ŞERİATIN KESTİĞİ PARMAK ACIMAZ…

Şeriat bir parmak kesmiştir ve bu parmak Sayın Başkan Ahmet Deniz Atabay’ın parmağıdır.
<p>
<span style="font-size:16px;"><strong><span style="color:#ff0000;">HASAN KADİFE YAZDI..</span></strong></span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Allah var, <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong>’ı severim. Tanıdığımdan da değil ha, tam aksine Belediye Başkanı olmadan önce kendisini hiç tanımazdım. Sonra zamanla tanıştık. Ama hiçbir zaman kendisiyle başkan-gazeteci çerçevesi dışında özel bir samimiyetimiz de olmadı. Zaten <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong> ile samimiyet zor bir iş. Dış görünüşündeki soğukluğu, birebir ilişkideki samimiyete de yansıyor.</span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Mesela kendi adıma 30 defa kendisiyle telefon ile görüştüysem, her arayışımda bana, <strong>“Kiminle görüşüyorum”</strong> diye sormuştur. Ne telefon numaramı kaydetmiştir ne de sesimden tanır beni. Ya da öyle nağme yapar. Bunun içinde kendisine özel bir kızgınlık da hiçbir zaman hissetmedim. Benim de insanları her kim olursa olsun olduğu gibi kabul etme huyum var. Aslında bir bakıma <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong>’ın en büyük samimiyeti de bu samimiyetsizliğidir. Çünkü içi başka dışı başka değildir en azından.</span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Neden severim <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong>’ı derseniz, iyi niyetinden ve görevini en iyi şekilde yerine getirmek için gösterdiği çabasındandır. Bu aynı zamanda kendisine olan takdirimdir.</span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Lâkin kendisini sevmem, takdir etmem ya da onun iyi niyetine ve görevini en iyi şekilde yerine getirme çabasına inanmam yaptığı hatayı, haksızlığı veya yanlışını da görmezlikten, duymazlıktan, bilmezlikten geleceğim ve eleştirmeyeceğim anlamına da gelmez.</span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Geçtiğimiz yaz sezonu öncesi kendisini eski bir partili yönetici ile ve bir başka arkadaşımla iki kez ziyaret etmiş, şimdi gündemde olan Süryani İşadamı <strong>Ahmet Orak</strong> ve Nehirsan firmasının inşaatının mühürlenmesi ve yaşanan kavgayı sormuş hatta her iki tarafın maddi manevi zarar görmemesi için bu konunun daha da büyümeden çözüme kavuşturulmasında fayda olacağını söyleyip, bir yol bulunması gerektiğini belirtmiştim.</span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Kendisini birlikte ziyaret ettiğim CHP’li eski yönetici arkadaşta aynı fikirde olduğunu ifade etmişti. Sayın Başkan, bize verdiği cevapta, artık tek çözüm yolunun hukuk olduğunu belirtmiş ve bu noktadan sonra <strong>“Şeriatın keseceği parmağa”</strong> razı olması gerektiğini söylemişti. Sonraki günlerde konunun diğer muhatabı <strong>Ahmet Orak</strong> bey ile de görüşme fırsatım oldu. O da bana süreci anlattı, Aydın İdare Mahkemesindeki davayı kaybettiğini Danıştay’a itiraz ettiğini ve hukuka inanan bir insan olarak Danıştay’dan çıkacak karara uyacağını söylemişti.</span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;"><strong>Zaman geçti ve Danıştay Kararını verdi… </strong></span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Tabi dile kolay geliyor zaman geçti cümlesini söylemek ve yazmak! O geçen zaman da özellikle yatırımcı firma ve sahiplerinin yaşadıklarını sadece kendileri ve Allah biliyor. Neyse dediğim gibi zaman geçti ve Danıştay kararını verdi ve Süryani işadamı <strong>Ahmet Orak,</strong> ortakları ve firması ile bu konuda kendisini haklı görüp mücadelesine destek veren Didimli gazetecileri, yazarları haklı buldu ve verdikleri bu kararla bu haklıklarını tescilledi.</span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Tabi Danıştay verdiği kararla sadece <strong>Ahmet Orak</strong> ve firmasının haklılığını değil, bana <strong>“Şeriatın kestiği parmak acımaz”</strong> diyen Didim Belediye Başkanı <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong>’ın her şeyden önce bir İnsana, insanlara, yatırımcılara, ilçesine, partisine, Didimli gazetecilere ve en önemlisi kendisine ve kendisine güvenenlere karşı yaptığı haksızlığı da tescilledi.</span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Bu nokta da Hazreti Ali Efendimizin iki sözünü hatırlatmakta fayda var; birincisi, <strong>“Haksızlık önünde eğilmeyiniz, hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz”</strong> , ikincisi de <strong>“Söz ağzınızdan çıkıncaya kadar size esirdir, çıktıktan sonra siz ona esir olursunuz” </strong>diye…</span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Evet, Şeriat bir parmak kesmiştir ve bu parmak Sayın Başkan <strong>Ahmet Deniz Atabay</strong>’ın parmağıdır. Şimdilik kesilen parmak serçe parmağı gibi gözükse de yarın kesilen bu parmak umut ediyorum ki kangrene dönüşmez. Bunun için de Sayın Başkan, hatasını kabul edip üzerine düşeni bir an önce yapmalıdır.</span></p>
<p>
<span style="font-size:16px;">Ancak her şeyden önce Başkan Atabay kendisine yakışanı yapmalı ve hem işadamı <strong>Ahmet Orak</strong>, hem ortaklarından, hem de Didimlilerden ve kamuoyundan özür dilemelidir.</span></p>
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.