9Fenses_copy.jpg"/>
</v:shape><![endif]--><!--[if !vml]--><img src="/upload/html-content/nace_şenses_copy.jpg" alt="" width="880" height="517" /><!--[endif]--></span></p>
<p><span>Bu iş içerisine olayla görünürde hiç bir ilişkisi bulunmayan <strong>Naci Şense</strong>s isimli bir şahıs atladı.</span></p>
<p><span>Tanırım da kendisini...</span></p>
<p><span>Kendisi de bu işin bizzat içerisinde.</span></p>
<p><span>Bu kim biliyor musunuz?</span></p>
<p><strong><span>Celal Kılıçdaroğlu</span></strong><span>'nu yedirip içirip kefen giydiren şahıs.</span></p>
<p><strong><span>Celal Kılıçdaroğlu</span></strong><span> olayı da aslında bir nevi şantajdı.</span></p>
<p><span>Bu <strong>Naci Şenses </strong>isimli şahıs, iddialara ve ki bu konularda çok sayıda haber de yayınlandı, daha önce Didim Belediyesi'ne kum ve hafriyat işleri yapıyormuş..</span></p>
<p><span>Kamuoyunda dillendirilenlere göre mazot faturalarını şişiriyormuş, üç kamyon kum çekip bir kamyonunu işte kullanıyor, diğer iki kamyonu başkalarına satıyor, faturayı belediyeye kesiyor anlayacağınız bir kamyon kum döküp 5 kamyon parası alıyor, 100 litre mazot kullanıp üç yüz litre faturası kesiyormuş.</span></p>
<p><span>Tabi ki bu duruma izin vermeyince, Belediye Başkanı <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong> hedef oluyor.</span></p>
<p><span>Hatta Başkan Atabay ile iyi görüşen bir güazeteciye, <strong>'Beni ihalelere almıyorlar'</strong> diyor, o görüşüyor, <strong>Ahmet Deniz Atabay ‘olur mu öyle şey'</strong> diyor, fakat <strong>Naci Şenses</strong> isimli şahsın derdi başka.</span></p>
<p><span>Didim'de bir gazeteciye, <strong>'İhaleleri ayarla, sana ayda 3 bin lira vereyim'</strong> teklifi götürüyor.</span></p>
<p><span>O da reddediyor.</span></p>
<p><span>İşte bu olaylardan sonra Didim'de kazan kaynamaya başladı.</span></p>
<p><span>Bu şahıs medya medya, ekran ekran gezip ha bre Didim Belediye Başkanı <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong>'a ve diğerlerine salladı.</span></p>
<p><span>El altından da <strong>Deniz Atabay</strong>'a kendisine iş vermesi için haber yolladı.</span></p>
<p><span>Talepleri reddedilince aslında saf bir kişilik olan <strong>Celal Kılıçdaroğlu</strong>'na kefeni giydirip yürüttüler, Didim ve Aydın'ı Türkiye'ye rezil ettiler.</span></p>
<p><span>AK Parti Genel Merkezi bu olaylara vakıf olunca bunların üyelik talebini reddetti.</span></p>
<p><span>Bu <strong>Naci Şenses</strong> denen şahsın yaptıkları bununla sınırlı değil.</span></p>
<p><strong><span>Didim'de Aurum Otelleri var.</span></strong></p>
<p><span>Bunların yasal belli sıkıntıları var.</span></p>
<p><span>Bir defasında beni aradılar.</span></p>
<p><strong><span>Deniz Atabay</span></strong><span>'ın ruhsat vermediğini, 420 aileyi rezil ettiğini söylediler.</span></p>
<p><span>Biz de bunların başka şeyler peşinde koştuğundan habersiz haber yaptık, yetmedi valiliğe ricada bulunduk, Bakanlıktan 420 aile mağdur olmasın diye geçici ruhsat verildi.</span></p>
<p><span>Üzerinden üç gün geçti, bunlar beni arıyor.</span></p>
<p><span>Bu defa lehine haber yaptırdıkları Aurum Otel'in aleyhine haber yapmam için, haber başı bin beş yüz lira teklif ettiler.</span></p>
<p><span>Ben de ağzıma geleni söyledim, telefonu kapattım.</span></p>
<p><span>Sonra Nazilli'den gazetelere yaptırdılar haberi.</span></p>
<p><span>Meğer bu <strong>Naci Şense</strong>s denen şahıs varmış yine işin arkasında.</span></p>
<p><span>Bu haberleri yaptırıyor, adamlardan iş alıyor.</span></p>
<p><span>Fakat çalışanlardan bir şey duymuştuk.</span></p>
<p><span>Bu <strong>Naci Şenses</strong>8 metreküp toprak döktüyse 20 metreküp faturaı kesiyor, adamlar da işi uyanınca para ödemek istemiyor, bu da şantaj için kendisi veya kendi güdümündeki şahısları aracı koyup şantaj mahiyetinde haber yaptırıyor.</span></p>
<p><span>Son olarak parası ödenmekte geç kaldığı için, yine Aurum Otelleri hakkında aleyhte haber yaptırmaya kalktı.</span></p>
<p><span>Fransız tatil köyü yakınındaki Aurum Otelin yasa dışı olup mahkeme kararı ile doldurulan ve şu anda yine içi yasa dışı şekilde temizlenip kullanılmakta olan havuzların haber kaynağı budur.</span></p>
<p><span>Aurum Otelin Yeşilkent tesislerindeki istinat duvarlarının devlet arazisine kurulduğunun haberlerini veren de budur.</span></p>
<p><span>Aurum otelleri sahibinin 40 milyon lira Bank Asya'dan kredi kullandığı, şirket çalışanları üzerinden faaliyet gösterdiği yolundaki bilgilerin kaynağı da <strong>Naci Şensen</strong> denen bu şahıstır.</span></p>
<p><span>Ben Aurum Otelleri yetkilisinin telefonlarını buldum ve iki kez aradım, fakat geri dönmediler. Olayın aslını ve yaşananları görüşemedik tabi.</span></p>
<p><span>Ararlarsa anlatırız durumları.</span></p>
<p><span>Hem ekmek veriyorlar hem adamların kuyusunu kazıyor.</span></p>
<p><span>İşte <strong>Naci Şenses</strong> denen şahıs bu.</span></p>
<p><span>Facebook hesabı var.</span></p>
<p><span>Oradan oturup kalkığı arkadaşları dahil kim varsa şantaj mahiyetinde iddiaları ortaya atıyor, iş büyükse medyayı kullanıyor, sonra adamlar mecbur bununla iş yapmak zorunda kalıyor.</span></p>
<p><span>Gelelim bizim Akbük olayına bu şahsın nasıl daldığına.</span></p>
<p><span>Bu olaylar patladığında iki kez Didim'e gittim.</span></p>
<p><span>Herkesi aydınlattım, yapılanların ahlak ve dışı olduğu konusunda uyardım.</span></p>
<p><span>Bu bana bir iki zarf attı.</span></p>
<p><span>Müteahhit firma şöyle olacak böyle olacak, ben de seni ne ilgilendiriyor, karışma bu işe yanıtı verdim.</span></p>
<p><span>Amacını biliyorum.</span></p>
<p><span>Hamam böceği gibi üşüşmüşler adamların başına, yalan haberlerle itibarsızlaştırma tehdidi ile herkes payını alma çabasında.</span></p>
<p><span>Bu arada olayın gerçeğini aydınlattığım ve bu şantaj mahiyetli gerçek dışı olayların medyada yer almasının engellenmesinden beni sorumlu tuttukları için, günah keçisi biz olduk iyi mi.</span></p>
<p><span>Hacivat Cavcav yaptı, ihale Karagöz'e yani bize kaldı.</span></p>
<p><span>Didim dönüşü bu Ramazan falan dinlemeden kafayı çekmiş, arıyor;</span></p>
<p><strong><span>'Senin, onun, bunun, şunun kaç para aldığını biliyorum. Elimde görüntüler var'</span></strong><span> falan filan.</span></p>
<p><span>Ben de <strong>'Olup da yayınlamayan şerefsizdir'</strong> dedim.</span></p>
<p><span>Sonra kıvırttı.</span></p>
<p><strong><span>'Belgesi mi olur...'</span></strong></p>
<p><span>Ardından hepimize yönelik tehdit ve hakaret içeren şu ifadeleri kullandı;</span></p>
<p><strong><span>'Sizin yaptığınız o...çocukluğu...'</span></strong></p>
<p><span>Zorunlu karşılığını verdik.</span></p>
<p><span>Sonra bir baktım sosyal medyadan bizler için, <strong>'Adem Baba ve dans grubu yazmış, yiyici gazeteciler'</strong> demiş, yetmemiş ilgili ilgisiz kim var, hepsini töhmet altında bırakacak şantaj, tehdit, hakaret paylaşımları sıralanmış.</span></p>
<p><span>Ben de TCK 129, <strong>‘Haksız Fiile Karşı koyma' </strong>maddesince yine sosyal medyadan gerekli yanıtları verdim.</span></p>
<p><span>Yine arıyor, sosyal medyadan yazıyor, ne anamız ne avradımız, ne çoluk çocuğumuz lûgatta ne kadar tehdit, hakaret varsa saydırıyor.</span></p>
<p><span>Geleceğim diyor, adres veriyoruz tüyüyor.</span></p>
<p><span>Meğer bu <strong>Naci Şenses</strong> denen şahsın müteahhit firma ile ilgili hesabı şuymuş.</span></p>
<p><span>Yıllar önce firmaya kum vermiş, kum adi olduğu için ustalar istememiş, başka bir firma ile çalışmaya başlamışlar.</span></p>
<p><span>Bu da firma sahibinin oğlunu arayıp, <strong>'22 kardeşiz, birini feda ederiz'</strong> şeklinde, ölümle tehditte bulunmuş.</span></p>
<p><span>Karşılığını alınca arazi olmuş her zamanki gibi.</span></p>
<p><span>İşte bu şahıs da bu nedenle atlamış olayın üzerine.</span></p>
<p><span>Anlayacağınız sistem, yukarıda anlattığım gibi.</span></p>
<p><span>Bu avare takımı yerli yersiz bir kurban buluyorlar, ama sosyal medya ama yazılı ve görsel medya üzerinden gerçek dışı iddialarla yaygarayı kopartıyorlar, sonra kurbanlardan kimi avanta, kimi iş talebinde bulunuyor, kimi ise fırsat bu fırsat siyasi rakiplerini temizliyor.</span></p>
<p><span>Bunlar kaosu yarattı, şantaj, tehdit, hakarette bulundu, sonra sosyal medya ve medya üzerinden doğrudan hedef bizler olduk.</span></p>
<p><span>Aldığım cezalardan bahsediyor.</span></p>
<p><span>Türkiye’de gazeteci olup ceza almayan, zaten gazeteci değildir.</span></p>
<p><span>Bizimkiler basın suçu...</span></p>
<p><span>Bu şahısların hepsi yüz kızartıcı suçlar içerisinde.</span></p>
<p><span>Aradaki fark, adamlık farkı işte.</span></p>
<p><span>Benim gibi <strong>Zekeriya Öz</strong>'ün en güçlü olduğu dönemde onun aslında ne olduğunu yazarsanız, bundan on yıl önce <strong>‘FETÖ için Devlet İçerisinde Devlet, Hükümet içerisinde Hükümet, ilk hedefleri Recep Tayyip Erdoğan olacak’</strong> yazarsanız, pek çok organize suç örgütü ve yolsuzluk dosyalarını ortaya çıkartırsanız, basın suçundan ceza almamanız zaten olanak dışıdır.</span></p>
<p><span>Bunun yanında saldırıya uğradığım resimleri kullanıyor müptezel.</span></p>
<p><span>Hayatımda iki kez saldırıya uğradım, ikisi de misliyle iade edildi bunu da bil klavye delikanlısı.</span></p>
<p><strong><span>SORUMLULUK DEVLET VE SİYASETTEDİR</span></strong></p>
<p><span>İş bu noktada çok önemli bir durum ortaya çıkıyor.</span></p>
<p><span>Bu bir grup kendini bilmezin kişi ve kurumlara karşı kalkıştığı şantaj, tehdit, hakaret operasyonu için, Devlet ve Siyaset Kurumu derhal harekete geçmelidir.</span></p>
<p><span>Bunun için şikâyetçiye falan gerek yoktur.</span></p>
<p><span>Neden mi...</span></p>
<p><span>Bu haberler ile müteahhit firma yanında o projede hisse sahibi olan tüm üst düzey hakim, savcı ve hukuk insanları, sanki yasa dışı işlere bulaşmış imajı yaratılmıştır.</span></p>
<p><span>İkincisi;</span></p>
<p><strong><span>Naci Şenses</span></strong><span> isimli şahıs, profilinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı <strong>Recep Tayyip Erdoğan</strong>'ın resimlerini kullanarak, <strong>'Ben Tayyipçiyim, Ben Reisçiyim'</strong> propagandası ile hedef aldığı kişi ve kurumlara tehdit, şantaj, hakaretlerde bulunmaktadır.</span></p>
<p><span>Ve bu durum sürekli, kasıtlı, bilinçlidir.</span></p>
<p><span>Bu Cumhurbaşkanı <strong>Recep Tayyip Erdoğan</strong>'ın manevi şahsiyetine hakarettir.</span></p>
<p><span>Çünkü onun resimleri ve isimleriyle sanki AK Partili veya Cumhurbaşkanı ile yakınlığı varmış gibi bilinçli şekilde imaj bırakmakta, bu şekilde suçlarına ve saldırılarına kılıf uydurmakta, kendine dokunulmazlık sağlama çabasındadır.</span></p>
<p><strong><span>Bu fiil ve eylemleri, doğrudan Cumhurbaşkanına hakaret suçudur.</span></strong></p>
<p><span>Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Kurumu Devletin en üst makam olduğu olduğu için, direkt olarak Sayın Aydın Valisi, Sayın Didim ilçe Kaymakamı ve Sayın Didim Başsavcısı harekete geçmeli, <strong>Naci Şenses</strong> isimli şahsın profil çıktıları alınarak Cumhurbaşkanı'na hakaret nedeniyle kamu davası açılmalıdır.</span></p>
<p><span>Siyaset kurumu yönünden, AK Parti Aydın Vekilleri, Aydın İl ve Didim İlçe Başkanı da doğrudan sorumludur.</span></p>
<p><span>Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı zamanda AK Parti Genel Başkanıdır.</span></p>
<p><span>Yani AK Partili siyasetçilerin namusudur.</span></p>
<p><span>Böyle bir şahsın profilinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı <strong>Recep Tayyip Erdoğan</strong>'ın resimleriyle ister kişi ister kurum olsun önüne gelene ahlak ve kanun dışı şekilde şantaj-tehdit-hakaretlerde bulunması hem Devlet hem Siyaset kurumunun namusudur.</span></p>
<p><span>Devlet ve siyaset kurumu önleyici şekilde bu kamu düzeni ve güvenliğini tehdit eden şahıslara karşı hareket etmeli, yasal gerekliliği uygulamalıdır.</span></p>
<p><span>Çünkü bu üç beş kendini bilmez uzun süredir yaptıkları, doğrudan kamu düzeni ve güvenliğini tehdit etmekte, bunun yansımaları olarak sorumluluk alanınıza bulunan Didim İlçesi'nin adının mafya kenti olarak anılmasına yol açmakta, bu itibar zedelenmesi nedeniyle ekonomik olarak da büyük zararlar doğmaktadır.</span></p>
<p><span>Bu şahıslar at oynatmaya devam eder ve Devlet-Siyaset kurumu acilen gereğini yapmaz ise, ilgili durumu kanıtlarıyla birlikte doğrudan Cumhurbaşkanlığı Makamı ve AK Parti Genel Merkezi'ne iletmek bize düşecektir.</span></p>
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.