Aydın
16 Mayıs, 2025, Cuma
  • DOLAR
    38.01
  • EURO
    42.12
  • ALTIN
    3685.4
  • BIST
    9.477
  • BTC
    76538.750$

YAŞLILIK

YAŞLILIK
<p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Her yıl yaşlılar haftası yapılır, yaşlılar yurdunda kalan yaşlılar ziyaret edilir, elleri &ouml;p&uuml;l&uuml;r, sırtları sıvazlanır, ondan sonra da unutulmaya terk edilir. Kimse biz de yaşlanacağız, elden ayaktan d&uuml;şeceğiz, yardıma muhta&ccedil; hale geleceğiz diye d&uuml;ş&uuml;nmez, hatta yaşlılarla dinazor, bunak diye alay edilir. Deneyimlerinden yararlanmak, ilgi ve sevgi- saygı g&ouml;stermek akla gelmez. Yaşlı iş başında ise, bir an &ouml;nce emekli olsa ya da &ouml;lse de yerine ben ge&ccedil;sem diye g&ouml;zlerinin i&ccedil;ine bakılır. <strong>&ldquo;Parayla değil bu, sırayla&rdquo;</strong> diye bir s&ouml;z vardır. Acıklı s&ouml;zler etmeyelim, gen&ccedil;lere yukarıdaki s&ouml;z&uuml; anımsatmakla yetinip yaşlılık konusundaki s&ouml;z ve deyimlerden, yazarların yaşlılık &uuml;zerine neler s&ouml;ylediklerine bakalım.</span><span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"> </span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Demokritos, <strong>&ldquo;Yaşlanıyorum ama &ouml;ğreniyorum&rdquo;</strong> diyor. Talat Halman, <strong>&ldquo;&Ouml;ğrenmek Gen&ccedil; Kalmaktır&rdquo;</strong> başlıklı yazısında şunları yazıyor: <strong>&ldquo;Sokrates, 71 yaşında &ouml;l&uuml;me mahk&ucirc;m. Bir &ouml;ğrencisi elinde sazıyla, Sokrates&rsquo;e veda ziyaretine gelmiş. Sokrates demiş ki; </strong>&lsquo;Bana şunu &ccedil;almayı &ouml;ğretsene.&rsquo; <strong>&Ouml;ğrenci, </strong>&lsquo;Hocam, demiş, &ouml;lmek &uuml;zeresiniz, saz &ccedil;alıp da ne olacak?&rsquo;</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>Sokrates, &lsquo;Zevk, demiş, &ccedil;almakta değil, &ouml;ğrenmekte.&rsquo;&rdquo;</strong></span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Yaşlı filozoftaki şu &ouml;ğrenme aşkına bakın, bir de g&uuml;n&uuml;m&uuml;z gen&ccedil;lerinin okulu bitirince kitapları yırtıp atmasına, bir daha kitap y&uuml;z&uuml; a&ccedil;mamasına ve de kitaplıkları boş bırakıp kahve k&ouml;şelerinde vakit &ouml;ld&uuml;rmelerine, ma&ccedil;larda birbirlerine saldırmalarına...</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>Oktay Ekşi</strong> bu konuda bakın ne yazmış: <strong>&ldquo;Yaşlılık &ccedil;alışamamak ve &uuml;retememek demektir. Yaşlılık yaşamaktan zevk almamak veya zevk almayı başkalarına bırakmak demektir.&rdquo;</strong> Hayattan zevk almayan, &ccedil;alışmayan, &uuml;retmeyen gen&ccedil;ler siz gen&ccedil; misiniz?</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Şimdi de Oscar Wilde ne demiş, onu g&ouml;relim.</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>&nbsp;&ldquo;Zevk, hayatı yaşanmaya değer kılan biricik şeydir. Hi&ccedil;bir şey mutluluk kadar &ccedil;abuk yaşlanmaz.&rdquo;</strong> Mutluluk &ccedil;abuk yaşlandığına g&ouml;re zamanında mutlu olmasını bilmeli, mutlu olmak i&ccedil;in &ccedil;aba sarfetmeli.</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>&ldquo;Yaş yetmiş, iş bitmiş&rdquo;</strong> diye bir s&ouml;z vardır. Yetmişinde ne yapılacakmış bakın:</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>&ldquo;Otuzunda her cefayı &ccedil;ekersin, kırkında sızı iner dizine. Ellisinde perde iner g&ouml;z&uuml;ne. Altmışında kimse bakmaz y&uuml;z&uuml;ne. Yetmişinde koy &ccedil;uvala, at denize!&rdquo;</strong></span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Bu zalim s&ouml;zleri kim s&ouml;yledi bilmiyorum ama yaşı yetmişe geldiğinde bu s&ouml;zleri s&ouml;ylediğine pişman olmuştur herhalde...</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Ş&ouml;yle bir halk deyişi var: <strong>&ldquo;Gen&ccedil;lik u&ccedil;an kuştur, yaşlılık na&ccedil;ar iştir. Gen&ccedil;lik kuş idi tutamadım; yaşlılık tuz y&uuml;kl&uuml;, satamadım.&rdquo;</strong></span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>Emre Yılmaz</strong> g&uuml;zel bir konuya değinmiş: <strong>&ldquo;Yetmiş yaşlarında mutluluğu ger&ccedil;ek başarı olarak g&ouml;recek kadar başarılı olanların hepsi, otuz yaşlarında başarıyı ger&ccedil;ek mutluluk olarak g&ouml;r&uuml;yorlardı.&rdquo;</strong></span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Yaşlılık kadınlar i&ccedil;in zalimdir. Kadınlar bunu bildikleri i&ccedil;in g&uuml;zelleşmek, yaşlı g&ouml;r&uuml;nmemek i&ccedil;in her &ccedil;areye başvururlar. Bir halk s&ouml;z&uuml;ne g&ouml;re kadınların, kızların &uuml;&ccedil; evresi varmış: Beşik, eşik (evlilik), keşik (&ouml;l&uuml;m sırası)...</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">On beş yaş d&ouml;n&uuml;m noktası sayılıyor bir g&ouml;r&uuml;şe g&ouml;re: <strong>&ldquo;On beşinde delidolu, bilmez gittiği yolu / On beşinde kız ya erde ya yerde gerek!&rdquo;</strong></span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Kadının biri yaşlanmadığını s&ouml;yl&uuml;yormuş<strong>. &ldquo;Niye&rdquo;</strong> yaşlanmadığını sormuşlar. Ş&ouml;yle demiş: <strong>&ldquo;Kız sa&ccedil;ı &ouml;rmedim </strong>(Kız evlat b&uuml;y&uuml;tmedim)<strong>, Ne pişireyim demedim </strong>(Yoksulluk &ccedil;ekmedim)<strong>, Tavuklara kışt demedim </strong>(Herkesle iyi ge&ccedil;indim)<strong>&rdquo;</strong> demiş...</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Bizde sa&ccedil;ı sakalı ağarmış kişilere bir iş yakıştıramazlar, onların k&ouml;şelerinde oturmasını, yerini gen&ccedil;lere bırakmasını isterler. <strong>&ldquo;Kart horoz&rdquo;, &ldquo;Tohuma ka&ccedil;mış&rdquo;</strong> derler, <strong>&ldquo;Yaşından başından utan&rdquo;</strong> diye ayıplarlar. Oysa yaşlıların &ccedil;oğu bu sakalı değirmende ağartmamışlardır. Bırakın yetmişi, kırk yaş bile yaşlılık sayılır, <strong>&ldquo;kırkından sonra saz &ccedil;alınmaz&rdquo;, &ldquo;kırkından sonra azanı teneşir paklar&rdquo;</strong> denilir...</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>Cahit Sıtkı Tarancı,</strong> 35 yaş i&ccedil;in yazdığı şiirinde yaşlanmaya başlayan bir kişinin durumunu, <strong>&ldquo;Benim mi Allahım bu &ccedil;izgili y&uuml;z? / Ya g&ouml;zler altındaki mor halkalar / Niye b&ouml;yle d&uuml;şman g&ouml;r&uuml;n&uuml;rs&uuml;n&uuml;z / Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?&rdquo;</strong> diye sorarak belirtir. Oysa su&ccedil; aynalarda değil, kendisindedir. S&ouml;z aramızda, gen&ccedil;liğimizi iyi değerlendirmez, i&ccedil;ki, kumar gibi şeylerle har vurup harman savurursak, ne kadar feryat etsek boşunadır.</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Yahya Kemal Beyatlı da, <strong>&ldquo;D&ouml;n&uuml;lmez akşamın ufkundayız, vakit &ccedil;ok ge&ccedil;/ Bu son fasıldır ey &ouml;mr&uuml;m, nasıl ge&ccedil;ersen ge&ccedil;&rdquo;</strong> diye dile getirir yaşlılığın trajedisini.</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Bir şarkıda bir gen&ccedil; kız ş&ouml;yle dert yanıyor:</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">&nbsp;<strong>&ldquo;Ben &ccedil;arşıya giderken, aba mı giyeceğim,</strong></span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>İhtiyara varıp da baba mı diyeceğim?&rdquo;</strong></span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Davul bile dengi dengine vurur. Kimi yaşlıların paralarına g&uuml;venerek gen&ccedil; kızlarla evlenmeleri ya da onları tuzağa d&uuml;ş&uuml;rmeleri kınanacak bir durumdur. O kişi kendini ne kadar gen&ccedil; hissetse, ben nice gen&ccedil;leri cebimden &ccedil;ıkarırım dese de zorla g&uuml;zellik olmaz.</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>&ldquo;Kocalıkta gen&ccedil; alma el i&ccedil;in</strong></span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>Irmak kenarına ev yapma sel i&ccedil;in</strong></span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>Dağ başında harman savurma, yel i&ccedil;in.&rdquo;</strong></span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Vauvenarque diyor ki; <strong>&ldquo;Yaşlıların &ouml;ğ&uuml;tleri kış g&uuml;neşinin ışıklarına benzerler; aydınlatır ama ısıtmaz&rdquo; </strong>Isıtmasa da umut verir, kışın g&uuml;neş ışıklarını g&ouml;ren kişi karamsarlıktan sıyrılır, g&uuml;zel g&uuml;nlerin geleceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;r, sevinir.</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>&ldquo;Akıl yaşta değil, baştadır&rdquo;</strong> demiş atalarımız. Bir s&ouml;z de, <strong>&ldquo;Gen&ccedil;ler d&uuml;ş&uuml;nebilse, yaşlılar yapabilse&rdquo;</strong> diyor. Ben de diyorum ki, aklını kullanabilmek &ouml;nemlidir, başın gen&ccedil; ya da yaşlı olması değil! Bir de d&uuml;ş&uuml;nce ve duyguların yaşlanmaması gerek. D&uuml;ş&uuml;nce ve duyguları yaşlı nice gen&ccedil;ler g&ouml;r&uuml;yorum. Eski, k&ouml;hne duygular, d&uuml;ş&uuml;ncelerin peşine takılmışlar, yenilikleri reddediyorlar. Dilleri yaşlı, g&ouml;r&uuml;şleri yaşlı, g&ouml;zleri ileride değil, geride...</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">B&ouml;ylelerinin gen&ccedil; olması neye yarar? Yaşlı ama d&uuml;ş&uuml;nce ve duyguları gen&ccedil; kişileri bu gen&ccedil;lere(!) asla değişmem. Zaten Atat&uuml;rk de yurdu hangi gen&ccedil;lere emanet ettiğini soranlara, <strong>&ldquo;Gen&ccedil; fikirli olanlara emanet ediyorum&rdquo;</strong> demiştir, pasif, pısırık kişilere değil!</span></p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Hadi gelin gen&ccedil;lerin yapma g&uuml;c&uuml;yle, enerjileriyle, yaşlıların d&uuml;ş&uuml;nce ve deneyimlerini birleştirelim, yurdumuzu esenliğe &ccedil;ıkaralım, &ccedil;ağdaş uygarlığa ayak uyduralım. Yaşımız ne olursa olsun, yaşlanmasın i&ccedil;imizdeki &ccedil;ocuk, ruhumuzdaki gen&ccedil;lik.</span></p> <p class="ecxmsonormal"> &nbsp;</p> <p class="ecxmsonormal"> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;"><strong>Şimdi biraz da g&uuml;l&uuml;mseyelim:&nbsp; </strong></span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Haftanın yorgunluğunu &uuml;zerinde taşıyan baba, pazar sabahı gazeteleri &ouml;n&uuml;ne almış, akşama kadar oturup dinlenmenin keyfini &ccedil;ıkarmaya hazırlanırken k&uuml;&ccedil;&uuml;k oğlu yanına gelmiş:</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">- Baba, s&ouml;z vermiştin, demiş, hani beni pazar sabahı parka g&ouml;t&uuml;recektin...</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Adam ne diyeceğini şaşırmış. Tam o anda g&ouml;z&uuml;ne bir gazetenin verdiği d&uuml;nya haritası ilişmiş...</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Haritayı k&uuml;&ccedil;&uuml;k par&ccedil;alara ayırıp oğluna uzatmış:</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">- Bu haritayı birleştirebilirsen seni parka g&ouml;t&uuml;r&uuml;r&uuml;m, demiş.</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">İ&ccedil;inden de <strong>&ldquo;Oh &ccedil;ok iyi ettim, coğrafya profes&ouml;r&uuml; bile toplayamaz bunu&rdquo;</strong> diye s&ouml;ylenmiş...</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Ancak aradan daha 10 dakika ge&ccedil;meden &ccedil;ocuk haritayı birleştirip getirmez mi?</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">Adam g&ouml;zlerine inanamamış... Nasıl becerdin bunu, diye sorunca &ccedil;ocuk ş&ouml;yle demiş:</span></p> <p> <span data-mce-style="font-size: medium;" style="font-size: medium;">- Bana verdiğin haritanın arkasında insan resmi vardı... İnsanı d&uuml;zeltince d&uuml;nya kendiliğinden d&uuml;zeldi!</span></p>

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!