OKULDA TÜRBANA İPTAL DAVASI

Türkiye Barolar Birliği, “Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik”te yapılan değişikliğe iptal davası açtı..
<p>
<span style="color:#ff0000;"><span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>“BU DAVA, ÖRTÜNME ÖZGÜRLÜĞÜNE KARŞI BİR DURUŞ OLMAYIP; ÖRTÜNMEME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUMAYA YÖNELİK BİR ADIMDIR. TÜRBANA KARŞI BİR DURUŞ DEĞİL, TÜRBANIN 9 YAŞA İNDİRİLMESİNE KARŞI BİR ÇIKIŞTIR.”</strong></span></span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Türkiye Barolar Birliği, 27 Eylül 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren <strong>“Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik”</strong>te yapılan değişikliğe karşı yürütmenin durdurulması istemli iptal davası açarak eğitim hakkının laiklik ilkesine aykırı olarak kullanılamayacağını belirtti.</span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Türkiye Barolar Birliği'nden yapılan açıklamaya göre; Dava konusu yönetmelik değişikliği ile din ve vicdan hürriyetine ilişkin korumanın dışına çıkılarak dini ve ideolojik kavramlar üzerinden çocuklar arasında ayrımcılık yapıldığı, çocuğun yüksek menfaati gözetilmeden kamu gücü kullanılarak Anayasa’ya aykırılık yaratıldığına vurgu yapılıdı.</span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>"Yapılan değişiklik ayrıca; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na ve yasal mevzuata da açıkça aykırıdır"</strong> denilen açıklama şöyle:</span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">"Türkiye Barolar Birliği tarafından açılan bu dava, örtünme özgürlüğüne karşı bir duruş olmayıp; örtünmeme özgürlüğünü korumaya yönelik bir adımdır. Türbana karşı bir duruş değil, türbanın 9 yaşa indirilmesine karşı bir çıkıştır.</span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Türkiye Barolar Birliği olarak Danıştay 8. Dairesi’nde açtığımız bu yürütmeyi durdurma ve iptal talepli dava <strong>“Türban özgürlüktür”</strong> ya da <strong>“Onlar kendi kararlarını verecek yaşta”</strong> söylemine karşı; <strong>“Sadece özgür iradenin kullanılabildiği durumlarda özgürlükten söz edilebileceği, bu bağlamda 9 yaşındaki bir çocuğun özgür iradesini kullanarak tüm yaşamını etkileyebilecek önemli kararlar verebilmesinin mümkün olmadığının”</strong> ifadesidir. Aksinin kabulü, rüşt yaşının 9’a çekilerek bu yaştaki çocuklara ülkeyi yönetme sorumluluğunun da verilebileceği şeklinde bir çarpık mantığın da kabulü sonucunu doğurur. </span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Biz, Türkiye Barolar Birliği olarak demokrasimizdeki düşük kalite sorunu ile rekabet gücümüzü etkileyen en önemli faktörlerden olan sanayimizde yeterli olmayan teknoloji sorunu başta olmak üzere ülke geleceğine yönelik tüm hayati konuların eğitimin yaygınlığı ve kalitesine bağlı olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle de bu hayati önem taşıyan konular dururken ülke gündeminin dünya ile kıyaslandığında önemsiz sayılabilecek bu tür siyasi ve ideolojik tartışmalarla meşgul edilmesini fevkalade sakıncalı buluyoruz.</span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Oysa biz türbanın ortaöğretim çağında da serbest bırakılması yerine eğitimin kalitesiyle ekonomik büyümenin ve topyekûn kalkınmanın doğrudan ilişkisini konuşmaya öncelik verilsin istiyoruz. Tüm okulların adeta imam hatiplere çevrilmesi suretiyle eğitimin dini temellere oturtulması yerine eğitim sistemimizin düşünen, sorgulayan bireyler yetiştirmesine önem vermesini öncelikli hedef olarak değerlendiriyoruz.</span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Kısacası çağdaşlığa açılan kapının türbanla örtülmesine seyirci kalmak istemiyoruz.</span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Bu yalın gerçeklere rağmen türban dayatmasının adı <strong>“öğretim”</strong> sözcüğüyle yan yana getirilemez, bunun adı öğretim değil olsa olsa<strong> “telkin”</strong> olur.</span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Sonuç olarak; 9 yaş çocuklarına getirilen türban serbestisinin, özellikle kırsal kesimde <strong>“mahalle baskısı”</strong>nın da dayanılmaz sonucu olarak, <strong>“fiili türban”</strong> zorunluluğunu beraberinde getirmek suretiyle yeni bir ötekileştirme, ayrıştırma sürecinin başlangıcını teşkil edeceği hususu da dikkatlerden kaçılmamalıdır. </span></p>
<p>
<span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Son noktada, üstlendiği toplumsal sorumluluk gereği insan hak ve özgürlüklerine sahip çıkarken hukukun üstünlüğünü de korumakla görevli olan Türkiye Barolar Birliği olarak, gözlenen kayıtsızlığın devamı halinde bundan sonraki adımın kız-erkek okullarıyla toplu taşıma araçlarında kadın-erkek ayrımına gelebileceği hususunu kamuoyunun dikkatlerine saygılarımızla sunuyoruz."</span></p>
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.