Kitapsızlar…

Okuyacağınız bu yazı Aydın'da köpeği zehirlenerek öldürülmüş, 17 yaşında kimsesiz bir çocuğun gerçek hikâyesidir…
<p><span style="font-size: medium;"><strong>“İnsan”</strong> olmak istemiyorum artık ben…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">İnsan acımasızsa… Eğer kuşları ağaçsız bırakabiliyorsa… Toprakları çiçeksiz, çimensiz, verimsiz, çorak yapmışsa... Bulutların rengini bile karartmışsa… Bir cana kıyabiliyor, bir çocuğu ağlatıyorsa… Bir böcek olayım ben. Bir solucan, bir tırtıl olayım zararsız. Belki bir gün, herkesin hayran olacağı kelebek oluveririm.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>*</strong></span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Defteri, kitabı, arkadaşları hiç olmadı Bahtiyar’ın.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Tren yolunun kenarında bir duvara yaslanmış, kalbini yırtar gibi bağıra bağıra ağlıyor. <strong>Garip</strong> ölmüştü. Ağzı burnu kan içinde öylece yatıyordu yol kenarında…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Üzerinde ürkek bir yavru kedi ezikliği, gözlerinde tarifi imkânsız bin bir çeşit hüzün…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Hıçkırıklar arasından, küçük küçük mırıldandı.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>- “Şimdi siz bana bir anne bulabilir misiniz? Gök gürültüsünden korktuğumda, titreyerek sokulabileceğim bir anne… Siz bana, çayı içki gibi içerken muhabbet edebileceğim bir arkadaş olabilir misiniz? Sonra çimlerin kokusunda sarhoş olup, ay ışığının altında sızabilir misiniz benimle?’’</strong></span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>*</strong></span></p>
<p><span style="font-size: medium;">İçimden bildiğim tüm bedduaları, tüm küfürleri sıraladım ardı arkasına. Hadi bizler günahkârız, bu küçücük canların suçu ne; günahı ne?</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Şimdi söyleyin bana. Kim kitapsız?</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Okuma yazma bilmeyen Bahtiyar mı?</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Yoksa duyarsız kalan bizler mi?</span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>*</strong></span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>“Hayal Bilgisi”</strong> diye bir ders olsaydı eğer, neler neler hayal ederdi Bahtiyar. Çiçekten çiçeğe uçan bir kelebek olurdu kesin. Hep baharı hatırlatan, rengârenk, cıvıl cıvıl… Bazen de bir arı olurdu. Kavanoz kavanoz bal yapan. Bu kışta kıyamette, sıcacık sobanın yanına serilmiş sofranın tam ortasında, en tatlısından… Hayal bu ya, Menderes Nehri oluverir hemen. Tüm kötülükleri, kavgaları, pislikleri yıkayan… Onun hayallerinde hep dostluk olurdu eminim. Ağaçlar kuşlara kollarını açar, çiçekler leyleklere…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Bahtiyar bütün canlılara açar kollarını… Yıkık dökük, derme çatma harabenin içindeki dostlarına sarılır. Sessizce, gizli gizli ağlayan, kedilerin, köpeklerin gözyaşlarını siler. Gözlerine, gökkuşağının sadece karası bulaşmış, taş yürekli insanları da severdi…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>*</strong></span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Sağ sol kavgasından dünyayı unutmuş, mezbaha kalpli insanlar… Dijital bakışlı, buza kesmiş donuk suratlı varlıklar… Dünyayı unutmuş para hırslılar. Nasıl kıydınız Garip köpeğe… Yavrusunu arkada bırakan anne gibi, bak açık gitti gözleri… Bahtiyar’ın annesiydi Garip. Onu kötülüklerden koruyan, yalnızlığını paylaşan tek dostu, tek arkadaşı, tek sırdaşı…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Bahtiyar’ı, ne rimelli sahte bakışlar avutur artık, ne de vereceğiniz üç beş kuruş bahşiş… Sahteliklere, yalanlara bağışlayacak organı yok Bahtiyar’ın… Kahve fallarından çıkacak iyiliklere, zaten ömrünce inanmadı…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Bu günden sonra insan olmayı da bıraktı Bahtiyar…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;"><strong>*</strong></span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Sanırım sizler akıllı olduğunuz için oluyor, bunca kötülük, bunca hainlik, bunca düşmanlık, bunca bencillik, bunca ayrımcılık…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Bırakın artık sağı solu, önü arkayı, dinciyi, dinsizi…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Bırakın üçkâğıtçılığı, bırakın haksız kazançları, bırakın iftiraları, bırakın insanlığı…</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Sizler insan olamıyorsanız bırakın insanlık Bahtiyar’da kalsın.</span></p>
<p><span style="font-size: medium;">Sizler de <strong>“Kitapsız”</strong> olun KİTAPSIZLAR…</span></p>
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.