Aydın
24 Ağustos, 2025, Pazar
  • DOLAR
    38.01
  • EURO
    42.12
  • ALTIN
    3685.4
  • BIST
    9.477
  • BTC
    76538.750$

Kahramanmaraş olayları… (1)

Kahramanmaraş olayları… (1)
Usta Gazeteci Atilla Dağıstanlı 41 yıl önceki “Kahramanmaraş olaylarını” yazdı.
<p>Dağıstanlı, sosyal medya hesabından yazdığı yazı ile hatıralarını aktarırken, Kahramanmaraş olaylarının duruşmalarını takip etmesi i&ccedil;in Adana&rsquo;ya g&ouml;nderildiğini ve yaşadıklarını kaleme aldı.</p> <p><strong>İŞTE USTA GAZETECİ ATİLLA DAĞISTANLI&rsquo;NIN </strong></p> <p><strong>&ldquo;BEN BU FİLMİ 41 YIL &Ouml;NCE G&Ouml;RM&Uuml;ŞT&Uuml;M&rdquo; BAŞLIKLI..</strong></p> <p><strong>KAHRAMANMARAŞ OLAYLARI&hellip; (1)</strong></p> <p>Cumhuriyet&rsquo;te &ccedil;alışıyordum.</p> <p>Trakya B&ouml;lgesi&rsquo;nde ay&ccedil;i&ccedil;ek yağı ile ilgili yaptığım araştırmadan yeni d&ouml;nm&uuml;şt&uuml;m.</p> <p>Ayağımın tozu, &uuml;st&uuml;m&uuml;n başımın kiriyle gazeteye gelmiş arkadaşlarım, <strong>Ş&uuml;kran Soner, Reha &Ouml;z</strong> ve <strong>Yal&ccedil;ın Peşken</strong> ayak&uuml;st&uuml; sohbet ediyorduk.</p> <p>Yazıişleri m&uuml;d&uuml;rlerinin olduğu odadan <strong>Orhan Erin&ccedil;</strong> ağabeyim seslendi.</p> <p><strong>- Atilla!</strong></p> <p>- Efendim abi.</p> <p>- Hazırlan, Adana&rsquo;ya gidiyorsun.</p> <p>- G&ouml;revim nedir Orhan abi?</p> <p>- Kahramanmaraş olaylarının duruşmalarını izleyecek, araştırma yapacaksın.</p> <p>Canım sıkılmıştı, evimden, eşimden oğlumdan neredeyse 10 g&uuml;n ayrı kalmıştım. <strong>&ldquo;Bari bir hafta sonra&hellip;&rdquo;</strong> diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rken i&ccedil;imden bir başka ses, <strong>&ldquo;olaylar senin keyfini mi bekleyecek, hadi bakalım d&uuml;ş yollara&rdquo; </strong>dedi.</p> <p>Orhan abimin yanından ayrılırken arkamdan seslendi.</p> <p>- Basın kartını bırak u&ccedil;ak bileti alınacak.</p> <p>Olur abi derken bu kez i&ccedil;imi bir başka korku sardı&hellip;</p> <p>THY&rsquo;nın grevi yeni bitmişti, u&ccedil;aklar seferlere yeni başlamıştı.</p> <p><strong>Ş&uuml;kran Soner</strong>&rsquo;in, <strong>Reha &Ouml;z&rsquo;&uuml;n, Yal&ccedil;ın Pekşen</strong>&rsquo;in ve benim masalarımız bir aradaydı.</p> <p>Yal&ccedil;ın&rsquo;ın yanına gittim.</p> <p>- Yal&ccedil;ın u&ccedil;akların durumu nasıl?</p> <p>- Ne gibi?</p> <p>- Yal&ccedil;ın ben yarın Adana&rsquo;ya u&ccedil;acağım, hani durumları nasıl, onu soruyorum&hellip;</p> <p>- Valla Atilla ben o teknik kısımlardan anlamam; ama bakımları s&uuml;rekli yapılıyor.</p> <p>Biz Yal&ccedil;ın&rsquo;la konuşurken yanımıza Reha geldi, durumu ona da anlattık.</p> <p>Reha, beni y&uuml;reklendirmek i&ccedil;in,</p> <p>- Ati, bakımları yapılmadan u&ccedil;urmazlar, o kadar da &ccedil;ekinme canım&hellip;</p> <p>Biz u&ccedil;akları d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rken,</p> <p>- Ya otob&uuml;sle gitsem nasıl olur diye, onlara sordum.</p> <p>Reha ve Yal&ccedil;ın daha ağızlarını a&ccedil;madan <strong>Orhan Erin&ccedil;</strong> ağabeyimiz yanımızda belirdi.</p> <p>Orhan abiye, u&ccedil;akların yeni u&ccedil;maya başladıklarını, bu nedenle otob&uuml;sle Adana&rsquo;ya gitmek istediğimi s&ouml;yledim.</p> <p>Orhan abi sordu:</p> <p>- İstanbul-Adana arası otob&uuml;sle ka&ccedil; saat s&uuml;r&uuml;yor?</p> <p>- Abi yaklaşık,16-17 saat,</p> <p>- Yani 16 saat i&ccedil;inde bilmem ka&ccedil; kez &ouml;l&uuml;m tehlikesini yaşamak, u&ccedil;aklar &ouml;yle mi her şey bir kerede olup bitiyor.</p> <p>Orhan abimizin verdiği bu moralle (!) anında &ccedil;il yavrusu gibi dağıldık.</p> <p><strong>* * *</strong></p> <p>U&ccedil;ak Adana Havaalanına inerken Orhan abinin s&ouml;zlerini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor hem de izleyeceğim duruşmaların, yapacağım araştırmaların planını yapıyordum.</p> <p>Adana Atat&uuml;rk Spor Salonu&rsquo;nun &ccedil;atısı, kapıları, stratejik kısımları sınır boyundaki askeri kışla g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;ndeydi.</p> <p>&Ccedil;atıda makineli t&uuml;fek yuvaları, n&ouml;bet kul&uuml;belerinin &ouml;n&uuml;nde kum torbalarından yapılmış siperlerle takviye edilmişti.</p> <p>&Ccedil;ukurova Gazeteciler Cemiyeti &uuml;yesi meslektaşlarımla birlikte kartlarımızı g&ouml;stererek salona girdik.</p> <p>Mahkeme heyeti salonun sol başındaydı. Spor alanının geri kalan kısmında arka arkaya sıralanmış sandalyeler vardı.</p> <p>Sanıklardan bazıları bu sandalyelerde bazıları da bağdaş kurmuş yerde oturuyorlardı. Bir de ses d&uuml;zeni kurulmuştu.</p> <p>Kendimi bu manzaraya alıştırmaya &ccedil;alışırken, kapının girişinin neden kışla d&uuml;zeni i&ccedil;inde olduğunu daha iyi anlamıştım. Hele duruşmalar sırasında bazı sanıkların mahkeme heyetine meydan okurcasına davranışlar i&ccedil;inde bulunmaları olası bir tehlikeni haber vericisi gibiydi.</p> <p>&Ccedil;ok ge&ccedil;meden ilk olayı yaşadım.</p> <p>Sanırım &ouml;ğle ezanı okunuyordu, yerde bağdaş kurmuş oturan sanıklar topluca ayağa kalktılar, altlarındaki kilim ya da benzeri yollukları yan yana serip camii d&uuml;zeni i&ccedil;inde namaz kılmaya başladılar. Oysa duruşma s&uuml;r&uuml;yordu. Sonra duruşmalara ara verildi.</p> <p><strong>Yarın: Duruşmaların seyir defteri...</strong></p>

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!